'Ona aşıktım'

Ünlü tiyatro sanatçısı Ali Poyrazoğlu, yarın Kanaltürk'te ekrana gelecek olan Laf Aramızda'nın konuğu oldu.


Ünlü tiyatro sanatçısı Ali Poyrazoğlu, yarın Kanaltürk'te ekrana gelecek olan Laf Aramızda'nın konuğu oldu.
Bugün'ün haberine göre; programda birçok konuda çarpıcı açıklamalar yapan Poyrazoğlu, çocukluğunda Kadir İnanır'la birlikte dondurma çaldıklarını söyledi.Bilal Özcan'ın hazırlayıp sunduğu Laf Aramızda'ya konuk olan tiyatro dünyasının sevilen isimlerinden Ali Poyrazoğlu, Fatsa'da geçen çocukluk yıllarını özlemle anlattı. O tarihlerde babasının bir eczanesinin olduğunu söyleyen sanatçı, kendisinin de eczanede çıraklık yaptığını belirtti. Yan dükkandaysa Kadir İnanır'ın babasının şekerci dükkanının olduğunu ifade eden Poyrazoğlu, "Kadir'in babasının dükkanından sık sık şeker çalardık. Hatta bir keresinde daha büyük bir operasyonumuz vardı. Bir çocuk için şeker araklamak o kadar marifet değil. Gidersin şekerciye 3- 4 arkadaş dükkan sahibini lafa tutar. Ötekisi de kavanozdan araklar. Tüyerler, yerler. Asıl dondurmayı araklamak çok zor. Dondurma bayağı hüner ister. Biz Kadir'le o konuda uzmanlık geliştirmiştik" dedi.
İLAÇ YAPACAK KADAR BİLGİLİYDİM
Eczanede çıraklıktan kalfalığa kadar yükseldiğini söyleyen Poyrazoğlu şöyle konuştu: "Ben usta bir eczane kalfasıydım. Doktordan gelen reçeteyi, girer içeride laboratuarda yapardım. Haplar, merhemler, öksürük şurupları, yara tozları yapardım. Yani profesyonel bir şeydim. Benim bütün çocukluğumun yazları, belirli bir yaşa geldikten sonra kışın da, okulun dışındaki zamanlar eczanede geçti. Severdim ben o işi."
ÇOCUKLAR BENİ, "GAVUR OĞLAN" DİYE KOVALARDI
Çocukluğunda diğer çocukların kendisiyle 'gavur çocuk' diye alay ettiklerine değinen Ali Poyrazoğlu, bunun nedenini yabancı diller öğrenmesine bağlıyor. Santaçı o günleri şu sözlerle andı: "İstanbul'da değil ama Fatsa'da 'gavur oğlan' diye dalga geçtiklerinde, eve gider 'Ben gavur olmayacağım, gavur olmayacağım' diye ağlardım.  Ama tabii evde İngilizceyi, Fransızcayı öğrenmenin bir nimet olduğunu, bir piyango olduğunu yaş ilerledikçe anlıyorsun. Çok eğlendim, çok eğlenceli bir çocukluğum oldu benim. İstanbul'da İstanbul çocukluğunun keyfini yaşadım. Moda, deniz, plaj, okul, arkadaşlar. Şimdiki gibi değildi, İnsanlar çocuklarını sokağa salmaya korkmuyorlardı."
NERİMAN KÖKSAL'A AŞIKTIM
Okuldan kaçıp sinemaya gittiği çocukluk günlerini unutamayan Ali Poyrazoğlu, o tarihlerde beyazperdede en sevdiği ismi şu sözlerle açıkladı: "Ben Neriman Köksal'a aşığım. Onun o zaman Fosforlu Cevriye filmleri var. İlkokuldayız işte. Fatsa'dayız. Fatsa ufak yer. Biz okuldan kaçıyoruz. Film başlayacak, sinemanın sahibi bize bilet satıyor. Gişede duruyor, pinti bir adam, gişecisi yok, biletleri o satıyor. Kim olduğunu söylemeyeceğim. Neyse, alıyor paralarını şehir klubüne kumar oynamaya gidiyor. Babama diyor ki: 'Eczacı senin oğlan kaçtı, yine şeye gitti, Neriman'a gitti' diyor. Ben Neriman filmlerine gidiyordum; 'Fosforlu Cevriye'. Aynı filmi 3 -4 kere seyrediyordum. Akşam eve gittiğimde gözlerim kıpkırmızı olurdu. Okuldan, kaçılmadan hayat olur mu? Yıllar sonra Neriman Köksal'la aynı sette karşılaşınca bu aşkı ona itiraf ettim. Senin yüzünden ne dayaklar yedim abla, dedim. Arasaydın çocuğum, dedi. Çok eğlenceliydi. Müthiş mizah duygusu olan bir kadındı."


Akşam