Başbakan'ın açtığı HES için suç duyurusu
İkizdere Derneği Yönetim Kurulu, Cevizlik Hidroelektrik Santrali'nin (HES) açılışının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu hakkında İkizdere Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
İkizdere Derneği Yönetim Kurulu, Cevizlik Hidroelektrik Santrali'nin (HES) açılışının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu hakkında İkizdere Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. İkizdere Derneği Başkanı Musa Yılmaz ile Derelerin Kardeşliği Platformu üyeleri, Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneği'nde basın toplantısı düzenledi.
İkizdere Derneği Başkanı Musa Yılmaz, açılışı yapılan Cevizlik Hidroelektrik Santrali (HES) ile ilgili yargı sürecinin devam ettiğini, bu nedenle açılışın hukuka aykırı olduğunu iddia etti.
Yılmaz, keyfi davranma suretiyle görevde yetkiyi kötüye kullanma, Anayasanın 138'nci maddesine aykırılık, adil yargılanmayı etkileme ve çevre suçu işlendiği gerekçesiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu hakkında İkizdere Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Yılmaz şöyle devam etti:
"İkizdere'de yapılan HES lerin belli çıkar odaklarına hizmet ettiği aşikardır. Orada yaşayan halk kandırılıyor. Oradaki insanlar farklı yönlendirilerek dışarıda yaşayan yöre halkı buraya karışmasın diye propaganda yürütülmüş, bu da belli oranda başarıya ulaşmış. İkizdere'de yaşayanların HES'lere evet diyecek durumu yok. Bizler İkizdereliler olarak hayır diyoruz. İkizdere halkı İkizdere'nin kaderini belirleyecektir. İkizdere'nin HES'lere kurban edilmesine müsaade etmeyeceğiz."
"Başbakan'dan sonra suyu azalttılar"
Santral inşaatları nedeniyle İkizdere'de bazı köylerde içme suyu kaynaklarının yok olmaya başladığını ifade eden Yılmaz, "Başbakan geldiğinde İkizdere'ye gümbür gümbür su bıraktılar. Ama şimdi Başbakan'ın geldiği gün gibi su akmıyor. Geceleri suyun yok denecek kadar azaldığını tespit ettik. Bu İkizdere ve Rize'nin sorunu değil, Türkiye'nin sorunudur. Bu vadiler ülkenin akciğerleridir, bu akciğerleri kirlettirmeyeceğiz" dedi.
Başbakan'ın gerçek yüzü...
Derelerin Kardeşliği Platformu Kurucu Başkanı Avukat Remzi Kazmaz ise, Başbakan Erdoğan'ın açılışını yaptığı santral için hukuk sürecinin devam ettiğini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız yargısının henüz karar vermediği bir olayda Türkiye Cumhuriyeti'nin başı geliyor, yargıya rağmen açılış yapıyor. Başbakan'ın gerçek yüzü bu. Uzun zamandır Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu nasıl ele geçiririm diye düşünen Başbakan'ın ilk pratiği budur. Bizlerin açtığı dava devam ederken yargı üzerine kurmuş olduğu bir baskıdır. Geleceğin Türkiye'sinin ilk işaretidir" diye konuştu.
Tipimiz mi bozuk?
Başbakan Erdoğan'ın santral açılışı sırasında kendilerine "bazı tipler" diye hitap ettiğini hatırlatan Kazmaz, şunları söyledi:
"İşte o tipler burada. Türkiye tanısın. Başbakan ve Türkiye bu tiplere bir daha baksın. Biz çapulcuya benziyor muyuz? Tipimiz mi bozuk? Bizi beğenemediniz mi? Biz bu ülkeyi çok seviyoruz. Bu ülkenin ne deresini ne de tepesini sattırmayacağız. Yaşadığımız müddetçe bu tiplere iyi bakın. Bu tipler bu bölgede yaşayan, deresine, vadisine sahip çıkan kişilerdir.
Bundan sonra da HES'lere karşı olan mücadelemizi daha da kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Başbakan, 'su akar Türk bakar' sözünü, 'Su akar Türk yapar' diye değiştirdiğini söylüyor. Biz de 'Su akar Türk satar' diyoruz. Sizler dereleri satıyorsunuz. Kiraya mı veriyorsunuz? Bu düpedüz satmaktır. Buradan son kez uyarıyoruz. Deremizi ve vadimizi asla sattırmayacağız. Bu saatten sonra Karadeniz halkının cevabı farklı olacaktır."
Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan da, Başbakan Erdoğan'ın, "Biz doğa aşığıyız, doğa delisiyiz" sözünü hatırlatarak "Başbakan, İkizdere'ye helikopterle geldi. Eğer araçla gelseydi ve vadideki doğa tahribatını görseydi işte o zaman tamamen delirirdi. Başbakanımız bir de çantacıların türediğini söyledi. Bu çantacıları bizim gibi tipler mi türetti? Bu çantacılarla su kullanım hakkını bizler mi imzaladık? Çıkıp birilerinin ümüğünü sıkacaksa EPDK ve Çevre ve Orman Bankalığı yetkilerine bunun hesabını sormalıdır. Çünkü enerji üretim lisansı ve su kullanım hakkı anlaşmalarını bu kurumlar imzalayıp onaylamıştır" dedi.
İkizdere Derneği Başkanı Musa Yılmaz, açılışı yapılan Cevizlik Hidroelektrik Santrali (HES) ile ilgili yargı sürecinin devam ettiğini, bu nedenle açılışın hukuka aykırı olduğunu iddia etti.
Yılmaz, keyfi davranma suretiyle görevde yetkiyi kötüye kullanma, Anayasanın 138'nci maddesine aykırılık, adil yargılanmayı etkileme ve çevre suçu işlendiği gerekçesiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu hakkında İkizdere Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Yılmaz şöyle devam etti:
"İkizdere'de yapılan HES lerin belli çıkar odaklarına hizmet ettiği aşikardır. Orada yaşayan halk kandırılıyor. Oradaki insanlar farklı yönlendirilerek dışarıda yaşayan yöre halkı buraya karışmasın diye propaganda yürütülmüş, bu da belli oranda başarıya ulaşmış. İkizdere'de yaşayanların HES'lere evet diyecek durumu yok. Bizler İkizdereliler olarak hayır diyoruz. İkizdere halkı İkizdere'nin kaderini belirleyecektir. İkizdere'nin HES'lere kurban edilmesine müsaade etmeyeceğiz."
"Başbakan'dan sonra suyu azalttılar"
Santral inşaatları nedeniyle İkizdere'de bazı köylerde içme suyu kaynaklarının yok olmaya başladığını ifade eden Yılmaz, "Başbakan geldiğinde İkizdere'ye gümbür gümbür su bıraktılar. Ama şimdi Başbakan'ın geldiği gün gibi su akmıyor. Geceleri suyun yok denecek kadar azaldığını tespit ettik. Bu İkizdere ve Rize'nin sorunu değil, Türkiye'nin sorunudur. Bu vadiler ülkenin akciğerleridir, bu akciğerleri kirlettirmeyeceğiz" dedi.
Başbakan'ın gerçek yüzü...
Derelerin Kardeşliği Platformu Kurucu Başkanı Avukat Remzi Kazmaz ise, Başbakan Erdoğan'ın açılışını yaptığı santral için hukuk sürecinin devam ettiğini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız yargısının henüz karar vermediği bir olayda Türkiye Cumhuriyeti'nin başı geliyor, yargıya rağmen açılış yapıyor. Başbakan'ın gerçek yüzü bu. Uzun zamandır Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu nasıl ele geçiririm diye düşünen Başbakan'ın ilk pratiği budur. Bizlerin açtığı dava devam ederken yargı üzerine kurmuş olduğu bir baskıdır. Geleceğin Türkiye'sinin ilk işaretidir" diye konuştu.
Tipimiz mi bozuk?
Başbakan Erdoğan'ın santral açılışı sırasında kendilerine "bazı tipler" diye hitap ettiğini hatırlatan Kazmaz, şunları söyledi:
"İşte o tipler burada. Türkiye tanısın. Başbakan ve Türkiye bu tiplere bir daha baksın. Biz çapulcuya benziyor muyuz? Tipimiz mi bozuk? Bizi beğenemediniz mi? Biz bu ülkeyi çok seviyoruz. Bu ülkenin ne deresini ne de tepesini sattırmayacağız. Yaşadığımız müddetçe bu tiplere iyi bakın. Bu tipler bu bölgede yaşayan, deresine, vadisine sahip çıkan kişilerdir.
Bundan sonra da HES'lere karşı olan mücadelemizi daha da kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Başbakan, 'su akar Türk bakar' sözünü, 'Su akar Türk yapar' diye değiştirdiğini söylüyor. Biz de 'Su akar Türk satar' diyoruz. Sizler dereleri satıyorsunuz. Kiraya mı veriyorsunuz? Bu düpedüz satmaktır. Buradan son kez uyarıyoruz. Deremizi ve vadimizi asla sattırmayacağız. Bu saatten sonra Karadeniz halkının cevabı farklı olacaktır."
Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan da, Başbakan Erdoğan'ın, "Biz doğa aşığıyız, doğa delisiyiz" sözünü hatırlatarak "Başbakan, İkizdere'ye helikopterle geldi. Eğer araçla gelseydi ve vadideki doğa tahribatını görseydi işte o zaman tamamen delirirdi. Başbakanımız bir de çantacıların türediğini söyledi. Bu çantacıları bizim gibi tipler mi türetti? Bu çantacılarla su kullanım hakkını bizler mi imzaladık? Çıkıp birilerinin ümüğünü sıkacaksa EPDK ve Çevre ve Orman Bankalığı yetkilerine bunun hesabını sormalıdır. Çünkü enerji üretim lisansı ve su kullanım hakkı anlaşmalarını bu kurumlar imzalayıp onaylamıştır" dedi.