Katledilen 8 Türk hakkında şok iddia

Almanya'da 200 yılından beri 8 Türk'ü öldüren aşırı sağcı katillerin karavanında sadece gizli servis ajanlarına verilen Federal Anayasayı Koruma Dairesi'nden alınmış pasaportlar bulundu

Almanya'da 2000'den bu yana 8 Türk'ü öldüren ırkçı katillerin kimliklerinin bilinmesine, aranmalarına ve bomba imal ederken yakalanmalarına rağmen gözden kaçırılması, gözleri gizli servislere yöneltti. Bild gazetesinin internet sitesinde, cinayetleri işleyen ve daha sonra intihar eden 2 aşırı sağcı Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos'un oturduğu karavanda, sadece gizli servis çalışanlarına Federal Anayasayı Koruma Dairesi'nden verilen pasaportlar bulunduğu iddia edildi. Thüringen Eyalet Kriminal Dairesi'nin 10 yıl önce hem Beate Zschaepe (36), Mundlos (38) ve Böhnhardt (34) hakkında arama emri çıkarttığı ve bombalı eylem yaptıklarını gösteren fotoğraflarıyla birlikte arandığı öğrenildi. Bu "gizli servis belgeleri", üçlünün "muhbir" olarak kullanıldığı şüphesini arttırdı. Hıristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) Sözcüsü Hans-Peter Uhl, "Bu tür belgeleri sadece İstihbarat Teşkilatı adına gizli olarak çalışan görevliler alır" dedi.

MERKEL: ENDİŞELİYİZ
1990'lı yıllarda Thüringer Heimatschutz (THS) isimli aşırı sağcı yapılanmanın üyesi olan üçlü, 1998'deki anayasayı koruma örgütü raporunda ismen anılıyor. "Thüringer Heimatschutz" isimli aşırı sağcı örgütün başında ise, anayasayı koruma örgütünün bir muhbirinin bulunduğu öğrenildi. Bu muhbire, yıllar içinde toplam 200 bin mark ödendiği kaydediliyor. Öte yandan bazı Alman gazetelerinde ise, üçlüye yeni kimliklerin de gizli servis tarafından sağlanmış olabileceği ileri sürüldü. Almanya İçişleri Bakanı Hans- Peter Friedrich ise olayın araştırıldığını belirterek, "Aşırı sağcı terörizmin yeni bir şekliyle karşı karşıyayız gibi görünüyor" dedi. Başbakan Angela Merkel de gelişmelerle ilgili olarak aşırı sağın güçlenmesinden endişe duyduğunu söyledi.

LUDWIGSHAFEN DE ONLARIN İŞİ Mİ?
Seri cinayetleri işlediği ortaya çıkan ırkçı terör örgütünün, Ludwigshafen'de 3 Şubat 2008 tarihinde 9 Türk'ün yaşadığı binayı da kundakladığı şüphesi ortaya çıktı. Alman polisi, Ludwigshafen yangınından sonra ifadesi alınan bir kişi ile aynı ismi taşıyan bir Alman'ı gözaltına aldı. Türklerin yaşadığı binadan sağ kurtulan ve o zaman 8 ve 9 yaşında olan Bedriye ve Aylin, binaya bir adamın girdiğini gördüklerini söylemiş, olay bir anda "kundaklama şüphesi"ni gündeme getirmişti. Şüpheli olarak gözaltına alınan Holger G. ise 3 yıl önceki ifadesinde binadan içeriye girdiğini kabul etmiş, ancak "Çok eski bir evdi, merakımdan binaya girdim" deyince serbest kalmıştı.

POLİS TELSİZİNİ DİNLEMİŞLER
Polis telsizini dinledikleri tahmin edilen ırkçı katiller Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt suç ortakları Beate Zschaepe'yi arayıp "Delilleri yok et" talimatını verdi. Zschaepe, arkadaşlarının talimatına uyarak birlikte yaşadıkları evi havaya uçurdu. Ama planın gerektirdiği üzere intihar etmedi ve 4 gün sonra teslim oldu. Arkadaşlarının yaşadığı karavanı da yakmadı. Diğer katillerse karavanda intihar etti. Şimdi Zschaepe'nin yok etmesi söylenen delillerden geri kalanlar polisin elinde ve değerlendiriliyor. Zschaepe'nin vereceği ifadeler bekleniyor.

KARAVANLA GEZEREK ÖLDÜRMÜŞLER
Katillerin, kiraladıkları karavanla geze geze cinayetleri işlediği düşünülüyor. Karavanda sürekli bisiklet bulundurup kaçmayı başaran katillerin, yakında sakladıkları karavana binip cinayet mahallinden uzaklaştığı tahmin ediliyor. Irkçı katillerin, son Kassel cinayetinde de benzer hareket ettiği belirtiliyor.

İŞBİRLİKÇİ GÖZALTINDA
Neo-Nazilerin cinayetleri işlediği karavanın kiralanması için kimliğini veren ve aynı zamanda katillerin yaşadığı evi kiralayan Holger G. (37) gözaltına alındı. Şüpheli, 3 yıl önce Ludwigshafen yangınıyla ilgili tutuklanan kişiyle aynı ismi taşıyor. Holger G., "Nasyonalsosyalist Yeraltı" (NSU) adlı terör örgütünün üyesi olmakla suçlanmıştı.

'CİNAYETLERİN HESABI SORULSUN'
Neo -Nazi çetesinin işlediği cinayetlerin ilk kurbanı olarak 2000'de öldürülen Ispartalı Enver Şimşek'in oğlu Kerim Şimşek (24), "Babamı öldürdüklerinde ben 13, ablam 14 yaşındaydı. Çektiğimiz acıyı anlatmaya kelimeler yetmez" dedi. Enver Şimşek'in kızı Semiya ise, "Babam öldürüldüğünde Alman polisi annemi sorguya çekti. Kocanı sen öldürdün diye itham etti. Dayılarımdan ikisi gözaltına alınıp, sorgulandı" diye konuştu. Kassel'de öldürülen Halit Yozgat'ın babası İsmail Yozgat'ın da söyleyeceği vardı: " Bu cinayetler işleyenlerin yanına kâr kalmasın. Türk toplumu katliama tepki göstersin."

DER SPİEGEL DERGİSİ NEO NAZİLER'İN DVD'SİNİ YAYINLADI
Seri cinayetleri "Kahverengi Ordu Fraksiyonu (BAF)" adı altında kapağa taşıyan Der Spiegel dergisi, habere tam 10 sayfa ayırdı. Dergi, katillerin itiraflarının yer aldığı bir DVD'ye ilişkin detayları da yayınladı. Evde bulunan 4 DVD'de katillerin çizgi film kahramanı "Pembe Panter"i kullanarak Türklerin öldürüldüğü yerleri gösterdiğini yazdı. Görüntülerde Türklerin öldürüldüğü Haziran 2004'te Köln'deki saldırıdan önce Keupstrasse'de bir bombanın hazırlanırken ve bisikletle olay yerine götürülürkenki fotoğrafının yanısıra, üç kurbanın öldürüldükten sonraki fotoğrafları görülüyor.

BERLİN'DE 'UYARI NÖBETİ' EYLEMİ
Almanya Türk Toplumu ve Berlin Brandenburg Türk Toplumu (TBB), cinayetleri protesto etmek için "uyarı nöbeti" eylemi yaptı. Tarihi Brandenburg kapısı önünde yapılan uyarı nöbetine Yeşiller-Birlik Partisi Eşbaşkanları Claudia Roth ve Cem Özdemir de katıldı.