Osman Baydemir'e Almanya'dan misafir
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i makamında ziyaret eden Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, Baydemir'e sık sık sarılarak iki eliyle elinden tuttu. Baydemir bu sevgi karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.
Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, “Şiddet yoluyla barış olmaz, barış ancak barışçıl yollarla olur, bu herkes için geçerli” dedi.
Roth, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i ziyaretinde yaptığı açıklamada, “gözyaşları ve üzüntü dolu bir dönemden geçildiğini ifade ederek, “şimdi herkes için ilkbaharın gelmesi gerektiğini” söyledi.
Claudia Roth, şöyle devam etti:
“Şiddet yoluyla barış olmaz, barış ancak barışçıl yollarla olur, bu herkes için geçerli. Aynı seviyede bir diyalog oluşturulması gerekiyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin aynı düzeyde diyalog içerisinde olması gerekir. Barış için güven gerekiyor. Güven için de itibar gerekiyor. Çeşitliliğin kabul edilmesi bir itibardır. Almanya'da insanları Hristiyan, kadın ya da erkek olarak değil, bir insan hakkı, onuru olarak kabul ediyoruz.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti ile birlikte Almanya'da anadilde eğitim tartışmaları ortaya çıktı. Ben şahsen herkesin anadilinde eğitim görmesini istiyorum. Almanya'da yaşayan Türk çocuklar, elbette Almanca öğrenmek zorunda, yoksa kapılar onlar için kapalı olacaktır. Başka dillerde de eğitim olması Almanlar için de bir zenginlik ifadesidir. Recep Tayyip Erdoğan'ın, Almanya'ya yönelik taleplerini paylaşıyorum. Aynı empati ile Recep Tayyip Erdoğan'a Türkiye'deki bizim çocukların ana dilleri ile eğitim görmesi ve konuşmasını istediğimi belirtmek istiyorum.”
Roth, Anayasa değişiklik paketinin gündemde olduğuna değinerek, “Yeşiller olarak her zaman her şeyi istiyoruz. En iyisi kesinlikle yeni bir Anayasa'dır. Var olan Anayasa bir darbe Anayasası'dır. Reform paketi ilk adım olarak iyi bir paket olabilir. Kaçırılmaması gereken tarihi bir fırsat olarak değerlendirmek lazım. Biz Yeşiller olarak Türkiye'yi, demokratik bir hukuk devleti olarak AB'nin üyesi olsun diye destekledik. Mesut Yılmaz'la birçok defa hemfikir olmadım ama Yılmaz'ın 'Avrupa Birliğinin yolu Diyarbakır'dan geçer' sözüne katıldım” diye konuştu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de 2010 yılının Türkiye'de demokrasinin, barışın baharını getireceğini ümit ettiğini kaydetti.
Gelecekten çok umutlu olduğunu ifade eden Baydemir, şöyle konuştu:
“Zaten bizim aktif çabamızın kaynağında da umudumuz var. Halkımızın umudu, talebi var. Maalesef 2009 yılı demokrasi adına çok çetrefilli, insan hakları adına, seçimler yılı adına kayıp bir yıl oldu. Keşke Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin ve diğer seçilmiş arkadaşlarımız da aramızda olsaydı. Bana göre demokrasiyi ve özgürlükleri herkes için istemek gerekiyor. Herkes için istediğimizde başarılı olma şansımız var. Almanya toplumunda çok farklı etnik kimlikler var. Almanya'da bulunan farklı etnik kimlikler için, kültürel kimlikler için ana dilleriyle eğitimi istemek en doğal haklarıdır diye düşünüyorum. Almanya'da yaşayan Türk yurttaşlar için bunu istemek doğal bir şeydir ama aynı talepte bulunanlar Türkiye'deki Kürt yurttaşları için aynı taleplerde bulunabilmelidirler. Bu uygulandığında kimse samimiyeti sorgulayamayacaktır. O zaman gerçekten demokratik bir duruş ortaya çıkacaktır.”
Baydemir, barışa ve silah dışı yöntemlerle çözümün gelebileceğine inandığını vurgulayarak, “Bunun için de barış çabalarının desteklenmesi gerekiyor. Ne kadar desteklersek o kadar kısa sürede barışı getirebileceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Baydemir ve Roth birbirlerine çeşitli hediyeler verdi.
