Enkazda esrarengiz gemi
Dünya Ticaret Merkezi'ni oluşturan ikiz kulelerin enkazından tarih fışkırdı.
'Sıfır noktası' olarak bilinen ikiz kulelerin enkazında temizleme çalışmalarını yürüten işçiler, enkazın derinliklerinde 200 yıllık bir gemi buldu.
Geminin yüzyıllar önce, Manhattan adasını genişletmek için yapılan alan genişletme çalışmalarında gömüldüğü sanılıyor. Kaldırım seviyesinin yaklaşık 3,5 metre derinliğinde bulunan gemi yaklaşık 11 metre uzunluğunda.
Tarihçiler, 18’inci yüzyılın sonlarında kullanıldığını düşündükleri geminin 1810 senesinde Manhattan’ın kıyı kesimlerini genişletmek için söküldüğünü tahmin ediyor.
ŞANS ESERİ BULUNDU
Salı günü, çamur tabakasının altında geminin ilk kalıntılarına rastlayan arkeolog Molly McDonald, Dünya ticaret Merkezi’nin altında antik bir esere rastlamanın çok heyecan verici olduğunu belirtti. Şu an en çok merak edilen şey ise, esrarengiz geminin nerede inşa edildiği, ne amaçla kullanıldığı ve neden battığı.
Mcdonald ve meslektaşı Michael Pappalardo, beklenmedik keşiflerini Salı günü inşaat alanında incelemeler yaparken yaptı.
İkili, bir iş makinesinin çamurun yüzeyine çıkardığı kereste kalıntıları fark etti. Alanda başka kalıntılar da olduğunu gören arkeologlar, iki meslektaşlarını yanlarına alıp kazı çalışmalarına başladı. Kısa zamanda geminin gövdesini tespit eden arkeologlar, iki günlük çalışmada gövdenin neredeyse tümünü gün ışığına çıkarmayı başardı.
Tarihçi Browe, geminin dış yüzeyindeki küçük oyuklara okyanuslarda yaşayan organizmaların neden olmuş olabileceğini belirterek, geminin bir zamanlar okyanuslara açılmış olabileceğine dikkat çekti.
Geminin gövdesinin altında, yaklaşık 45 kiloluk çapası bulundu. Ayrıca, geminin kalıntısı civarında denizcilere ait olduğu düşünülen ayakkabı parçalarına rastlandı. Tarihçiler, geminin büyük olasılıkla 18 ve 19’uncu yüzyılda Manhattan’da yapılan arazi doldurma çalışmalarında kullanıldığını düşünüyor.
TİTİZLİKLE ÇIKARILIYOR
Geminin gömüldüğü alanın etrafını saran su, kalıntıların yüzyıllarca bozulmadan kalmasını sağladı. Ancak açığa çıkarılır çıkarılmaz, geminin ahşap yapısı oksijen nedeniyle çürümeye başladı. Bu yüzden arkeologlar geminin çamurdan çıkarılması sürecinde yapısını koruyabilmek için parçaları elleriyle temizliyor.
Bu çalışmalar esnasında en şaşırtıcı şeylerden biri, şans getirmesi için geminin omurgası altına yerleştirilmiş madeni paralar oldu.
Geminin yüzyıllar önce, Manhattan adasını genişletmek için yapılan alan genişletme çalışmalarında gömüldüğü sanılıyor. Kaldırım seviyesinin yaklaşık 3,5 metre derinliğinde bulunan gemi yaklaşık 11 metre uzunluğunda.
Tarihçiler, 18’inci yüzyılın sonlarında kullanıldığını düşündükleri geminin 1810 senesinde Manhattan’ın kıyı kesimlerini genişletmek için söküldüğünü tahmin ediyor.
ŞANS ESERİ BULUNDU
Salı günü, çamur tabakasının altında geminin ilk kalıntılarına rastlayan arkeolog Molly McDonald, Dünya ticaret Merkezi’nin altında antik bir esere rastlamanın çok heyecan verici olduğunu belirtti. Şu an en çok merak edilen şey ise, esrarengiz geminin nerede inşa edildiği, ne amaçla kullanıldığı ve neden battığı.
Mcdonald ve meslektaşı Michael Pappalardo, beklenmedik keşiflerini Salı günü inşaat alanında incelemeler yaparken yaptı.
İkili, bir iş makinesinin çamurun yüzeyine çıkardığı kereste kalıntıları fark etti. Alanda başka kalıntılar da olduğunu gören arkeologlar, iki meslektaşlarını yanlarına alıp kazı çalışmalarına başladı. Kısa zamanda geminin gövdesini tespit eden arkeologlar, iki günlük çalışmada gövdenin neredeyse tümünü gün ışığına çıkarmayı başardı.
Tarihçi Browe, geminin dış yüzeyindeki küçük oyuklara okyanuslarda yaşayan organizmaların neden olmuş olabileceğini belirterek, geminin bir zamanlar okyanuslara açılmış olabileceğine dikkat çekti.
Geminin gövdesinin altında, yaklaşık 45 kiloluk çapası bulundu. Ayrıca, geminin kalıntısı civarında denizcilere ait olduğu düşünülen ayakkabı parçalarına rastlandı. Tarihçiler, geminin büyük olasılıkla 18 ve 19’uncu yüzyılda Manhattan’da yapılan arazi doldurma çalışmalarında kullanıldığını düşünüyor.
TİTİZLİKLE ÇIKARILIYOR
Geminin gömüldüğü alanın etrafını saran su, kalıntıların yüzyıllarca bozulmadan kalmasını sağladı. Ancak açığa çıkarılır çıkarılmaz, geminin ahşap yapısı oksijen nedeniyle çürümeye başladı. Bu yüzden arkeologlar geminin çamurdan çıkarılması sürecinde yapısını koruyabilmek için parçaları elleriyle temizliyor.
Bu çalışmalar esnasında en şaşırtıcı şeylerden biri, şans getirmesi için geminin omurgası altına yerleştirilmiş madeni paralar oldu.