Başbakan Yardımcısı Arınç Muş'ta

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Şu ana kadar AK Parti hükümeti döneminde açığa çıkarılmış, yargılaması devam eden veya bitmiş 55 tane mafya ve çete vardır

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Şu ana kadar AK Parti hükümeti döneminde açığa çıkarılmış, yargılaması devam eden veya bitmiş 55 tane mafya ve çete vardır. Hiçbir dönemde bu kadar mücadele edilmemiştir" dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, partisi tarafından düzenlenen halk toplantısına katılmak üzere Muş'a geldi. Bitlis'ten karayoluyla Muş'a gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir süre polis evinde dinlendikten sonra Hacı Şeref Camii'ne geçti. Burada vatandaşlarla bir süre sohbet eden ve bir taziyeye katılan Bakan Bülent Arınç, daha sonra Yukarı Çarşı mevkiindeki esnafları ziyaret etti. Bakan Arınç, esnaf ziyaretinin ardından Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen 'Halk Toplantısı'na
geçti. Toplantının açılış konuşmasını yapan Ak Parti İl Başkanı Halis Saltık, çalışmalarla ilgili bilgiler aktardı.
Daha sonra söz alan AK Parti Muş Milletvekili Seracettin Karayağız ise, Türkiye'nin krize rağmen ekonomisini büyüten ikinci ülke olduğunu söyledi. Türkiye'nin ayağında prangalar olduğunu savunan Karayağız, prangaların olmaması halinde Türkiye'nin önüne kimsenin geçemeyeceğini belirtti.

"HÜKÜMETLERİN ORTALAMA ÖMRÜ 1 YIL 3 AYDIR"
Toplantıda halka hitap eden Bakan Bülent Arınç da, 87 yıllık cumhuriyette 60. hükümetin görevde olduğunu ve Türkiye'de hükümetlerin ortalama ömrünün 1 yıl 3 ay olduğunu söyledi. AK Parti'nin millete hizmet etmek için geldiğini belirten Arınç; "Muş medeniyetlerin beşiği olmuştur. Camileri, külliyeleri yüzyıllardır ayakta durabiliyor. Muş'un tarihindeki bu önemli yeri maalesef bugüne kadar gelen iktidarlar tarafından ihmal edilmiştir. Halkımıza çok hizmet yapılması gerekirken, kısır çekişmelerle hükümetler
bu görevi yerine getirmemiştir. Cumhuriyet ilan edileli 87 yıl oldu. Şu anda mevcut hükümet 60. hükümettir. 87'yi 60'a böldüğümüz zaman 1 yıl 3 ay yapar. Türkiye'de hükümetlerin ortalama ömrü 1 yıl 3 aydır. Bunların çoğu koalisyondur. Bunların çoğu maalesef çıkar ve menfaat çatışması içinde olan hükümetlerdir. Muş'un yolu, okulları, üniversiteleri sağlık hizmetleri, enerjisi bugüne kadar yerine getirilmemiş. Sizlerin desteğiyle, oylarıyla AK Parti kuruluşundan bu yana en büyük destekleri verdiğiniz için biz
8 yıla yaklaşan bir zamandır tek başımıza iktidarız. Her seçimde bizi başarılı kıldınız. Bu bizim değil sizin eserinizdir. AK Parti tarafından yapılan hizmetler, bundan 8 sene öncesine kadar yoktu. Siz bize yapın dediniz, biz de yaptık. Bizim işimiz hizmet, bizim siyaset anlayışımız da bu. Biz millete hizmet etmek için geldik. Ama bizden önceki hükümetler, özellikle tek parti dönemleri millete hizmeti değil, millete efendilik yapmayı istiyordu. Biz bunu kesinlikle reddettik. Biz milletin efendisi değiliz,
hizmetkarıyız" dedi.

