'Sınav Reçeteleri Hasta Edebilir'
Nevşehir'de 11 yıllık eğitimci Kadir Akbel, sınav öncesi heyecanını yaşayan öğrencilerle velileri bilgilendirmek amacıyla, "Yazık Sınav Canavarı Olmuşsun" isimli kitap çıkardı.
Nevşehir 75 . Yıl İlköğretim Okulu rehber öğretmeni Kadir Akbel , ilköğretim döneminin ilk yıllarından orta öğretim kurum son sınıfa kadar adeta sınav canavarı haline getirilen öğrencilerin , sınav öncesi yaşantılarını ve çalışma yöntemlerine ilişkin yazdığı kitapta oldukça ilginç noktalara işaret ediyor .
Eğitimcilerin yüzde 90 ' ının öğrencilere mutlak surette bir reçete sunarak " Benim dediklerimi eğer yapmaz isen , başarılı olamazsın " şeklinde hatalı ve olumsuz yönlendirmelerle dolu bir yol haritası ile sınava hazırlanan öğrencilere yardımcı olmaya çalışmasına karşın , aslında çocuklara büyük zararlar verdiğini dile getirerek " Sınava hazırlanan öğrenciler için açıkçası kitap yazmayı çok düşünen bir kişi değildim . Ancak kişisel gelişim uzmanı ve dünyanın en akıllı insanı Erdal Demirkıran ' ın Nevşehir ' deki konferanslarını izledikten sonra oldukça doğru tespitler yaptığını , meslek hayatım içerisinde gözlemlediğim gelişmelerle net bir şekilde değerlendirdim . 11 yıllık bir eğitimci olarak özellikle sınavlara varını yoğunu harcayan öğrencilerin yanı sıra aile bireylerine yanlış yönlendirmelerden uzak bir yöntem çizilmesi gerektiğine inanarak böyle bir kitap yazmayı uygun gördüm . Sınav öncesi eğitim sistemleri içerisinde öğrencilere ifade edilen şeylerin öğrenci yaşantısının tersi bir durum olduğunu görüyorsunuz . Eğitimcilerin yüzde 90 ' ı ' Benim söylediğim gibi bir öğrenci olmak zorundasın . Başarıyı ancak bu şekilde yakalayabilirsin . " tezini işleyerek öğrencileri yönlendiriyorlar . . Gerçekte en temel gerçek ise hayatın akışı içerisinde , öğrenciyi bir robot yapmadan başarıyı yakalanabileceği düşüncesinin hayata geçirilmesi . Bunun yöntemlerini yazdığım bu kitapta en ince ayrıntısına kadar anlattım . " dedi .
Sınav öncesi eğitim alanında önemli yanlış uygulamaların yapıldığını hatırlatan Akbel , " Sınav süreci yaklaşınca medyada büyük bir sınav gündemi oluşuyor . Herkes bir şey söylüyor , ama işin özeti , öğrencinin normal yaşam düzeyini algılamadan bir kaç açıklama ile milyonlarca insan farklı bir kanala yönlendiriliyor . Eğitimci olsun olmasın bir çok insan konunun farklı bir yerinden tutup açıklamalar yapıyor . Sınav öncesi kahvaltı konusu ayrı bir dert , uyku farklı bir dert . Kahvaltı da ancak ve ancak krallara layık bir menü veriliyor . Ancak birçok öğrencinin bal ve tereyağı ile tanışmadığını bilmeden , öğrencinin ilk kez yiyeceği gıda maddesinin öğrencinin metabolizmasında ne gibi olumsuz bir etki yaratabileceğini , onun sınav sırasında dikkatini nasıl yok edeceğini düşünmeden , kral sofrasının mönülerini sıralıyor . Bu hatalı davranışlardan kendimizi arındırmamız gerekiyor . Parası olsun olmasın büyük bir çoğunluk " Aman çocuğum yeter ki sınavdan başarılı olsun " diye son kalan kuruşuyla evladının kral sofrasını döşüyor . O gün alışık olmadık yiyecekler mideye inmeye başlayınca metabolizma ilk defa gördüğü bu yiyeceklere karşı bir tepki veriyor . Sindirim problemleri yanında savunma mekanizması devreye giriyor ve anormal sıkıntılar yaşanmaya başlıyor . Öğrencinizin zihnini açsın diye yedirdiğiniz yiyecekler ; Gaz , şişkinlik , ishal bulantı gibi konsantrasyonu son derece bozacak problemlere neden olabiliyor . Sürekli şişen bir karın , gurul gurul bağırsaklar , Üstüne bir de bulantı . Sonrasında soruların yerine midesindeki rahatsızlıkları temel soru olarak alan bir öğrenci profili ortaya çıkıyor . Yüksek yüzdelerle hesapladığınız zihinsel potansiyel , normalin çok çok altında kaldı . Yani kaş yaparken göz çıkarıyoruz . Hatta bu konuda zihin açsın diye , işin abartısına kaçıp adını hiç duymadığımız bitkilerin suyunu önerenler de var . Diğer yanda bazı uzmanların " Aman sınav öncesi erken yatın " uyarısı . Bırakın çocuğu , bir gün önce saat kaçta yattı ise o saatte yatsın . Çocukların uyku düzensizliğini tetiklemeyin . " diye konuştu .
