Babacan, Ekonomi Basını Forumu'nda Konuştu

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin IMF'deki hissesinde 2 kademeli artış olacağını bildirdi

Babacan, Ekonomi Basını Forumu'nda Konuştu
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin IMF'deki hissesinde 2 kademeli artış olacağını bildirdi. Babacan, IMF ile ayrılığın da gelecekle ilgili projeksiyonlar konusundaki bakış açısı farkından olduğunu belirterek, "Bizim uygulamalarımızla alakalı IMF ile yüzde 100 mutabakat olsaydı zaten stand-by anlaşması noktasında farklı bir noktada olurduk" dedi.

Bakan Babacan, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) tarafından düzenlenen Orta Doğu ve Doğu Akdeniz Ülkeleri Ekonomi Basını Forumu'na katıldı. Burada yaptığı konuşmada IMF ile ilişkilere ilişkin bir soru üzerine Babacan, Türkiye'nin daha önce IMF'deki kotasının arttığını, bundan sonra da bir hisse artışı olacağını söyledi. IMF ile stand-by anlaşmasının gerçekleştirilememesi konusunda IMF ile bazı küçük noktalarda bazı ayrılıkların olduğunu, ancak ileri sürüldüğü gibi Mali Kural'da veya Orta Vadeli Program'da bir görüş ayrılığının bulunmadığını, aksine tam bir mutabakat olduğunu belirten Babacan, "IMF ile ayrılık, gelecek ile ilgili projeksiyonlar konusunda bakış açımızdaki farklılıktan kaynaklandı" dedi.

Stopajla ilgili bir soru üzerine de Babacan, stopaj konusunda geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanlığı yetkilileri ile biraraya geldiklerini belirterek, "Şu anda işlem vergisi diye bir şey, gündemimiz yok. Ancak stopaj konusunun nasıl uygulanacağıyla ilgili de nihai bir karar vermiş değiliz" diye konuştu. Stopaj konusunda seçeneklerin masada bulunduğunu, fakat henüz bir karar vermediklerini kaydeden Babacan, belirsizliği devam ettirmeyi arzu etmediklerini ve en kısa zamanda karar verip, gerekli yasal düzenlemeyi yapacaklarını ve uygulamayı başlatacaklarını söyledi.

Bir gazetecinin, 'Türkiye ekonomisini anlatırken güzel bir tablo çiziyorsunuz, fakat işsizlik, sanayi ve enflasyon gibi resmi verilerde aynı şey görülmüyor. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?' şeklindeki sorusu üzerine de Babacan, TÜİK'in sanayi endeksini açıklarken artık mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış rakamları açıkladığını, bunun da son derece doğru olduğunu söyledi. Enflasyonla ilgili de aynı şeyin yapıldığını anlatan Babacan, işsizlik verilerinde de mevsimsel etkilerden arındırılmış bir göstergenin yayımlanmasının önem taşıdığını, TÜİK'in de şu anda böyle bir hazırlık içinde olduğunu anlattı.

Babacan, bir gazetecinin 'Dünyada yeni bir kriz olur mu?' şeklindeki sorusuna da, dünyada yeni bir kriz olup olmayacağı yönünde keskin bir değerlendirme yapılmasının doğru olmadığını belirterek, "Kuşkusuz riskler var ve her ülke bu riskleri görerek hareket eder. Ama 'kriz geliyor ve kriz yok'; bu iki uçtan herkesin kaçınması lazım. Açık bir ekonomi dışarıdan gelebilecek her türlü gelişmeye hazır olmak zorunda" yanıtını verdi.

TÜRKİYE-IMF İLİŞKİLERİ

Türkiye-IMF ilişkileriyle ilgili sorular üzerine de Babacan, Türkiye'nin göreceli büyüklüğünün dünya ekonomik arenasında arttığını ve bu ağırlığı yansıtacak hisse ayarlamalarının yapıldığını söyledi. Bakan Babacan, hisse ayarlamalarında ilk dalganın bittiğini ve artışın yapıldığını, ikincisi ile ilgili karar verildiğini, üçüncü ile ilgili de çalışmaların şu anda yapıldığını bildirdi. IMF ile ilişkilerin o günkü şartlar Türkiye için nasıl bir ilişkinin daha iyi olacağını söylüyorsa, ona göre devam ettiğini belirten Babacan, şunları söyledi: "Yani o günkü şartlar bir stand-by için uygunsa Türkiye bunu yapıyor. Biz 2005'te 18'inciyi tamamladık, 19'uncuyu imzaladık. 2008'in Mayıs'ında da 19'uncuyu başarılı bir şekilde tamamladık. Ben 10 tane de niyet mektubuna imza attım. Yapmayacağımız hiçbir şeye imza atmadık. Yani politikaların uygulanabilir politika olması önemli. Politikaların sahibi hükümet, bunu uygulayacak da hükümet. Bizim hükümetimiz inanmadığı, doğru bulmadığı hiçbir şeyi yapmadı. Uyguladığımız her şeyin de sahibi olduk. Bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. Dünyanın böylesine bir türbülans yaşadığı bir dönemde doğru politika nedir sorusunun cevabı çok kolay değil. Bugün biz 7,5 yıldır iş başındayız ve 7,5 yıldır Türkiye ekonomi için ne doğru ne değil, hangi politika sürdürülür, hangisi sürdürülemez, bu konularda biraz tecrübemiz var."

Uygulamalarla alakalı IMF ile tam bir mutabakat, yüzde yüz bir mutabakat olsaydı zaten stand-by anlaşması konusunda farklı bir noktada olunacağını belirten Babacan, "Demek ki bazı küçük noktalarda farklılıklarımız oldu. Bu noktaların ne olduğunu ben açıklamayacağım, ama gazetelerde yazılıp çizilenler doğru değil" dedi.

Bugün bir basın-yayın organında mali kuralda mutabakat sağlanamadığı için IMF ile anlaşılamadığına ilişkin haberin de kesinlikle doğru olmadığını belirten Babacan, Orta Vadeli Program, mali kural, hedefler konularında IMF ile yüzde yüz mutabakat bulunduğunu söyledi. Bu sene ve gelecek sene dünyada ne olacak, Türkiye'de ne olacak konularında IMF ile biraz ayrı düştüklerini söyleyen Babacan, "Anlaşamamızın sebebi farklı, gelecekle ilgili projeksiyonlar konusunda bakış açımız bir farklılaştı, ama detaylarına girmeyeceğim" dedi.

Babacan, Orta Vadeli Program'a yeni başlanıldığını ve şu anda bir revizyonun söz konusu olmadığını da dile getirdi. Bir soru üzerine de Babacan, Türkiye'de artık yasak olan bir kavram ya da kelimenin bulunmadığını belirterek, "Artık daha açık ve her şeyi tartışan bir Türkiye var" diye konuştu. 

Babacan, Nabucco'nun, AB'nin Rusya'ya olan enerji bağımlılığının azalması ve üretici ülkelerin pazar çeşitliliği aid.  Babacan, bir gazeteciçısından önemli bir proje olduğuna da işaret ederek, bundan sonra gaz bulmasının önem taşıdığını kaydetti. Babacan, Nabucco'nun Türkmenistan, Azerbaycan, Irak'tan, uluslararası konjonktürün uygun olması halinde İran'dan, belki gerekirse bir miktar da Rusya'dan gaz alabileceğini belirtti.

"TÜRKİYE'NİN BAŞARISI VE MALİ KURAL"

Türkiye'nin ekonomik başarısında bağımsız bir Merkez Bankası, serbest kur rejimi ve enflasyon hedeflemesinin önemli katkısının olduğunu vurgulayan Babacan, mali kural konusundaki bir soru üzerine bu kural çerçevesinde bütçe dengesinde ekonomik hızı belirleyeceklerini, genel ekonomik konjonktürü takip ederek ve yapısal reformları rafine edeceklerini söyledi. Mali kural ile uzun vadeli bir mali çıpa oluşturduklarını anlatan Babacan, bu çıpa ile 10-15 yıl sonraki ideal bütçe dengesi, ideal borç stoku için yıllık mali uyum politikası uygulayacaklarını söyledi. Babacan, genel ekonomik konjonktürü de takip edeceklerini ifade ederek, bu çerçevede 'iyi günlerde tasarruf edip, kötü günlerde harcamaya yönelik' bir politika izleyeceklerini kaydetti. Bundan sonraki süreçte, daha önce gerçekleştirilen yapısal reformların ayrıntılarına yönelik daha rafine bir dönem gireceklerini anlatan Babacan, bu çerçevede bankacılık, vergi ve yatırım ortamı konusunda daha ayrıntılı çalışmalar yapacaklarını söyledi.