Sp'den Basın Açıklaması
Saadet Partisi (SP) Bartın İl Başkanı Ünal Yurtbay, basın açıklaması yaptı.
SP İl Başkanı Ünal Yurtbay, Milli Görüş'ün asrın en büyük hareketi olduğunu belirtti. Dünyada Milli Görüş gibi bir hareketin az görüldüğüne dikkat çeken İl Başkanı Ünal Yurtbay, "Milli Görüş hareketi, son asrın en büyük hareketidir. Bu gün ki dünyada, bu kalitede bu kadar kalıcı bir hareket az görülmüştür. Milli Görüş bizim kendi örf, adet, din ve geleneklerimize dayanarak, tarihimizden güç alarak, istikbalimize bakmak ve ihtiyaç duyduğumuz gücü kendimizde bularak bu hamleyi yapma fikridir. Milli Görüş akımının, Milli Kurtuluş savaşımızı yapan düşüncenin özündeki anlayışla aynıdır. Şimdi bu düşünce hakim olduğu müddetçe Türkiye güçlü olur ve yükselir. Türkiye'nin güçlü olmasını istemeyenler her zaman Milli Görüş hareketini baltalamaya çalışmaktadır. Nitekim Refah ve Fazilet Partilerini kapattıkları zaman sudan sebeplerle hareket ettiler. Arkasından o olmadı, bu sefer AK Parti kurdurularak bir bölme hareketi başlatıldı. O zaman arkasında dış güçler vardı. Bundan emin olabilirsiniz, çünkü dokümanlar elimizdedir. Eskiden hayli canlı olan hayvancılık oldukça zayıflamış durumdadır. Bu kadar başarılı olduğunu umut ettiğimiz iktidar neden hayvancılığa tam destek veremedi. Tarımda çok kötü durumdayız. Biz bundan beş, altı yıl öncesine kadar kendimize yeten beş ülkeden biriydik. Hatta dış ülkelere buğday gönderirdik. Şimdi ithal ediyoruz. Bu çizilen tozpembe tablonun arkasındakileri görmeye çalışın! Ortada bir gerçek var ki, söylemle uyuşmuyor. O kadar hayvan ve ekim nereye gitti? Bu fabrikalar nereye gitti? Müslüman ülkeler arasında güçlü olan, güçlü yanını öne çıkartarak ortaklık yapalım birbirimizin eksikliklerini tamamlayalım. D-8'ler projesi aynen bu düşünceyle hayata geçti. Bizim elimizde teknoloji, İran'da petrol, Endonezya'da uçak yapma tekniği, Nijerya'nın elinde doğalgaz ve madenler var. Pakistan'da uranyum ve atomla ilgili teknik bilgiler. Herkesin elinde değişik bilgiler mevcut. Herkes kendi bildiğini ortaya koysun. Birlikte ilerlemek için araştırma merkezleri kuralım. Üniversitelerde insanlarımızı yetiştirelim ve Avrupa'nın etkisinden kurtularak bir İslam dünyası yaratalım. En büyük suçumuz o İslam kelimesini kullanmak oldu. 'Siz batıya karşı İslam dünyasını mı teşekkül ediyorsunuz?' diyerek üstümüze gidildi. Milli Görüşle olan büyük mücadelenin arkasındaki asıl sıkıntı D-8'lere kurmamızdan kaynaklanıyor. Çünkü biz D-8'leri tam anlamıyla kurabilseydik. O zaman kendi tankımızı uçağımızı üretecektik. Almanya, Amerika, Fransa, İngiltere, bize ne satacaktı? Büyük Şark Sorunu adı altında yaptıkları projelerin tümü bu kazançlara dayanıyor. Kapitalist sistemin mücadelesini veren bu ülkeler, pazar için adam öldürürler. 1914 yılında bu toprakları işgal etmek istemeleri bütün pazar ve ticaret yollarına hâkim olma meselesiydi. Bundan seksen sene sonra, Erbakan hocam 'D8'leri kuracağız. Kendi kaynaklarımızı kullanacağız. Onlara muhtaç olmayacağız' dedi. Bir senenin içerisinde 28 Şubat darbesi yapıldı. Diğer ülkelerde insanları öldürdüler, iktidar dışına ittiler. Bunların hepsimi tesadüf? 'Ceketi çıkarttık' diyen arkadaşlarımız acaba olaya daha geniş çapta bakabiliyor mu? 'Bu ülkede büyük bir oyun oynanıyor ve bu oyunda biz birer piyon oluyoruz' diyebiliyorlar mı?" dedi.
Saadet Partisi Bartın İl Başkanı Ünal Yurtbay, "Küçük olaylar üzerinden o büyük olayların ekmeğine yağ sürüyorlar. Fabrikaların çalışmamasına rağmen pazar tezgahlarında her türlü ürünün satılması korkutucu boyuttadır. Her şeyi dışarıdan alır hale geldik. Maalesef biz, ithalat cenneti bir ülke olduk. Avrupa ve Amerika'da ne satılıyorsa pazarlarımızda satılıyor. Ama ne gariptir ki hiçbirini biz üretmiyoruz. En kaba yaptığımız iş, dışarıdan gelen parçaların montajını yapmak. Sonuç olarak 8 sene içinde dış borçlarımız tam 6 misli katlandı. Tabi bunlar göze görünmeyenler. Ortada sıcak para var. Ama bu sıcak para, yani üretime dayanmayan para yabancının getirip bizim borsaya bıraktığı, sonrada kaymağıyla alıp götürdüğü para. Yarın bir sıkıntı, bir kriz olduğu, bir ambargo yaşandığı zaman ne yapacağız? Eski fabrikaların enkazına gidip yeniden çalıştırmaya mı çalışacağız? Türkiye'deki bankaların yüzde 52'si yabancı sermayenin elindedir. Bir sıkıntı olduğunda yabancılar paralarını çekerlerse ya da mevduatlarını dondururlarsa ne yapacağız? Bu bizim düşünmemiz gereken ana konular. İslam dünyasının zor günler geçirdiği ve bu zor günlerin birlik beraberlik içinde ancak Milli Görüşle aşılabileceği değişmez bir gerçektir. İnsanlık bütün zulümlerden kurtuluşu, Milli Görüşten beklemektedir. Hiç unutmayalım ki, geçtiğimiz tarih boyunca olduğu gibi dünya saadeti ancak Milli Görüşle mümkündür" dedi.
Saadet Partisi Bartın İl Başkanı Ünal Yurtbay, "Küçük olaylar üzerinden o büyük olayların ekmeğine yağ sürüyorlar. Fabrikaların çalışmamasına rağmen pazar tezgahlarında her türlü ürünün satılması korkutucu boyuttadır. Her şeyi dışarıdan alır hale geldik. Maalesef biz, ithalat cenneti bir ülke olduk. Avrupa ve Amerika'da ne satılıyorsa pazarlarımızda satılıyor. Ama ne gariptir ki hiçbirini biz üretmiyoruz. En kaba yaptığımız iş, dışarıdan gelen parçaların montajını yapmak. Sonuç olarak 8 sene içinde dış borçlarımız tam 6 misli katlandı. Tabi bunlar göze görünmeyenler. Ortada sıcak para var. Ama bu sıcak para, yani üretime dayanmayan para yabancının getirip bizim borsaya bıraktığı, sonrada kaymağıyla alıp götürdüğü para. Yarın bir sıkıntı, bir kriz olduğu, bir ambargo yaşandığı zaman ne yapacağız? Eski fabrikaların enkazına gidip yeniden çalıştırmaya mı çalışacağız? Türkiye'deki bankaların yüzde 52'si yabancı sermayenin elindedir. Bir sıkıntı olduğunda yabancılar paralarını çekerlerse ya da mevduatlarını dondururlarsa ne yapacağız? Bu bizim düşünmemiz gereken ana konular. İslam dünyasının zor günler geçirdiği ve bu zor günlerin birlik beraberlik içinde ancak Milli Görüşle aşılabileceği değişmez bir gerçektir. İnsanlık bütün zulümlerden kurtuluşu, Milli Görüşten beklemektedir. Hiç unutmayalım ki, geçtiğimiz tarih boyunca olduğu gibi dünya saadeti ancak Milli Görüşle mümkündür" dedi.