"100 YILDIR MİLLETİN İÇİNE FİTNE SOKUYORLAR"
Türkiye'de 100-150 yıldır milletin içine fitne sokulduğunu vurgulayan Arınç; "Ayrım yapmadan vatandaşın hukukunu korumayı amaçlıyorduk, yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Kıyafetinden dolayı kadınlarımıza ayrımcılık yapılması, inancından dolayı, sakalından, takkesinden, şapkasından hiç kimse mağdur olmasın. Bizim istediğimiz bu. Çünkü bin seneden beri biz kardeşçe yaşıyoruz. Aynı milletin çocuklarıyız, hem tasada, hem kederde, Allah bizi kardeş yaptı. Çanakkale Harbi'nde Hasköylü Ahmet Çavuş, Manisa'nın
Büyüksümbül köyünden Mehmet Çavuş'un kucağında şehit oldu. Bütün bunlar bizim milletimizin hasletleridir. Ama ne var ki son 100-150 yıldır bu milletin içine fitne sokanlar oldu. Hep çatışmalar çıkardılar, hep kavga olsun istediler, herkes birbirinin kuyusunu kazsın istediler. Bu bize çok pahalıya mal oldu. Gün geldi Türk-Kürt birbirine düşman edilmek istendi. Birbirine hasım olarak gösterilmek istendi. Halbuki biz et ve tırnak gibiyiz, birbirimizin kardeşiyiz. Bizi kardeş yapan da Müslümanlığımızdır. Bu
ülkede zaman geldi Alevi-Sünni kavgası çıkardılar, zaman geldi ilericisin, gericisin kavgası çıkardılar, zaman geldi sağcısın solcusun kavgası çıkardılar, zaman geldi laiksin, çağdaşsın yoksa yobazsın dediler. Bunlar hepsi yapay endişeler. Sırf millet ayağı kalkmasın, Türkiye güçlenmesin, memlekete hizmet yapılmasın diye bizi kendi için kavga eden bir toplum haline getirmek istediler ve halen de bunun için çalışıyorlar. Çok şükür biz de buna karşı kardeşliği savunuyoruz, hukuku savunuyoruz, insan
haklarını savunuyoruz, birbirimizi anlamayı kucaklamayı savunuyoruz. Sonunda da husumet değil kardeşlik hakim olacak. Çünkü bizi kardeş yapan inancımızdır, Allah'a imanımızdır" diye konuştu.

"MAFYA VE ÇETELERLE MÜCADELE ETTİK"
8 yıllık iktidarları döneminde en büyük mücadeleyi mafya ve çetelere karşı yaptıklarını dile getiren Arınç sözlerini şöyle devam etti:
"Son zamanlardaki bu yapay düşmanlıklar, çekememezlikler, hepsi bitecek. Bunu Türkiye'de yıllarca kışkırttılar. Bunları yapanlar da bir takım çıkar amaçlı suç örgütleriydi, çetelerdi, mafyalardı, milleti birbirine kırdırmak isteyen dışarının oyununa gelmiş içerideki bir kısım hokkabazlardı. Onlar dışarıdan tetiğe basıyor, içeridekiler de Türkiye'yi karıştırıyorlardı. Onlara imkan veriliyordu, maalesef bir kısım çevreleri de onlar destekliyordu. Medyasıyla, güç odaklarıyla, Türkiye'de kardeş kavgası
çıksın diye çalışan bir takım merkezler vardı. 8 yıllık hükümetimiz döneminde en büyük mücadeleyi mafya ve çetelerle yaptık. Şu ana kadar Ak Parti hükümeti döneminde açığa çıkarılmış, yargılaması devam eden veya bitmiş 55 tane mafya ve çete vardır. Hiçbir dönemde bu kadar mücadele edilmemiştir. Hepsinin elebaşları içeridedir, hepsinin foyası çıkarılmış, yaptıkları cinayetler de hesapları kitapları da ortaya konmuştur. Onun için 8 yıllık hük im siyaset anlayışımız ümetimiz döneminde Türkiye'de faili
meçhul bir tek olay kalmamıştır. Biz mazlum ve makul milletimizin çocuklarıyız. Söz verdik millete hizmet edeceğiz. Söz verdik Türkiye'de artı tam demokrasi olacak, Türkiye'de insan hakları esas olacak. Kimseye zulüm yapılmayacak, kimseye haksızlık yapılmayacak, kimseye ayrımcılık yapılmayacak. Söz verdik Türkiye'de artık darbeler dönemi kapanacak, milletin seçtiği iktidar olacak, milletin seçmediği muhalefet olacak, başka hiç kimse parlamentoya, demokrasiye müdahale etmeyecek, edemeyecek. Bu sözümüzü
tutuyoruz, sonuna kadar da tutacağız. Sizin bize sandıkta verdiğiniz emaneti hiç leke düşürmeden ve onu lekeletmeden yükseklerde tutacağız, siz bizden onu alıncaya kadar demokrasinin gereğini yerine getireceğiz."

