Mhp'li Şandır Ve Ekici'nin Basın Toplantısı
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, eğer hükümet açılımdan pişmanlık duyduğunu açıklarsa görüşmenin yeniden değerlendirilebileceğini, ancak şu aşamada Başbakan'ın güvenilirlik katsayısının düştüğünü kanaatiyle, herhangi bir konuyu Başbakan Erdoğan ile görüşmeyi gerekli ve faydalı görmediklerini söyledi
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, eğer hükümet açılımdan pişmanlık duyduğunu açıklarsa görüşmenin yeniden değerlendirilebileceğini, ancak şu aşamada Başbakan'ın güvenilirlik katsayısının düştüğünü kanaatiyle, herhangi bir konuyu Başbakan Erdoğan ile görüşmeyi gerekli ve faydalı görmediklerini söyledi.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici, Urumçi'de Uygur Türklerine yönelik saldırının yıldönümü dolayısıyla TBMM'de bir basın toplantısı düzenledi. Burada gazetecilerin sorularını cevaplandıran Şandır, Başbakan Erdoğan'ın terörle mücadele konusunda siyasi parti liderlerine yaptığı çağrıyı değerlendirdi. Şandır, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bu konuda gerekli açıklamayı yaptığını ve gerekçesini de ifade ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Biz, demokratik açılım diye tanımlanan, bize göre PKK'nın isteklerini karşılama açılımı olan, PKK açılımı olan açılıma destek vermeyeceğimizi ve hiçbir şekilde katkı vermeyeceğimizi içinde bulunmayacağımızı ilk günden açıkladık. Şimdi etnik bölücü terörle mücadelede eğer hükümet yaptıklarından bir pişmanlık duyuyorsa, yaptıklarının yanlış, eksik olduğunu kabul ediyor ve samimiyetle bunu itiraf ediyorsa, dün Sayın Genel Başkanın da ifade ettiği gibi, görüşme talebi tekrar değerlendirilebilir. Şu aşamada
biz Sayın Başbakan'ın güvenilirlilik katsayının çok düştüğü kanaatiyle, onunla herhangi bir konuyu görüşmeyi gerekli ve faydalı görmemekteyiz."
"2010 İÇERİSİNDE ERKEN SEÇİM YAPILMALI"
Şandır, erken seçimle ilgili bir soru üzerine de, AK Parti yönetimi ile Türkiye'nin her gün, her anlamda kan kaybettiğini savundu. Türkiye'yi AK Parti'den kurtarmak gerektiğini söyleyen Şandır, "Hatta AKP'yi de iktidar olma sorumluluğundan kurtarabilmek için, emaneti millete iade etmek ve en kısa sürede bir erken seçim yapılmasını ülkemizin ve milletimizin hayrına görmekteyiz ve talep etmekteyiz. Ümit ediyorum ki siyasi iktidar da bu hassasiyeti gösterir ve 2010 yılı içerisinde uygun bir tarihte bir
erken seçim kararı alarak sandığı milletin önüne kor diye ümit ediyoruz" dedi.
Enflasyon rakamlarının açıklanması ve milletvekillerinin maaş artışının emeklilerden daha az olmasıyla ilgili uzman değerlendirmelerinin hatırlatılması üzerine Şandır, "Türkiye AKP yönetiminde böyle çok komik tablolarla çok karşılaşıyor, çok karşılaşacak. Dolayısıyla Türkiye'nin temel sorunu AKP tarafından yönetiliyor olmaktır. Sokaktaki enflasyon hızla yükselmektedir. Büyümenin arttığını söylemenin çok anlamı yok. Her toplum kesimi dünü arar durumdadır. Enflasyon rakamlarının vatandaş nezdinde bir
inandırıcılığı yoktur. Önemli olan hususun Türkiye'nin AKP iktidarından kurtarılması ve yeni bir milli iradenin tecelli itmesini ülkemizin geleceği açısından faydalı görmekteyiz" şeklinde konuştu.
TBMM'DE GÜVENLİĞİN ARTIRILMASI
TBMM'nin güvenlik statüsünün artırılması ve her gün TBMM Başkanı ile istekleri durumunda Grup Başkanvekili odalarında dinleme cihazına karşı arama yapılması kararını da değerlendiren Şandır, şu anda böyle bir talepleri olmadığını söyledi. Ancak gelinen noktanın çok komik olduğunu belirten Şandır, "Yani TBMM Başkanı kendisinin dinlendiği, izlendiği gibi bir endişeye kapılıyorsa Türkiye'nin geldiği noktaya göstermesi açısından ibret verici bir durum. Önemli olan husus da budur. Biliyoruz ki Türkiye'de
TBMM'nin, TBMM Başkanının, Başbakanın, hatta Cumhurbaşkanının güvenliği yok. Türkiye'yi böyle güvenlik sağlanamaz bir noktaya getiren bu iktidar ve yöneticileri milletten özür dilemeleri gerekir" dedi.
