Eyvah, AB de statükocu çıktı!

?AB'nin 'izolasyona devam' kararı, yalnız KKTC'nin moralini değil, Türkiye'nin oyun planını da bozdu.?


Strasbourg’daki Avrupa Parlamentosu’nda önceki gün hararetli bir tartışma vardı. Avrupa için küçük, Kıbrıs için büyük bir karar alınacaktı: KKTC, Avrupa Birliği’yle doğrudan ticaret yapabilsin mi, yoksa mevcut tecrit hali devam mı etsin?
Hatırlanacak olursa, Avrupa Birliği , altı yıl kadar önce Kıbrıslı Türklerin önüne bir ‘havuç’ koymuştu. Havucun adı ‘Doğrudan Ticaret Tüzüğü’ydü. Bu tüzükle, KKTC bir nevi serbest bölge olacak, limanları üzerinden Avrupa Birliği ülkeleriyle ticaret yapabilecek, en önemlisi yatırım çekebilecekti.  Velhasıl rahat bir nefes alacaktı.

Hani havuç?
Kıbrıslı Türkler çözüm yolunda ilerlerse havucu önlerinde bulacak, böylece ‘Rum’un insafına kalmak’tan kurtulacaktı.
İlerlediler de sonuna kadar. Ama finişin ardında havuç falan yoktu. Çünkü Kıbrıslı Rumlar yarıştan çekilivermişti.
Avrupa Birliği fena halde mahçup olmuştu.  Mahcubuyetini atmak için allem kallem edip yıllar sonra havuca el attı yine. İş cepten çıkaralım mı
çıkarmayalım mı noktasına kadar geldi.
Önceki gün Strasbourg’daki Avrupa Parlamentosu’nda o karar verilecekti işte.
Karşılıklı argümanların dile getirilmesinden sonra oybirliği sağlanamayacağı ortaya çıkınca kararı erteleme yönünde bir görüş geldi masaya. O da olmayınca oylamaya geçildi ve beşe karşı 18 oyla, ‘statükocu’ların dediği oldu: ‘Tecrite devam.’
Karar, KKTC’nin Avrupa Birliği’yle ticari faaliyetlerindeki Kıbrıs Cumhuriyeti ipoteğini çimentolaştırdı. Baypas yok.
Kıbrıslı Türklerin Avrupa’ya bağlanma, dünyayla bütünleşme umudu bir kez daha boşa çıktı.

İlginç gerekçe
Gerekçe, aksi yönde bir kararla, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik hakkının ihlal edileceği.
İlginç nokta, kararda, KKTC’nin fiilen değilse de hukuken hala Kıbrıs Cumhuriyeti toprağı sayıldığının vurgulanması.
O KTTC ki bir aya kalmadan alayı valayla ‘bağımsızlığı’nın 27’nci yılını kutlayacak!  AB’nin yaptığı ortadayken yeri ve zamanı değil belki ama tutamıyor kendini insan, şimdiden kutlu olsun!
Bir de Papadopulos’a kızmıştık, tecriti neden savunduğu, Kıbrıslı Türklerin boğazını neden sıktığı sorulduğunda, “ Çok seviyorum da ondan” dediğinde.  Meğer Avrupa’da da bir o kadar seveni varmış Kıbrıslı Türklerin. Ne mutlu onlara. Boğazını sıka sıka adam edecekler Kıbrıslı Türkleri. Papadopulos’un yarım bıraktığı işi tamamlayacaklar.

 Ucu Türkiye’ye
Kararın ucu Türkiye’ye de dokunuyor. Şöyle ki:
Avrupa Birliği, üyelik müzakere sürecinde sekiz başlığı dondurmuş durumda. Gerekçesi, Türkiye’nin deniz ve hava limanlarını Kıbrıs Cumhuriyeti’ne açmaması. Ankara, bu çıkmazdan kurtulabilmek için şöyle bir öneri getirmişti: Siz KKTC üzerindeki tecriti kaldırın, biz de limanlarımızı açalım.
Strasbourg’dan gelen haber, Ankara’nın oyun planını da bozdu. Şimdi Ankara yeni bir plan yapmak durumunda.
Aksi takdirde yıl sonunda AB’yle müzakere süreci resmen olmasa da fiilen durma noktasına gelecek.