Denetimler Artırılmalı
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Gıdaya yönelik üretim ve satış yapanların daha sıkı denetlenmesini istedi.
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, 9 Günlük Kurban Bayramı tatili süresince yurt geneli İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir, Adana, Gaziantep, Erzurum, Şanlıurfa, Mersi, Osmaniye, Konya, Karaman, Antalya, Alanya, Trabzon, Rize, Çanakkale, Tekirdağ ve Nevşehir gibi iller başta olmak üzere birçok yeri gezdiklerini ve incelediklerini gördükleri karşısında hayrete düştüklerini dile getirdi.
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, "Dünyanın hiçbir yerinde böyle vurdumduymaz, bananeci, nemelazımcı zihniyet ile üreten ve tüketen, aynı zamanda bu işleri denetlemekle görevli insanlar olmaz, olamaz. Sokakta çiğköfte satan, kaldırımda kebap, kavurma satan. Açıkta envayi çeşit yiyecek ve içecek satan. İçinde ne olduğu belirsiz tantuni, lahmacun, kıyma kebap, içli köfte, şırdan, kokoreç, kelle paça, midye gibi aklınızın alamayacağı her yiyecek ve gıdaya yönelik ürün ulu orta açıkta satılıyor. Tüketiliyor. Kimse ne bunu denetliyor, nede alıp yiyen, bunun içinde ne var demiyor. Acaba yediğiniz içtiğinizin içinde ne var? Nasıl üretilip, tüketime sunuluyor? Hangi şartlarda, hangi koşullarda üretiliyor ve satışa hazır hale getiriliyor? Hijyenik mi değil mi? Bakan yok. Araştıran yok. Dikkat eden yok. Halkın sağlığı bu kadar ucuz mu?" dedi.
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, "Yürürlükte çok sayıda gıda ve gıdaya yönelik mevzuat var. Kanun var. Yine Kabahatler kanunun diye bir kanun var. Uygulayan yok. Bu işlerin üzerine ciddi bir şekilde giden yetkili ve ilgili bulmakta güçlük çekiyoruz. Yollarda, sokaklarda resmen açıkta yiyecek ve içecek satılıyor. Numune alıp da kontrol edecek, tahlil edecek, içinde ne olup bittiğini ortaya çıkartacak yetkili yok mu? Bunların çoğu bakteri saçıyor. Mikrop saçıyor. Hastalık saçıyor. Vatandaş almasın, yemesin demek kolay. Milletin alım gücü tükendiği için ucuz yoldan karnını doyurmak istiyor. Ama hile hurda çok... Kim denetleyecek? Kim kontrol edecek? Niye etkin bir denetim sistemi yok? Kolluk kuvveti olan Belediyelerin Zabıtası, Tarım müdürlüğü ilgilileri, Sağlık müdürlüğü ilgilileri, Çevre müdürlüğü ilgilileri, Emniyet güçleri el ele vererek ortak bir çalışma başlatamazlar mı? Bu halkın sağlığı ile fütursuzca oynayanlara kim dur diyecek merak ediyorum" dedi.
Göktaş, "Yurt geneli daha etkin mücadele istiyoruz. Başta Tarım Müdürlüğü gıda kontrol şubeleri, Sağlık müdürlüğü halk sağlığı şubeleri, Zabıta teşkilatı, Belediyelerin ilgili birimleri, asayiş ve kolluk kuvvetleri, Çevre müdürlüklerinin ise çevre ile doğa ile ilgili bölümleri el ele vermeli. Açıkta mal satan, kaldırımda, sokakta, caddede, bostanda gıdaya yönelik satış yapanlar yüzünden oluşan doğal ve çevresel kirliliğin de önüne geçmeliler. Halkın sağlığı ile oynanmasının önüne geçilmeli. Hijyen kuralları bu tür imalat yapan, üreten ve satışa arz edenler ile satanlar için çok sıkı uygulanmalı ve takip edilmeli" dedi.
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, "Dünyanın hiçbir yerinde böyle vurdumduymaz, bananeci, nemelazımcı zihniyet ile üreten ve tüketen, aynı zamanda bu işleri denetlemekle görevli insanlar olmaz, olamaz. Sokakta çiğköfte satan, kaldırımda kebap, kavurma satan. Açıkta envayi çeşit yiyecek ve içecek satan. İçinde ne olduğu belirsiz tantuni, lahmacun, kıyma kebap, içli köfte, şırdan, kokoreç, kelle paça, midye gibi aklınızın alamayacağı her yiyecek ve gıdaya yönelik ürün ulu orta açıkta satılıyor. Tüketiliyor. Kimse ne bunu denetliyor, nede alıp yiyen, bunun içinde ne var demiyor. Acaba yediğiniz içtiğinizin içinde ne var? Nasıl üretilip, tüketime sunuluyor? Hangi şartlarda, hangi koşullarda üretiliyor ve satışa hazır hale getiriliyor? Hijyenik mi değil mi? Bakan yok. Araştıran yok. Dikkat eden yok. Halkın sağlığı bu kadar ucuz mu?" dedi.
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, "Yürürlükte çok sayıda gıda ve gıdaya yönelik mevzuat var. Kanun var. Yine Kabahatler kanunun diye bir kanun var. Uygulayan yok. Bu işlerin üzerine ciddi bir şekilde giden yetkili ve ilgili bulmakta güçlük çekiyoruz. Yollarda, sokaklarda resmen açıkta yiyecek ve içecek satılıyor. Numune alıp da kontrol edecek, tahlil edecek, içinde ne olup bittiğini ortaya çıkartacak yetkili yok mu? Bunların çoğu bakteri saçıyor. Mikrop saçıyor. Hastalık saçıyor. Vatandaş almasın, yemesin demek kolay. Milletin alım gücü tükendiği için ucuz yoldan karnını doyurmak istiyor. Ama hile hurda çok... Kim denetleyecek? Kim kontrol edecek? Niye etkin bir denetim sistemi yok? Kolluk kuvveti olan Belediyelerin Zabıtası, Tarım müdürlüğü ilgilileri, Sağlık müdürlüğü ilgilileri, Çevre müdürlüğü ilgilileri, Emniyet güçleri el ele vererek ortak bir çalışma başlatamazlar mı? Bu halkın sağlığı ile fütursuzca oynayanlara kim dur diyecek merak ediyorum" dedi.
Göktaş, "Yurt geneli daha etkin mücadele istiyoruz. Başta Tarım Müdürlüğü gıda kontrol şubeleri, Sağlık müdürlüğü halk sağlığı şubeleri, Zabıta teşkilatı, Belediyelerin ilgili birimleri, asayiş ve kolluk kuvvetleri, Çevre müdürlüklerinin ise çevre ile doğa ile ilgili bölümleri el ele vermeli. Açıkta mal satan, kaldırımda, sokakta, caddede, bostanda gıdaya yönelik satış yapanlar yüzünden oluşan doğal ve çevresel kirliliğin de önüne geçmeliler. Halkın sağlığı ile oynanmasının önüne geçilmeli. Hijyen kuralları bu tür imalat yapan, üreten ve satışa arz edenler ile satanlar için çok sıkı uygulanmalı ve takip edilmeli" dedi.