Kılıçdaroğlu halka yardımı eleştirdi
CHP İstanbul Milletvekilli Kemal Kılıçdaroğlu AK Parti'nin seçim döneminde halka yaptığı yardımlara eleştirerek 'AK Parti dine saygılı bir parti değildir. Eğer dine saygılı bir parti olsaydı yapılan yardımlarda bir elin verdiğini diğer el bilmezdi' diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekilli Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Kırşehir Merkez ilçe başkanlığı kongresine katılman üzere Kırşehir'e geldi. Kongrenin olacağı tarihi Ahi Çarşısı önünde karşılanan Kılıçdaroğlu, çiçeklerle ve sloganlarla karşılandı. Seçimin yapılacağı yere gelen Kılıçdaroğlu partilileri selamlayarak, yerine oturdu. Kongreye Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP Burdur Milletvekilli Ramazan Kerim Özkan, CHP Kırşehir İl Başkanı Yılmaz Zengin ve çok sayıda partili katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program daha sonra partililerin konuşmaları ile devam etti. Ardından sıra Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'na geldi. Büyük alkışlar ve sloganlarla kürsüye gelen Kılıçdaroğlu ilk olarak, AK Parti geniş halk kitlelerini yoksul tutup onlara seçim döneminde dağıtacağı gıda maddeleriyle, onları 4-5 yıllığına satın alındığını ifade etti. Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu "AK Parti dine saygılı bir siyasi parti değildir. Unutmayınız ki dine saygılı olan bir siyasi parti sağ elin verdiğini sol el görmeyecek anlayışında olan bir siyasi partidir. AKP böyle midir? Bu gerçeği her yerde ve her ortamda söylemeliyiz. Özellikle kahvede, sohbet ederken, gezerken dolaşırken ve cem evlerinde bunu haykırmalıyız. AKP'nin ikiyüzlülüğünü ve yüzüne takmış olduğu maskeyi aşağıya indirmek bizim görevimizdir" şeklinde konuştu.
Kürt açılımına da değinen Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da sorun olduğunu ve 30 yıldır çözülemediğini ifade ederek, "Bir açılım yaptılar. Kürt açılımı dediler, baktılar vatandaştan tepki geliyor adını değiştirdiler milli birlik kardeşlik dediler. Anlaşılan ne yaptıklarını bilmiyorlar. Şimdi ise dökülüyorlar. Peki, biz bu sorunu CHP olarak nasıl çözeceğiz. Terör olgusu tek pencereden bakılacak ve tek bir politika ile çözülecek bir olay değildir. Bunun kültürel, siyasal, ekonomik boyutları var. Bu saydığım bütün alanlara baktığınızda hepsinde problem var. Bu sorun bütüncül ahlaki bir sistemle çözülebilir. Önce insanlara iş ve aş vereceksimiz. İşin aşın olmadığı yerde zaten kişi kendini tabanda bulur ve dağa çıkar" şeklinde konuştu.
Konuşmasının son bölümünde Tekel işçilerine değinin Kılıçdaroğlu, işçilerin haklarını koruyacaklarının altını çizdi. Kılıçdaroğlu; şöyle devam etti: "Türkiye'de şu anda 4C, 4B, taşerondu gibi statüde olan bir sürü insan var. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün. Neden tekel işçilerini 4C' li çalıştırırlar. Tekel işçileri yeni bir hak aramıyorlar. Sadece mevcut haklarını koruyarak, herhangi bir kamu kuruluşunda çalışmak istiyorlar. Tayyip Bey diyor ki, 'Ben yetim hakkı yedirmem'… Allah aşkına hangi tekel işçisi yetim hakkı yiyor. Tayyip Bey yetim hakkını yiyenleri öğrenmek istiyorsan şöyle etrafına bir bak. Bir sürü adam göreceksin zaten veya kendine bak. O nedenle tekel işçileri bu kadar toplumsal destek buluyor."
Kürt açılımına da değinen Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da sorun olduğunu ve 30 yıldır çözülemediğini ifade ederek, "Bir açılım yaptılar. Kürt açılımı dediler, baktılar vatandaştan tepki geliyor adını değiştirdiler milli birlik kardeşlik dediler. Anlaşılan ne yaptıklarını bilmiyorlar. Şimdi ise dökülüyorlar. Peki, biz bu sorunu CHP olarak nasıl çözeceğiz. Terör olgusu tek pencereden bakılacak ve tek bir politika ile çözülecek bir olay değildir. Bunun kültürel, siyasal, ekonomik boyutları var. Bu saydığım bütün alanlara baktığınızda hepsinde problem var. Bu sorun bütüncül ahlaki bir sistemle çözülebilir. Önce insanlara iş ve aş vereceksimiz. İşin aşın olmadığı yerde zaten kişi kendini tabanda bulur ve dağa çıkar" şeklinde konuştu.
Konuşmasının son bölümünde Tekel işçilerine değinin Kılıçdaroğlu, işçilerin haklarını koruyacaklarının altını çizdi. Kılıçdaroğlu; şöyle devam etti: "Türkiye'de şu anda 4C, 4B, taşerondu gibi statüde olan bir sürü insan var. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün. Neden tekel işçilerini 4C' li çalıştırırlar. Tekel işçileri yeni bir hak aramıyorlar. Sadece mevcut haklarını koruyarak, herhangi bir kamu kuruluşunda çalışmak istiyorlar. Tayyip Bey diyor ki, 'Ben yetim hakkı yedirmem'… Allah aşkına hangi tekel işçisi yetim hakkı yiyor. Tayyip Bey yetim hakkını yiyenleri öğrenmek istiyorsan şöyle etrafına bir bak. Bir sürü adam göreceksin zaten veya kendine bak. O nedenle tekel işçileri bu kadar toplumsal destek buluyor."