"TÜRKİYE'DE 50 YILDIR DARBE ANAYASASI VAR"
Türkiye'de darbe anayasasının olduğunu ve bunun da çalışmalarına engel olduğunu söyleyen Arınç, "Bizim birinci hedefimiz tam demokrasi. Halkımızın düşüncelerine, fikirlerine, inançlarını rahatlıkla söylemesi, onları rahatsız etmeyeceğiz ve onlar ülkemizde teşebbüs özgürlüğüyle, din ve vicdan özgürlüğüyle, fikir ve düşünce özgürlüğüyle çok daha rahat yaşayacaklar. Kimse kimseyi kimliğinden dolayı suçlamayacak. Bin yıldır nasıl yaşıyorsak öyle yaşayacağız. Darbe olmayacak, hükümetler alaşağı edilmeyecek,
muhtıralar verilmeyecek. Bunlar artık geçmişte kalan acı hatıralar olarak yad edeceğiz. Bunu yapmamız için yeni ve sivil bir anayasa yapmamız lazım. Çünkü 50 yıldan beri Türkiye'de sivil anayasa yok, darbe anayasaları var. 1960'tan bu yana Türkiye'de 20 sene Cemal Gürsel ve ekibinin anayasası, 30 yıldan bu yana da Kenan Evren'in anayasası yürürlükte. Biz de Avrupa Birliği'ne gireceğiz diyoruz, Türkiye'de tam demokrasi olacak diyoruz ama elimizde darbecilerden kalma bir anayasa var. Bize yakışmıyor, yapmak
istediklerimize engel oluyor. O zaman yeni, çağdaş, demokratik, sivil bir anayasa yapmamız lazım. Tamamını yapmaya niyetlendik, tartışmaya açtık ama Türkiye'de egemen güçler hem AK Parti hakkında kapatma davası açtılar; hem de mecliste öğretim özgürlüğüyle ilgili yaptığımız bir düzenleme 411 oyla kabul edilmişken Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Anayasa kul yapısıdır, Allah yapısı değildir. Kendisi değişebilir. 3-4 maddesinin dışında nasıl değişeceğini de biliyoruz. Üstelik bu anayasa 17 defa
değişmiş. Eskiden değişirken de hiç kavga gürültü olmamış ama ne zaman ki AK Parti milletvekilleriyle bir anayasa değişikliği yapıyor CHP'si bir taraftan, MHP'si fidan bir taraftan, BDP'si bir taraftan hayır diye bağırıyor. Geçmişte yaşanmayan tartışmalar neden şimdi yaşanıyor? Çünkü AK Parti güçlü bir parti, çerçöple ilgilenmiyor anayasanın mutlaka değişip daha ileri demokraside yer alması için yapması gerekenleri yapıyor. Bizim yaptığımız iş doğru bir iştir, birilerinin arı kovanına çomak sokmaktır"
şeklinde konuştu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, konuşmasının ardından alkışlar arasında salondan ayrıldı. Arınç daha sonra Anadolujet'in Muş-Ankara seferini yapan tarifeli uçağıyla Ankara'ya hareket etti.
Halk toplantısına Bülent Arınç'ın yanı sıra, AK Parti Muş Milletvekilleri Medeni Yılmaz ve Seracettin Karayağız, Bitlis Milletvekilleri Zeki Ergezen, Vahit Kiler, Cemal Taşar, Muş Belediye Başkanı Necmettin Dede, Bitlis Belediye Başkanı Fehmi Alaydın, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı.