Bahçeli'den Başbakan'a sert sözler

Kendisine hakaret ettiği iddia edilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert şekilde eleştiren Devlet Bahçeli, 'Kötü söz sahibine ait olacaktır' dedi.

Bahçeli, "Tarih, Başbakan Erdoğan'ı ağzı bozuk edep ve hayadan nasibini almamış, vaatten başka bir şey bilmeyen, beceriksiz bir kişi olarak yazacaktır." dedi. MHP lideri, "Bizim için ne söylenmişse öncelikle kötü söz sahibine misliyle ait olacaktır." ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli İstanbul'da düzenlenen bayramlaş törenine katıldı. 3 binden fazla partilinin doldurduğu WOW Otel'deki törene TBMM Başkan Vekili Meral Akşener, Deniz Bölükbaşı, Cihan Paçacı, Atilla Kaya'nın yanı sıra eski DYP'li Celal Adan, eski EPDK Başkanı Yusuf Günay, eski İstanbul Defterdarı Kadir Boy gibi isimler de katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından kürsüye gelen MHP İstanbul İl Başkanı İhsan Barutçu kısa bir konuşma yaptı. Konuşması boyunca sağ eliyle bozkurt işareti yapan Barutçu, "zulüm iktidarı" diyerek AK Parti'yi eleştirdi. Anaların AK Parti iktidarı döneminde çok gözyaşı akıttığını söyleyen Barutçu, "Bayramların bayram gibi yaşanması için domuzsuz, gripsiz, terörsüz, AKP'siz nice bayramlara" temennisini dile getirdi. Barutçu'nun bu sözleri salondan büyük alkış aldı.

İhsan Barutçu'nun ardından kürsüye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli geldi. Bahçeli konuşmasında Başbakan Erdoğan'ı ve açılım politikalarını hedef aldı. AK Parti'yi cumhuriyet öncesi işgal dönemi hükümetine benzeten Bahçeli, AK Parti'nin kontrolden çıktığını, Türkiye'yi dipsiz çukura düşürdüğünü, yıkımın eşiğine getirdiğini savundu. Demokratik açılımla İmralı'nın muhatap alındığını düşünen Bahçeli, açılım projesinin bölünmeye yol açacağını dile getirdi. Yaptıkları eleştirilere kulak verilmesini isteyen Bahçeli şunları söyledi: "Bu yol sağduyu ve milli birlik yolu değil, bir gaflet ve bölücülük yoludur. Bu yola sapanları tarih ve millet affetmeyecek, bu yolun yolcuları milli vicdanda mahkum olacaklardır. Bu açılım açmazdır. Kör bir çıkmazdır. Hükümetin iddia ettiği gibi milli bir mesele değil birliğimize ve bütünlüğümüze yönelik açık bir tehlikedir. Türkiye süratle tarihi bir yol ayrımına gelmekte, çok ağır sonuçları olacak bir ayrışma ve çatışma ortamına sürüklenmektedir. Bu gidişatın durdurulamaması durumunda faturası Türk milletine çok ağır olacaktır. Bu süreci harekete geçirenler bu vebalin altından kalkamayacaktır. Bu yolda bedeli ne olursa olsun sonuna kadar gidileceğini söyleyenler çok iyi bilmelidir ki Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'nin geleceğinin ateşe atılmasını ne pahasına olursa olsun önlemeye azimli, kararlı ve hazırdır. Bunun için ne bedel ödenecekse bu bedeli ödemek için vicdan huzuru içinde razıdır. Ayrılmayla, bölünmeyle sonuçlanacak sözde demokratikleşme girişimlerinin bizim nezdimizdeki karşılığı ve manası budur. Bu açılımın arkasındaki esas niyet Türkiye'yi etnik temelde ayrıştırmak, etnik nifak sokarak yabancılaştırmak, çatıştırmayı amaçlayan büyük bir yıkım projesinin herkes tarafından kabul edilmesini sağlamaktır. Bin yıllık kardeşliği ateşe atmayı hedefleyen bu projenin milli birlik ve bütünlük olduğunu söylemek tam bir garabettir. Bu projenin muhatabının millet olduğunu söylemek Türk milletinin aklı ve idrakiyle alay etmektir. Bu projenin patent sahibi ve kılavuzu İmralı canisidir. Senaryo yazarı okyanus ötesidir. Arabulucuları Barzani ve Talabani'dir. Taşeronu ise Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı ve hükümetidir."

