Hedef tek başına iktidar
Seçim öncesinde 'sol blok' çağrısıyla yapılan güçbirliği arayışlarına kapalı olduklarını söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin söylemini toplumun kılcal damarlarına kadar ulaştıracaklarını belirtti.
Dün TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi’ndeki gazilerle bayramlaşan Kılıçdaroğlu, gazetecilerin BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘sol blok’ çağrısı ve diğer konulara ilişkin sorularını şöyle yanıtladı:
Halkın kılcal damarına gireceğiz
CHP olarak bizim görüşümüz belli; tek başına iktidar olmak istiyoruz. Herhangi bir ittifak arayışımız da yok, bir çağrımız da yok. Siyasi partiler böyle çağrılar yapabilirler, bunlara saygı göstereceğiz. Ama bizim düşüncemiz, CHP’nin tek başına iktidar olması için halkla kucaklaşmak, söylemlerimizin toplumun kılcal damarlarına ulaşmasını sağlamaktır, amacımız bu.
Diyarbakır’da siteme hazırım
Ben (cumartesi) Şanlıurfa’ya gidiyorum, uçak önce Diyarbakır’a indiği için önce Diyarbakır’a uğrayacağım. Arkadaşlar onlar başka bir ülkenin insanı mı, gideceğiz, bayramlaşacağız. Belki bana sitem edecekler, belki bana kızacaklar, belki bana ‘Hoşgeldiniz’ diyecekler. Belki bana birileri çay ısmarlayacak, çaylarını içeceğiz, dinleyeceğiz. Sayın Başbakan demiyor muydu ‘Sivas’ın ötesine geçemiyorsunuz’ diye. Eğer birileri Sivas’ın ötesine geçemiyorsa önce bunu Sayın Başbakan’ın kendisine sormak lazım. Onların yönetme gücü var, şikayet etmeye hakları yok. Türkiye’nin her kesim toprağına siyasetçilerin gitmesi, seçmen kitlesiyle kucaklaşması lazım. Bizim yaptığımız da bu.
Çizgimiz Kuvayı Milliye’den geliyor
(Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney’in mezarını ziyaret çizgi değişikliği mi?) Bizim çizgimiz bellidir, Kuvayı Milliye’den geliyoruz. Ulusal bağımsızlık savaşını veren kadroların kurduğu bir partiyiz. Biz sanata ve sanatçıya her zaman saygı duymuşuzdur. Onların görüşlerini benimsemeyebiliriz, katılmayabiliriz, ama onlar bizim kültürümüzün, ülkemizin bir parçası. Nazım Hikmet yıllar yılı vatan haini ilan edildi, Türkiye’ye cenazesi bile getirilemedi, mezarına korkarak, kaçak olarak gidilirdi. Ama şimdi en sağcısından en solcusuna kadar gidip mezarını ziyaret ediyorlar. Gidenlerin hepsi Nazım Hikmet’in görüşünü benimsiyor mu, hayır. Her ülke ‘Benim daha fazla sanatçım olsun’ diye çaba harcar. Biz ‘Acaba sanatçıları nasıl yok ederiz’ diye bir düşünce içine girersek bu doğru değil.
Halkın kılcal damarına gireceğiz
CHP olarak bizim görüşümüz belli; tek başına iktidar olmak istiyoruz. Herhangi bir ittifak arayışımız da yok, bir çağrımız da yok. Siyasi partiler böyle çağrılar yapabilirler, bunlara saygı göstereceğiz. Ama bizim düşüncemiz, CHP’nin tek başına iktidar olması için halkla kucaklaşmak, söylemlerimizin toplumun kılcal damarlarına ulaşmasını sağlamaktır, amacımız bu.
Diyarbakır’da siteme hazırım
Ben (cumartesi) Şanlıurfa’ya gidiyorum, uçak önce Diyarbakır’a indiği için önce Diyarbakır’a uğrayacağım. Arkadaşlar onlar başka bir ülkenin insanı mı, gideceğiz, bayramlaşacağız. Belki bana sitem edecekler, belki bana kızacaklar, belki bana ‘Hoşgeldiniz’ diyecekler. Belki bana birileri çay ısmarlayacak, çaylarını içeceğiz, dinleyeceğiz. Sayın Başbakan demiyor muydu ‘Sivas’ın ötesine geçemiyorsunuz’ diye. Eğer birileri Sivas’ın ötesine geçemiyorsa önce bunu Sayın Başbakan’ın kendisine sormak lazım. Onların yönetme gücü var, şikayet etmeye hakları yok. Türkiye’nin her kesim toprağına siyasetçilerin gitmesi, seçmen kitlesiyle kucaklaşması lazım. Bizim yaptığımız da bu.
Çizgimiz Kuvayı Milliye’den geliyor
(Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney’in mezarını ziyaret çizgi değişikliği mi?) Bizim çizgimiz bellidir, Kuvayı Milliye’den geliyoruz. Ulusal bağımsızlık savaşını veren kadroların kurduğu bir partiyiz. Biz sanata ve sanatçıya her zaman saygı duymuşuzdur. Onların görüşlerini benimsemeyebiliriz, katılmayabiliriz, ama onlar bizim kültürümüzün, ülkemizin bir parçası. Nazım Hikmet yıllar yılı vatan haini ilan edildi, Türkiye’ye cenazesi bile getirilemedi, mezarına korkarak, kaçak olarak gidilirdi. Ama şimdi en sağcısından en solcusuna kadar gidip mezarını ziyaret ediyorlar. Gidenlerin hepsi Nazım Hikmet’in görüşünü benimsiyor mu, hayır. Her ülke ‘Benim daha fazla sanatçım olsun’ diye çaba harcar. Biz ‘Acaba sanatçıları nasıl yok ederiz’ diye bir düşünce içine girersek bu doğru değil.