"TÜRKİYE GAZZE'YE GÖSTERİLEN İLGİNİN ONDA BİRİNİ DOĞU TÜRKİSTAN'A GÖSTERSİN"
Ekici, 26 Haziran 2009 tarihinde Çin'deki bir fabrikada zorunlu olarak çalıştırılan Doğu Türkistanlı Uygur kızlarına Çinli işçilerin tacizde bulunmaları ve tecavüze yeltenmelerinin ardından başlayan ve katliama dönüşen saldırının failleri hakkında hiçbir adli işlem yapılmaması üzerine, Doğu Türkistan halkının demokratik tepkilerini ortaya koymak üzere 2009 yılı 5 Temmuz günü Urumçi'de düzenlenen masum ve demokratik hak arayışının kanlı bir şekilde bastırıldığını hatırlattı. Hedef göstermeksizin açılan
gelişi güzel ateş sonucu binlerce masum insanın katledildiğini ifade eden Ekici, şöyle konuştu:
"MHP, Doğu Türkistan gençlerinin insani hak arayışlarının orantısız ve aşırı güç kullanarak şiddetle bastırılmasını ve yargısız infazların sürdürülmesini protesto etmektedir. MHP, bu düşünceden yola çıkarak Pekin yönetimini daha itidalle, demokratik hak arayışlarına saygılı olmaya, Doğu Türkistan'daki yerel Çin askeri güçlerinin aşırı ve orantısız güç kullanmalarına engel olmaya davet etmektedir. Çin'de ve Doğu Türkistan'da etnik katliama dönüşen devlet terörünün son bulmasını başta BM olmak üzere hür
dünyadan ve Pekin yönetiminden talep etmektedir."
Doğu Türkistan'da 5 Temmuz endişesinin devam ettiğini belirten Ekici, 30 milyon Müslüman Türk'ün geleceğinden endişe ettiğini söyledi. Ekici, konunun Birleşmiş Milletler gündemine taşınması gerektiğine de işaret ederek, "Türkiye Gazze'ye gösterdiği alakanın onda birini Doğu Türkistan'a da göstermelidir" dedi.
Ekici ayrıca, bir soru üzerine Uygur Lideri Rabia Kazan'ın Türkiye'ye girişinin Dışişleri Bakanlığı tarafından engellendiğini da savunarak, "Bu soruyu Dışişleri Bakanına sorun, biz de cevabını bekliyoruz" dedi.
Ekici, Çin'in Türkiye'den herhangi bir heyetin gitmesini istemediğini de kaydetti.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici, Urumçi'de Uygur Türklerine yönelik saldırının yıldönümü dolayısıyla TBMM'de bir basın toplantısı düzenledi. Burada gazetecilerin sorularını cevaplandıran Şandır, Başbakan Erdoğan'ın terörle mücadele konusunda siyasi parti liderlerine yaptığı çağrıyı değerlendirdi. Şandır, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bu konuda gerekli açıklamayı yaptığını ve gerekçesini de ifade ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Biz, demokratik açılım diye tanımlanan, bize göre PKK'nın isteklerini karşılama açılımı olan, PKK açılımı olan açılıma destek vermeyeceğimizi ve hiçbir şekilde katkı vermeyeceğimizi içinde bulunmayacağımızı ilk günden açıkladık. Şimdi etnik bölücü terörle mücadelede eğer hükümet yaptıklarından bir pişmanlık duyuyorsa, yaptıklarının yanlış, eksik olduğunu kabul ediyor ve samimiyetle bunu itiraf ediyorsa, dün Sayın Genel Başkanın da ifade ettiği gibi, görüşme talebi tekrar değerlendirilebilir. Şu aşamada
biz Sayın Başbakan'ın güvenilirlilik katsayının çok düştüğü kanaatiyle, onunla herhangi bir konuyu görüşmeyi gerekli ve faydalı görmemekteyiz."
"2010 İÇERİSİNDE ERKEN SEÇİM YAPILMALI"
Şandır, erken seçimle ilgili bir soru üzerine de, AK Parti yönetimi ile Türkiye'nin her gün, her anlamda kan kaybettiğini savundu. Türkiye'yi AK Parti'den kurtarmak gerektiğini söyleyen Şandır, "Hatta AKP'yi de iktidar olma sorumluluğundan kurtarabilmek için, emaneti millete iade etmek ve en kısa sürede bir erken seçim yapılmasını ülkemizin ve milletimizin hayrına görmekteyiz ve talep etmekteyiz. Ümit ediyorum ki siyasi iktidar da bu hassasiyeti gösterir ve 2010 yılı içerisinde uygun bir tarihte bir
erken seçim kararı alarak sandığı milletin önüne kor diye ümit ediyoruz" dedi.
