İnsan bedeninde doğal bir aksesuar olan saç, tarih boyunca hem erkekler hem de kadınlar için vazgeçilmez bir estetik unsur olmuştur. Hatta Hz. Peygamber döneminde de belli bir kültürü oluşturmuş ve çeşitli dini hükümlerde de yer almıştır. Nitekim Hz. Peygamber 'saçı olan ona ikram etsin' buyurarak saçın temiz ve bakımlı olmasını tavsiye etmiş ve saçına bakım yapmayan, saçı başı dağınık olan kimseleri de uyarmıştır.
HZ. PEYGAMBER DÖNEMİNDE SAÇA, SAÇ EKLETME!
Bu konu hakkında kaynaklar incelendiğinde, Hz. Peygamber döneminde bazı kadınların, saçlarına saç eklettiği ve Hz. Peygamberin de bir kimsenin saçına, başkasının saçını ekletmesini veya peruk yaptırarak takmasını yasakladığı görülmektedir. Çünkü bu gibi işlemlerde saygın olan insanın bir parçası kullanılmakta ve eşya gibi alınıp satılmaktadır. Dolayısıysa bu ve benzeri rivayetlerden hareket eden İslam hukukçuları da bu tür uygulamaların caiz olmadığını söylemektedir. Kaynaklarda bu yasağın; insan yaratılışını değiştirmeye yönelik bir müdahale olduğu, ayrıca o dönemde saç ekletmenin kötü anlamlar taşıdığı ve Müslüman kadınların, Yahudi kadınlara benzememesi için getirildiği de belirtilmektedir.
İlgili bu yasağın bir diğer amacı da insanların aldatılmasını önlemektir. Çünkü; kadının biri Hz. Peygamberin yanına gelir ve evlendirmek istediği kızının, hastalık sebebiyle saçlarının döküldüğünü ve bundan sebep kızına saç taktırmak istediğini söyler. Ancak Hz. Peygamber bunu yapmasına izin vermez. Eğer bunu yapmasına izin verseydi, hem kızın hastalık geçirmiş olduğu, hem de saçlarının olmadığı muhtemelen gizlenecek ve evleneceği kişi de aldatılmış olacaktı. Ancak bazı İslam hukukçuları bu gibi durumlarda insan saçından yapılmayan, 'iplik, ipek ve yün' gibi yapay maddelerden elde edilen perukların, ihtiyaç halinde kullanılmasına ruhsat vererek, caiz olduğunu söylemektedir.
GÜNÜMÜZDEKİ SAÇ EKTİRME İŞLEMLERİ!
Günümüzde saçsızlık yüzünden rahatsızlık duyan kişilerin, kullandığı saç ekim metodları, Hz. Peygamber döneminde olmayan ve tıbbi imkanların artması ile ancak günümüzde uygulanabilen işlemlerdir. Bu işlemler de protez (yapay) saç yapıştırma ve cerrahi operasyon ile gerçekleştirilen metodlar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ancak özellikle protez saç yapıştırma işlemini, İslam hukukçuları caiz görmemektedir. Çünkü; bu metod başkasının saçlarından elde edilen saçların, medikal yapıştırıcılar ile saç kaybı bulunan bölgeye yapıştırılması işlemidir.
Uygulanan diğer metod ise cerrahi operasyon ile gerçekleştirilen ve kişinin kendi saç diplerinden alınan köklerin, saç kaybının yaşandığı bölgeye nakledilmesi işlemidir. Bu metod tıbbın ve teknolojinin ilerlemesiyle, ancak günümüzde uygulanabilen bir metoddur. Dolayısıyla eski kaynak kitaplarda da hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bu sebepten 'müteahhirin' yani son dönem İslam alimleri bu uygulamayı, Hz. Peygamberin ilgili yasağı kapsamında görmemişlerdir. Ayrıca bir kişide daha önceden saç varolup da saçları sonradan dökülmüş ise, o kişinin yaratılışında asıl olan saçlı olmak olduğundan, başkasına ait olmayan ve sadece kendi saç diplerinden alınan saç köklerinin, saç kaybına uğrayan bölgeye nakledilmesi şartı ile bu uygulamanın caiz olduğunu belirtmişlerdir.07.08.2020 09:02:32