Öğrenci ve ailelere de seslenen Akbel şu önerilerde bulundu , " Metabolizmaya alışılmışın dışında bir eylemle müdahale edilmemeli . Yani o güne kadar kahvaltını , sadece bir zeytinle yapmışsan o gün de sadece bir zeytinle yapmalısın . Her gün kahvaltını , peynir ekmekle yapıyorsan o günde aynısını yapmalısın . Hiç merak etme senin için en doğrusu bu . Çünkü senin bünyen bu şartlara adepte oldu . Normal yaşantının dışına çıkmamalısın . "
Eğitimcilerin yüzde 90 ' ının öğrencilere mutlak surette bir reçete sunarak " Benim dediklerimi eğer yapmaz isen , başarılı olamazsın " şeklinde hatalı ve olumsuz yönlendirmelerle dolu bir yol haritası ile sınava hazırlanan öğrencilere yardımcı olmaya çalışmasına karşın , aslında çocuklara büyük zararlar verdiğini dile getirerek " Sınava hazırlanan öğrenciler için açıkçası kitap yazmayı çok düşünen bir kişi değildim . Ancak kişisel gelişim uzmanı ve dünyanın en akıllı insanı Erdal Demirkıran ' ın Nevşehir ' deki konferanslarını izledikten sonra oldukça doğru tespitler yaptığını , meslek hayatım içerisinde gözlemlediğim gelişmelerle net bir şekilde değerlendirdim . 11 yıllık bir eğitimci olarak özellikle sınavlara varını yoğunu harcayan öğrencilerin yanı sıra aile bireylerine yanlış yönlendirmelerden uzak bir yöntem çizilmesi gerektiğine inanarak böyle bir kitap yazmayı uygun gördüm . Sınav öncesi eğitim sistemleri içerisinde öğrencilere ifade edilen şeylerin öğrenci yaşantısının tersi bir durum olduğunu görüyorsunuz . Eğitimcilerin yüzde 90 ' ı ' Benim söylediğim gibi bir öğrenci olmak zorundasın . Başarıyı ancak bu şekilde yakalayabilirsin . " tezini işleyerek öğrencileri yönlendiriyorlar . . Gerçekte en temel gerçek ise hayatın akışı içerisinde , öğrenciyi bir robot yapmadan başarıyı yakalanabileceği düşüncesinin hayata geçirilmesi . Bunun yöntemlerini yazdığım bu kitapta en ince ayrıntısına kadar anlattım . " dedi .
Sınav öncesi eğitim alanında önemli yanlış uygulamaların yapıldığını hatırlatan Akbel , " Sınav süreci yaklaşınca medyada büyük bir sınav gündemi oluşuyor . Herkes bir şey söylüyor , ama işin özeti , öğrencinin normal yaşam düzeyini algılamadan bir kaç açıklama ile milyonlarca insan farklı bir kanala yönlendiriliyor . Eğitimci olsun olmasın bir çok insan konunun farklı bir yerinden tutup açıklamalar yapıyor . Sınav öncesi kahvaltı konusu ayrı bir dert , uyku farklı bir dert . Kahvaltı da ancak ve ancak krallara layık bir menü veriliyor . Ancak birçok öğrencinin bal ve tereyağı ile tanışmadığını bilmeden , öğrencinin ilk kez yiyeceği gıda maddesinin öğrencinin metabolizmasında ne gibi olumsuz bir etki yaratabileceğini , onun sınav sırasında dikkatini nasıl yok edeceğini düşünmeden , kral sofrasının mönülerini sıralıyor . Bu hatalı davranışlardan kendimizi arındırmamız gerekiyor . Parası olsun olmasın büyük bir çoğunluk " Aman çocuğum yeter ki sınavdan başarılı olsun " diye son kalan kuruşuyla evladının kral sofrasını döşüyor . O gün alışık olmadık yiyecekler mideye inmeye başlayınca metabolizma ilk defa gördüğü bu yiyeceklere karşı bir tepki veriyor . Sindirim problemleri yanında savunma mekanizması devreye giriyor ve anormal sıkıntılar yaşanmaya başlıyor . Öğrencinizin zihnini açsın diye yedirdiğiniz yiyecekler ; Gaz , şişkinlik , ishal bulantı gibi konsantrasyonu son derece bozacak problemlere neden olabiliyor . Sürekli şişen bir karın , gurul gurul bağırsaklar , Üstüne bir de bulantı . Sonrasında soruların yerine midesindeki rahatsızlıkları temel soru olarak alan bir öğrenci profili ortaya çıkıyor . Yüksek yüzdelerle hesapladığınız zihinsel potansiyel , normalin çok çok altında kaldı . Yani kaş yaparken göz çıkarıyoruz . Hatta bu konuda zihin açsın diye , işin abartısına kaçıp adını hiç duymadığımız bitkilerin suyunu önerenler de var . Diğer yanda bazı uzmanların " Aman sınav öncesi erken yatın " uyarısı . Bırakın çocuğu , bir gün önce saat kaçta yattı ise o saatte yatsın . Çocukların uyku düzensizliğini tetiklemeyin . " diye konuştu .
Öğrenci ve ailelere de seslenen Akbel şu önerilerde bulundu , " Metabolizmaya alışılmışın dışında bir eylemle müdahale edilmemeli . Yani o güne kadar kahvaltını , sadece bir zeytinle yapmışsan o gün de sadece bir zeytinle yapmalısın . Her gün kahvaltını , peynir ekmekle yapıyorsan o günde aynısını yapmalısın . Hiç merak etme senin için en doğrusu bu . Çünkü senin bünyen bu şartlara adepte oldu . Normal yaşantının dışına çıkmamalısın . "
