Eğitim çalışanları iş bırakıyor!

Türk Eğitim-Sen İstanbul Bölge Başkanı Yardımcısı Doçent Doktor M. Hanefi Bostan, 'Türkiye Kamu-Sen ile birlikte 25 Kasım'da tüm Türkiye genelinde iş bırakacağız' dedi.

Eğitim çalışanları iş bırakıyor!
Bostan, yaptığı açıklamada, kamu çalışanlarının 25 Kasım'da yapacağı grev hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin çok sıkıntılı günler geçirdiğini savunan Bostan, "Ekonomik dar boğaza sürüklenen ülkemiz, krizden ciddi anlamda etkilenmektedir. Türkiye'de Ağustos ayında işsizlik oranı yüzde 13.4'e yükselmiş, Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 927 bin kişi artarak, 3 milyon 429 bin kişiye ulaşmış, toplam işsiz sayısı, ücretsiz aile işçileriyle, iş bulmaktan ümidini kesenler dahil edildiğinde 8 milyon olmuştur. Öte yandan zam sağanağı dinmek bilmemiş, memur ve işçinin aldığı para günden güne erimiştir. Esnaf kan ağlamakta, kepenkler ardı ardına kapanmaktadır" ifadelerini kullandı.

Toplu görüşmelerde memur maaş zammının tek taraflı belirlendiğini iddia eden Bostan, memura toplu sözleşme ve grev hakkı tanınmadığını, memurun adeta yok sayıldığını dile getirdi. Bostan, Danıştay'ın grev yapan kamu görevlileri hakkında herhangi bir yasal işlem yapılamayacağına hükmettiğini belirterek, "Buna karşın hükümet, tüm bu sözleşmeleri, kararları yok sayarcasına gerekli iç hukuk düzenlemelerini yapmamakta ısrar etmekte ve memurun toplu sözleşme ve grev hakkının sürüncemede kalmasına neden olmaktadır. Toplu sözleşme ve grev, memurların en doğal hakkıdır. Hukukun tanıdığı hakkı, hükümetin yok sayması, memura tanımaması manidardır. Bu haklara sahip olmadan hükümetle masaya oturmak, pazarlık yapmak, memurların insanca yaşamasını sağlamak, yokluğa, yoksulluğa karşı mücadele etmek mümkün değildir. Bu hakları memurdan esirgeyen siyasi erk, kendisine sorgusuz, sualsiz biat eden, eleştirmeyen, hakkını aramayan memur ordusu yaratmak istemektedir" açıklamasında bulundu.

Hanefi Bostan, Türkiye'de kadrolaşma olduğunu, şimdiye kadar 78 atamanın mahkemeler tarafından haksız ve hukuksuz bulunarak iptal edildiğini söyledi. Kadrolu istihdam edilmeyen personelin hiçbir hakka sahip olmadığını, kaderlerinin amirlerine bağlı olduğunu söyleyen Bostan, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Aynı durum öğretmenlik mesleği için de geçerlidir. Kadrolu, sözleşmeli, ücretli ve vekil olmak üzere 4 farklı türde istihdam edilen öğretmenler, hukuka ve insan haklarına aykırı olan bu uygulamaya şiddetle karşı çıkmaktadır. Çünkü iş güvencesi olmayan, geleceğe güvenle bakamayan, ayrımcılığa tabi tutulan, üvey evlat muamelesi gören bu insanlardan verim beklemek mümkün değildir.İşte tüm bu nedenlerden dolayı Türk Eğitim-Sen olarak konfederasyonumuz Türkiye Kamu-Sen ile birlikte 25 Kasım'da tüm Türkiye genelinde iş bırakacağız."

Türk Eğitim-Sen'e üye öğretmen ve akademisyenlerin haklarını aramak için grev yapıp, 25 Kasım'da derslere girmeyeceklerini dile getiren Bostan, "Öğretmenlerin yanı sıra diğer eğitim çalışanları da hizmet üretmeyecek, maddi, özlük ve sosyal hakları için alanlara inecektir. Bu nedenle velilerin 25 Kasım tarihinde çocuklarını okula göndermeyerek hem kamu çalışanlarına hem de işsiz, aşsız kalan tüm dar ve sabit gelirlilere destek vermesini istiyoruz" dedi.

Hanefi Bostan, sendikal faaliyetlere katılmalarından dolayı hiçbir öğretmene ya da eğitim çalışanına ceza verilemeyeceğini kaydetti. Sendikanın konuyla ilgili valiliklere yazı göndererek, uyarıda bulunduğunu belirten Bostan, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Grevli, toplu sözleşmeli sendikal haklar için, ezilen, sömürülen, açlığa mahkum edilen insanlarımız için, rantiyecilerin kasasına dolduran, ancak kendi çalışanını hor gören, yok sayan zihniyete karşı durmak için 25 Kasım'da alanlarda olacağız. 25 Kasım'da memuruyla, işçisiyle, işsiziyle, emeklisiyle herkes birlik olmalı ve gücünü iktidara göstermelidir. Çünkü ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği buna bağlıdır."