Kardak krizini Öymen mi çıkardı?

Dersim olaylarının bastırılmasını, terör mücadelesine örnek göstererek Aleviler tarafından tepkiyle karşılaşan Onur Öymen'in, Kardak krizinde de başrolde olduğu iddia ediliyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Onur Öymen, demokratik açılımın öngörüşmesinde yaptığı talihsiz konuşmayla ilgili özür dilemesine rağmen tepkiler sürüyor.

Dersim gafının ardından, Başbakan Erdoğan’ın, “monşer” olarak nitelendirdiği Öymen hakkında “diplomatlığı” dönemine ilişkin de pek çok iddia gündemde.

Öymen’in, Dışişleri Müsteşarlığı döneminde, ‘Kardak kriptolarını hasıraltı etti’ iddiası yeni bir tartışma yarattı. 1996 Ocak ayında Türkiye ile Yunanistan arasında Kardak krizinin patlak vermesinin ardından dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Dışişleri Müsteşarı Öymen’e, Türkiye’nin alacağı tavrı belirlemek üzere kritik bir soru yöneltti. Çiller’in “Bu kayalıklar kimin?” sorusuna Öymen tereddütsüz biçimde “Bizim” yanıtını verdi. Çiller de Müsteşarı’nın verdiği bilgi doğrultusunda krizi tırmandırınca, Türk ve Yunan donanmaları Kardak kayalıklarının dibinde savaşın eşiğine geldi.


Ancak yıllar sonra Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’nden, Onur Öymen’e gönderilen ‘Türkiye’nin Kardak kayalıklarını terk ettiğini, Kardak’ın Türk karasuları içinde olmadığını’ ortaya koyan belgeyi içeren kriptoyu hasıraltı ederek Çiller’e verdiği” iddiası gündeme geldi.

BİLGİM YOK

Öymen’in “Kardak bize ait” söylemine karşı o dönem Dışişleri Müsteşar Yardımcılığını yürüten İnal Batu, “Ben bu konuda çok yoğun bir çalışma yaptım. Orası ve ona benzer aynı konumdaki kayacıklar, kaya parçaları ve küçük adalar aidiyeti tartışmalı coğrafi formasyonlardır. Ne yüzde 100 Türk toprağı, ne de yüzde 100 Yunan toprağıdır. Şaka değil o dönem sırtımızda ağır bir sorumluluk vardı, savaş tehlikesi söz konusuydu. Bu kriz benim önerdiğim ’2. kayacığa da biz çıkalım’formülüyle savaş noktasına gelmeden çözüldü” dedi

Batu, kriptonun hasıraltı edildiği iddiasına ilişkin ise, “Böyle bir olaydan bilgim yok. Ancak kriptolar konunun önemine göre birkaç nüsha halinde gelir. O nedenle usul gereği bir müsteşarın kripto hasır altı etme ihtimali olduğunu düşünmüyorum” açıklamasını yaptı.