Roth, Baydemir'i Almanya'ya davet etti.
vatan
Roth, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i ziyaretinde yaptığı açıklamada, “gözyaşları ve üzüntü dolu bir dönemden geçildiğini ifade ederek, “şimdi herkes için ilkbaharın gelmesi gerektiğini” söyledi.
Claudia Roth, şöyle devam etti:
“Şiddet yoluyla barış olmaz, barış ancak barışçıl yollarla olur, bu herkes için geçerli. Aynı seviyede bir diyalog oluşturulması gerekiyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin aynı düzeyde diyalog içerisinde olması gerekir. Barış için güven gerekiyor. Güven için de itibar gerekiyor. Çeşitliliğin kabul edilmesi bir itibardır. Almanya'da insanları Hristiyan, kadın ya da erkek olarak değil, bir insan hakkı, onuru olarak kabul ediyoruz.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti ile birlikte Almanya'da anadilde eğitim tartışmaları ortaya çıktı. Ben şahsen herkesin anadilinde eğitim görmesini istiyorum. Almanya'da yaşayan Türk çocuklar, elbette Almanca öğrenmek zorunda, yoksa kapılar onlar için kapalı olacaktır. Başka dillerde de eğitim olması Almanlar için de bir zenginlik ifadesidir. Recep Tayyip Erdoğan'ın, Almanya'ya yönelik taleplerini paylaşıyorum. Aynı empati ile Recep Tayyip Erdoğan'a Türkiye'deki bizim çocukların ana dilleri ile eğitim görmesi ve konuşmasını istediğimi belirtmek istiyorum.”
Roth, Anayasa değişiklik paketinin gündemde olduğuna değinerek, “Yeşiller olarak her zaman her şeyi istiyoruz. En iyisi kesinlikle yeni bir Anayasa'dır. Var olan Anayasa bir darbe Anayasası'dır. Reform paketi ilk adım olarak iyi bir paket olabilir. Kaçırılmaması gereken tarihi bir fırsat olarak değerlendirmek lazım. Biz Yeşiller olarak Türkiye'yi, demokratik bir hukuk devleti olarak AB'nin üyesi olsun diye destekledik. Mesut Yılmaz'la birçok defa hemfikir olmadım ama Yılmaz'ın 'Avrupa Birliğinin yolu Diyarbakır'dan geçer' sözüne katıldım” diye konuştu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de 2010 yılının Türkiye'de demokrasinin, barışın baharını getireceğini ümit ettiğini kaydetti.
Gelecekten çok umutlu olduğunu ifade eden Baydemir, şöyle konuştu:
“Zaten bizim aktif çabamızın kaynağında da umudumuz var. Halkımızın umudu, talebi var. Maalesef 2009 yılı demokrasi adına çok çetrefilli, insan hakları adına, seçimler yılı adına kayıp bir yıl oldu. Keşke Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin ve diğer seçilmiş arkadaşlarımız da aramızda olsaydı. Bana göre demokrasiyi ve özgürlükleri herkes için istemek gerekiyor. Herkes için istediğimizde başarılı olma şansımız var. Almanya toplumunda çok farklı etnik kimlikler var. Almanya'da bulunan farklı etnik kimlikler için, kültürel kimlikler için ana dilleriyle eğitimi istemek en doğal haklarıdır diye düşünüyorum. Almanya'da yaşayan Türk yurttaşlar için bunu istemek doğal bir şeydir ama aynı talepte bulunanlar Türkiye'deki Kürt yurttaşları için aynı taleplerde bulunabilmelidirler. Bu uygulandığında kimse samimiyeti sorgulayamayacaktır. O zaman gerçekten demokratik bir duruş ortaya çıkacaktır.”
Baydemir, barışa ve silah dışı yöntemlerle çözümün gelebileceğine inandığını vurgulayarak, “Bunun için de barış çabalarının desteklenmesi gerekiyor. Ne kadar desteklersek o kadar kısa sürede barışı getirebileceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Baydemir ve Roth birbirlerine çeşitli hediyeler verdi.
Roth, Baydemir'i Almanya'ya davet etti.
vatan