"AYNAYA BAKINCA NEYİ GÖRÜYORSUN?"

Demokratik açılımın görüşüldüğü TBMM'de Başbakan Erdoğan'ın kendisine ağza alınmayacak küfürler ettiğini savunan Devlet Bahçeli konuyla ilgili hukuki yola başvuracaklarını dile getirdi. Bahçeli şunları söyledi: "Meclis'te konuşmayı yaparken ifadelerimden rahatsız olan Başbakan Erdoğan'ın hakkımda kullandığını tespit ettiğim ağza alınmayacak sözleri tekrarlamama terbiyemin müsaade etmesi düşünülemez. Bölünme partisine yönelik eleştirilerimiz hiçbir zaman kişilikleriyle ilgili olmamıştır. İhanetle kol kola girip, Kandil ve İmralı ile el altından pazarlık yapmaya kalkışan AKP zihniyetinde her zaman tenkitlerimizi siyasi tahammül ve demokratik sınırlar içerisinde yönelttik. Biz söyleyeceklerimizi dolandırmadan kişilerin yüzüne söylemekten kaçınmayız ve çekinmeyiz. Başbakan Erdoğan gibi yapmayız. Milyonlarca insanın desteğini almış bir şahsiyete ağza alınmayacak sözleri sarf edebilecek kadar haddi, kontrolü, nezaketi, zarafeti kontrolü kaybetmemiz mümkün değildir. Bizim için ne söylenmişse öncelikle kötü söz sahibine misliyle ait olacaktır. Bu utanç duyulacak hakaretlerin de öncelikle şahsıma değil dava arkadaşlarımıza ve aziz milletimize yapıldığını ve böyle kabul ettiğimiz beyan ediyorum. Hukuk yoluyla da gerekli tedbirleri alacağımızı, yüce adaletin bu densizliği ve kendini bilmezliğin cezasını vereceğine içtenlikle inanıyorum. Kadir bilir milletimizin hayasız ve düşük siyaset anlayışından mutlaka hesap soracağını ve bunu asla karşılıksız bırakmayacağını düşünüyorum. Başbakan Erdoğan bayram günlerinde bile içindeki kinini ve anormal boyut kazanmış öfkesini kıldığı bayram namazından sonra da devam ettirmiş, partimize hakaret etmeyi sürdürmüştür. Bizim aynaya bakmamızı tavsiye etmesi, lügatinde küfür olmadığını söylemesi bayram günü Başbakan Erdoğan'ın alnına kara bir leke gibi yapışmıştır. Biz aynaya baktığımız zaman 40 yılın gururunu, millet varlığını, adanan ömürleri, çekilen çileleri, dört duvar arasındaki işkenceleri, inandığı dava uğruna kendisini feda edenleri görüyoruz. Peki sayın Başbakan siz baktığınız zaman aynada neyi görüyorsunuz? Başına çuval geçirilen Mehmetçiği mi, şehitlere 'kelle', katile 'sayın' diyen gayri milli bir suratı mı yoksa meşruiyetini Washington'da Brüksel'de arayan küresel güçlerin bölgesel taşeronunu mu, çiftçimize 'ananı da al git' diyen kaba yüz ifadesini mi ya da küfürbaz ve ağzı bozuk bir kişiyi mi? Siz Türk milleti için bir talihsizliksiniz. Siz artık bir zaman kaybısınız. Sizinle geçen her gün heba olmuş bir zaman olarak hafızalardan silinmeyecektir. Tarih Başbakan Erdoğan'ı ağzı bozuk edep ve hayadan nasibini almamış vaatten başka bir şey bilmeyen beceriksiz bir kişi olarak yazacaktır."