Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

Suriye'deki Gelişmeler

16 Mayıs 2012 Çarşamba günü yayınlandı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de yaşananlara mezhep boyutuyla, mezhep yandaşlığı ve mezhep karşıtılığı boyutuyla bakanların 'insanlık dersinden' sınıfta kalacaklarını söyledi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, hem bölge ülkelerine hem de dünya ülkelerine Suriye konusunda önemli bir hatırlatma yapmak istediğini söyledi.

Erdoğan, “Suriye’deki krizi mezhepsel çatışma olarak değerlendirmek yanlıştır, bu değerlendirme, yapanları da yanlış yerlere götürür. Buradaki mesele insani vicdani bir meseledir. Yüreğinde insanlık, merhamet olan vicdan sahibi herkes Suriye meselesine mezhep gözlüğüyle değil; insan, kalp ve vicdan gözlüğüyle bakmalıdır. Bunu bölgedeki tüm ülkeler için söylüyorum. Bölgedeki tüm kardeş ülke halkları için söylüyorum, bunu aynı zamanda Türkiye’den Suriye’ye bakanlar için söylüyorum." dedi.

Partisinin grup toplantısında dış politika hususlarına değinen Erdoğan, “Biz sıfır sorun dedik ve bu politikamız son derece tutarlı ve ilkeli bir şekilde ilerliyor. Sıfır sorun politikasını yanlış anlayanlar meseleyi farklı noktalara çekiyor, ucuz polemikler yapıyor. Onlar zaten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yurtta sulh cihanda sulh sözünü de yanlış anladılar. Dış politikada yıllarca sıfır ilişki, sıfır icra, sıfır politika ortaya koydular. Etkisiz, tavırsız ve tepkisiz kalmayı bir siyaset zannettiler, pasif kalmayı sulhten yana olmakla karıştırdılar.” eleştirisinde bulundu.

'SIFIR SORUN POLİTİKASI HOŞGÖRÜ OLDUĞU KADAR DİK DURMAK VE YİĞİT DAVRANMAKTIR'

Aksine sıfır sorun politikasının boyun eğmek, görmezden gelmek, haksızlık karşısında susmak, mazluma mağdura haksızlığa uğrayanlara karşı sessiz ve tepkisiz kalmak olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Biz her ülkeyle istisnasız, önkabulsüz, önyargısız iletişim ve işbirliği kurmak, bölgesel ve küresel barış için birlikte mücadele etmek isteriz. Bunu sağlamak için elimizden geleni samimi bir şekilde yaparız. Biz haksızlığı, korsanlığı, kendi halkına silah doğrultan zalimleri görmezden gelmeyiz, gelemeyiz. Biz iyi günde dost ve kardeş bildiğimiz halkların kötü günde de kardeşiyiz. Biz krizi görünce sıvışan, sırtını dönen, fırtınanın dinmesi için fırsat kollayanlardan, duyarsız kalanlardan da değiliz. Bunlar sıfır sorun politikasını yanlış anladı, tıpkı kendilerinin yıllarca yaptıkları gibi adamsendecilik, fırsatçılık olarak anladılar. Daha da ileri her koyun kendi bacağından asılır olarak algıladılar. Her koyun kendi bacağından asılır ama kısa süre sonrada kokusundan duramazsınız.” şeklinde konuştu.

Sıfır sorun politikasının 'hoşgörü, tahammül, iletişim ve işbirliği' olduğu kadar 'dik durmak, mert durmak ve yiğit davranmak' olduğunu da kaydeden Başbakan Erdoğan, “Biz Yunus’un, Mevlana’nın diliyle konuşan bir milletiz; ama gerektiğinde Köroğlu’nun diliyle de konuşmasını çok ama çok iyi bilen bir milletiz. Dünyada da Türkiye’de de bizim bu milleti bu miletin tarihini yanlış anlayanlar yanlış değerlendirenler varsa bunu gözen geçirsin. Biz ülkelerle sıfır sorun temelinde ilişki kurarız, samimi dostane davranırız; ama komşuluk hukukunu kardeşlik hukukunu insanlık hukukunu çiğneyen yönetimlere de hak ettikleri şekilde muamelede bulunuruz. Hiçbir ülkeye, millete, halk toluluğuna kin ve nefret beslemeyiz; ama fesat peşinde olan yönetimlere karşı da anladıkları dilden konuşmasını biliriz." uyarısında bulundu.

'SURİYE’DEKİ KRİZİ MEZHEPSEL ÇATIŞMA OLARAK DEĞERLENDİRMEK YANLIŞ YERLERE GÖTÜRÜR'

Suriye’de bu hafta ve geçen hafta onlarca kişinin öldüğünü aktaran Erdoğan, Lübnan’da da mezhep temelli bazı acı hadiselerin ortaya çıktığını ve Trablus'ta masum insanların hayatını kaybettiğini hatırlattı. Bölge ve dünya ülkelerine çok önemli bir hatırlatma yapmak istediğini belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye’deki krizi mezhepsel çatışma olarak değerlendirmek yanlıştır, bu değerlendirmeyi yapanları da yanlış yerlere götürür. Buradaki mesele insani ve vicdani bir meseledir. Yüreğinde insanlık ve merhamet olan, vicdan sahibi herkes Suriye meselesine mezhep gözlüğüyle değil insan kalp ve vicdan gözlüğüyle bakmalıdır. Bunu bölgedeki tüm ülkeler için söylüyorum. Bölgedeki tüm kardeş ülke halkları için söylüyorum. Bunu aynı zamanda Türkiye’den Suriye’ye bakanlar için söylüyorum. Suriye krizine mezhep boyutuyla bakanlar, mezhep yandaşlığı, mezhep karşıtılığı boyutuyla bakanlar insanlık dersinden sınıfta kalırlar. Biz sadece hakkı, hukuku, insani değerleri ön plana çıkarırız. Kim olursa olsun mazlumdan yana tavır takınırız, zalime karşı çıkarız. Biz adalet ve merhamet gözlüğüyle bakarken, mazlumun dinini, mezhebini, etnik kökenini, rengini ve sınıfını asla görmeyiz. Sadece mazlum bir insan görürüz.”

'MEZHEPSEL BAKIŞ AÇISI YANGINA KÖRÜKLE GİTMEKTİR'

Suriye’deki hadiseleri mezhep çatışması açısından görenlerin ve ona göre tavır takınanların çok büyük yanlış yaptıklarını kaydeden Erdoğan, “Böyle bir bakış açısı, yangına körükle gitmektir. Bölgedeki kıvılcımı da tahribatı da çok büyük bir yangına çevirir. Yüreğinde Kerbela’nın acısından zerre kadar ateş olan herkes, bu meseleye kardeşlik hukuku çerçevesinden bakmak zorundadır. Hz. Hüseyin’in, Ehl-i Beyt’in sevgisini yüreğinde taşıyan herkes Suriye meselesine sadece ve sadece kardeşlik meselesinden bakmak zorundadır. ‘La ilahe illallah’ diyen herkes inananların kardeşliği ilkesini birbirine hatırlatmalıdır.” diyerek sözlerini tamamladı .


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı