Chp Lideri Kılıçdaroğlu`ndan Açıklamalar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan`ın `bedelli askerlik` konusuna yeşil ışık yakmasını değerlendirdi.

CHP lideri, "Önce bir bakalım bu konudaki çalışmaları nedir ne değildir, bir görelim. Ondan sonra görüşümüzü beyan ederiz. Biz daha önce zaten bu konularda defalarca, seçim meydanlarında da söyledik" dedi.

TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi`ndeki gazileri ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazilerin sorunlarının parlamentoda dile getirilmesi gerektiğini belirterek, "Bazı sorunlarını bütçe görüşmeleri sırasında dile getireceğiz, bazı sorunları için de kanun teklifleri vererek parlamentoyu harekete geçirmeye çalışacağız. Şafak Pavey`i istediler, `buraya gelsin bizimle görüşsün` dediler. Şafak Hanıma söyleyeceğim, o da gelip en kısa sürede gazilerimizle buluşacak`` diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin "Görüşme sırasında terör konusu gündeme geldi mi? Sizden bir talepleri oldu mu?" sorusuna ``Sayın Başbakan bir açıklama yapmış, `bedelli askerlik dolayısıyla alınacak paraları gazilere, şehit yakınlarına vereceğiz` demiş. Bu açıklamadan müthiş üzüntü duyduklarını ifade ettiler. `Biz ülkemizi seviyoruz, kolumuzu, bacağımızı para karşılığında vermedik` diye bir serzenişleri oldu. Bunu da herhalde bu vesileyle sayınBaşbakan duymuş olacak`` dedi.

Kılıçdaroğlu, eski Van Erciş Belediye Başkanı hakkında dile getirdiği iddialar sonrasında Başbakan Erdoğan`ın çözüm önerisi isteyen bir çağrısı olmasına ise, şöyle cevap verdi: "Açıklamasında doğrudan eski belediye başkanını savunmaktan özenle kaçındı. Bu güzel bir şey. Demek ki bazı kaygıları var. Ben iddia da bulunmadım, sadece Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı`na yapılan şikayet dilekçesine `AK Parti Hükümeti`nin soruşturmaların devamı yönünden bir izin verip vermediğini` sordum. Sayın Başbakan önce bunu bir sormalı ve öğrenmeli İçişleri Bakanı`na. Bu şikayet dilekçeleri geldi, belediye başkanıyla ilgili ciddi iddialar var. Bu iddialarla ilgili soruşturma izni verildi mi,verilmedi mi? Henüz bu soruya yanıt verilmiş değil. Onun dışında çözüm önerileriyle ilgili olarak ben dün grup toplantısında, `Deprem, sorunlar ve çözümler` diye bizim bir kitabımız var. Onu gösterdim, bu kitap çok önemli bir kitap çünkü üniversitelerde de bu kitabı kaynak gösteren pek çok yayın var. Bizim çözümlerimiz belli, aslında Türkiye`de deprem sorunuyla çözümlerin tamamı belli. Sayın Başbakan şunu belki unutmuş olabilir, 2002 parlamentosunda görev yapan bir milletvekili arkadaşımız, İstanbulMilletvekili arkadaşımız, sayın Başbakan`a, Başbakanlık Personel Başkanlığında yaklaşık 1.5-2 saatlik bir sunuş yaptı. CHP milletvekili, o sunuşta olası bir depreme yakalanmadan ne tür önlemler alınması gerektiğini raporlarıyla, çözümleriyle, slaytlarıyla anlattı. Şimdiki Milli Eğitim Bakanı da o dönem Başbakanlık Müsteşarıydı. Sayın Başbakan`ın söylediği şey şu; `Bu önerileri dikkate alalım ve üzerinde çalışalım.` 2002, şimdi 2011. Yani biz çözümlerimizi doğrudan Sayın Başbakan`a bile aktardık, CHP olarak.Hala çözüm istenmesi bir çaresizlikten başka bir şey değil. Bunu çok samimi de bulmuyoruz. Çünkü biz bütün çözümlerimizi söylüyoruz. Üstelik bunları yayımladık, kitap haline getirdik. Bırakın söylemeyi, söylemenin ötesinde bunları belge haline getirdik.`` Kılıçdaroğlu, gazetecilerin bahsi geçen milletvekilinin kim olduğunu sorması üzerine, bu milletvekilinin Ersin Arıoğlu olduğunu belirtti. Arıoğlu`nun o dönem titiz bir çalışma yaptığını, bunu Başbakan`la paylaştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ``Şimdi sayın Başbakan bize dönüp diyor ki, `sizin çözüm önerileriniz ne`? Artık insaf ya, insaf. Sana kadar gelindi, çözümler anlatıldı. Üstelik yapılacak çalışmaların finans kaynakları da aktarıldı kendisine, devlete yük olmadan bu iş nasıl çözülür? O da anlatıldıkendisine, hala diyor ki `sizin çözüm öneriniz ne?` Ben soruyorum, Sayın Başbakan`a; Sayın Başbakan senin çözümün ne Allah aşkına? Sen 10 yıldır iktidarsın, senin çözümün ne"diye konuştu. BEDELLİ ASKERLİK Başbakan Erdoğan`ın "bedelli askerli"k konusuna yeşil ışık yakmasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ``Önce bir bakalım bu konudaki çalışmaları nedir ne değildir, bir görelim. Ondan sonra görüşümüzü beyan ederiz. Biz daha önce zaten bu konularda defalarca, seçim meydanlarında da söyledik. Ama bize hep şu eleştiri geldi; `efendim bu önerilerin, tamamı uçuk projelerdir. Bunlar doğru değildir` diye ciddi ciddi eleştirmişlerdi bizi. Ama şimdi öyle anlaşılıyor ki bizim bütün projelerimize sahip çıkıyorlar. İntibak bunun bir örneğidir, emekli aylıklarıyla ilgili çalışma bunun bir örneğidir. Bunlarla ilgiliçalışmaları herhalde aşama aşama parlamentoya getirecekler göreceğiz.`` "N.Ç. DAVASI" Kılıçdaroğlu açıklamaları sırasında Yargıtay`ın 13 yaşındaki N.Ç.`ye tecavüz edilmesine ilişkin davada verdiği karara ilişkin, ``Bunun değerlendirmesi mi olur? Bu felaket bir şey. 13 yaşındaki bir çocuğun temyiz kudretine sahip olup olmadığını yargıçlar bilmezler mi? Yasalarımızda düzenleme var, `temyiz kudretine sahip olup olmadığı, bunun yaşı kaçtır` diye. 13 yaşındaki bir çocuğun doğruları ve eğrileri büyük bir insan gibi tahlil etmesi, onu değerlendirmesi mümkün değil. Böyle bir olay karşısındaverilen bir karar aslında Türkiye`de hukuktaki, çürümüşlüğü gösterir başka bir şey değil`` değerlendirmesini yaptı.

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan`ın gensorularla ilgili; `Gensoruyu sulandırdılar` şeklindeki açıklamasına da cevap verdi. CHP lideri, "Bu yasama yılında ilk kez bir gensoru veriyoruz. Neresi sulandırma ben merak ediyorum. Ayrıca şu, Sayın Başbakan`a daha önce bir çağrı yaptık, sen `CHP`li belediyelerin bazı müteahhitler aracılığıyla PKK`ya kaynak aktardığını` söyledin. İddia, bir Başbakan`ın iddiası. `Hangi belediyeler çık, açıkla` dedik. Süre verdik bir hafta, deprem oldu hadi ikinci hafta da süreverdik. Şimdi kaçıyor, kaçacak yer arıyor. Şimdi gensoru verdik, gelsin Meclis`te açıklasın. Gelsin Meclis`e açıklasın, o belediyeler hangi belediyeler. Ya da olabilir, Sayın Başbakan sık sık düzeltme yapıyor, kendi bakanları konuştuğu zaman `sürçülisan etmişlerdir` diye. Çıkıp millete şunu söyleyebilir, `Ben de bir sürçülisan ettim, özür dilerim` deme erdemini gösterirse mutlu oluruz. O zaman gensorumuzu çekeriz. Aksi halde gelecek, bir Başbakan bu kadar ciddi bir iddianın arkasında duruyorsa, bununhesabını parlamentoya verecektir. Eğer `bu iddia ciddi değildir` diyorsa, o zaman ciddi olmayan iddiaları bir Başbakan seslendiremez" ifadelerini kaydetti.
Kaynak: İHA