Enflasyon rakamlarının açıklanması ve milletvekillerinin maaş artışının emeklilerden daha az olmasıyla ilgili uzman değerlendirmelerinin hatırlatılması üzerine Şandır, "Türkiye AKP yönetiminde böyle çok komik tablolarla çok karşılaşıyor, çok karşılaşacak. Dolayısıyla Türkiye'nin temel sorunu AKP tarafından yönetiliyor olmaktır. Sokaktaki enflasyon hızla yükselmektedir. Büyümenin arttığını söylemenin çok anlamı yok. Her toplum kesimi dünü arar durumdadır. Enflasyon rakamlarının vatandaş nezdinde bir
inandırıcılığı yoktur. Önemli olan hususun Türkiye'nin AKP iktidarından kurtarılması ve yeni bir milli iradenin tecelli itmesini ülkemizin geleceği açısından faydalı görmekteyiz" şeklinde konuştu.
TBMM'DE GÜVENLİĞİN ARTIRILMASI
TBMM'nin güvenlik statüsünün artırılması ve her gün TBMM Başkanı ile istekleri durumunda Grup Başkanvekili odalarında dinleme cihazına karşı arama yapılması kararını da değerlendiren Şandır, şu anda böyle bir talepleri olmadığını söyledi. Ancak gelinen noktanın çok komik olduğunu belirten Şandır, "Yani TBMM Başkanı kendisinin dinlendiği, izlendiği gibi bir endişeye kapılıyorsa Türkiye'nin geldiği noktaya göstermesi açısından ibret verici bir durum. Önemli olan husus da budur. Biliyoruz ki Türkiye'de
TBMM'nin, TBMM Başkanının, Başbakanın, hatta Cumhurbaşkanının güvenliği yok. Türkiye'yi böyle güvenlik sağlanamaz bir noktaya getiren bu iktidar ve yöneticileri milletten özür dilemeleri gerekir" dedi.
"TÜRKİYE GAZZE'YE GÖSTERİLEN İLGİNİN ONDA BİRİNİ DOĞU TÜRKİSTAN'A GÖSTERSİN"
Ekici, 26 Haziran 2009 tarihinde Çin'deki bir fabrikada zorunlu olarak çalıştırılan Doğu Türkistanlı Uygur kızlarına Çinli işçilerin tacizde bulunmaları ve tecavüze yeltenmelerinin ardından başlayan ve katliama dönüşen saldırının failleri hakkında hiçbir adli işlem yapılmaması üzerine, Doğu Türkistan halkının demokratik tepkilerini ortaya koymak üzere 2009 yılı 5 Temmuz günü Urumçi'de düzenlenen masum ve demokratik hak arayışının kanlı bir şekilde bastırıldığını hatırlattı. Hedef göstermeksizin açılan
gelişi güzel ateş sonucu binlerce masum insanın katledildiğini ifade eden Ekici, şöyle konuştu:
"MHP, Doğu Türkistan gençlerinin insani hak arayışlarının orantısız ve aşırı güç kullanarak şiddetle bastırılmasını ve yargısız infazların sürdürülmesini protesto etmektedir. MHP, bu düşünceden yola çıkarak Pekin yönetimini daha itidalle, demokratik hak arayışlarına saygılı olmaya, Doğu Türkistan'daki yerel Çin askeri güçlerinin aşırı ve orantısız güç kullanmalarına engel olmaya davet etmektedir. Çin'de ve Doğu Türkistan'da etnik katliama dönüşen devlet terörünün son bulmasını başta BM olmak üzere hür
dünyadan ve Pekin yönetiminden talep etmektedir."
Doğu Türkistan'da 5 Temmuz endişesinin devam ettiğini belirten Ekici, 30 milyon Müslüman Türk'ün geleceğinden endişe ettiğini söyledi. Ekici, konunun Birleşmiş Milletler gündemine taşınması gerektiğine de işaret ederek, "Türkiye Gazze'ye gösterdiği alakanın onda birini Doğu Türkistan'a da göstermelidir" dedi.
Ekici ayrıca, bir soru üzerine Uygur Lideri Rabia Kazan'ın Türkiye'ye girişinin Dışişleri Bakanlığı tarafından engellendiğini da savunarak, "Bu soruyu Dışişleri Bakanına sorun, biz de cevabını bekliyoruz" dedi.
Ekici, Çin'in Türkiye'den herhangi bir heyetin gitmesini istemediğini de kaydetti.