Terör raporundan çarpıcı sonuçlar

11 Aralık 2012 Salı günü yayınlandı Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi Müdürü Süleyman Özeren, ''Kamuoyunda 'Neden terörist oluyorlar?'' sorusunu sormak yerine yaptıkları şiddet eylemini anlamlaştırmaya çalışıyoruz, bu da terörle mücadele sürecine zarar veriyor'' dedi.

Özeren, Antalya'da devam eden 4. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu'nda ''Terör örgütleri ve radikalleşme'' konusunda sunum yaptı.

Terör örgütlerinin bir inşayı yıkmaya çalışan ve yıkan bir anlayışla hareket ettiklerini vurgulayan Özeren, aslında medya ve kamuoyunda terör konusu ele alınırken bu tür algılara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Terör örgütleri eylemlerini gerçekleştirirken çoğu zaman insanlar ''Neden eyleme girişiyorlar-'' sorusu yerine şiddeti anlamaya yönelik yanlışa düştüklerini dile getiren Özeren, ''Kamuoyunda 'Neden terörist oluyorlar?'' sorusunu sormak yerine yaptıkları şiddet eylemini anlamlaştırmaya çalışıyoruz, bu da terörle mücadele sürecine zarar veriyor. Eğer başkaların algılarına takılırsak gideceğimiz yer onların varmak istedikleri yer olur. Onların döşedikleri raylar üzerinden istedikleri yere gideriz. Şiddeti anlamlandırmaya çalıştığımız sürece bir yere varamayacağız. Varacağımız yer sadece onların bize götürmeye çalıştığı yer olacaktır'' diye konuştu.

Terör eylemlerinde 2 yıl içinde 18 çocuğun öldürüldüğüne işaret eden Özeren, bu tablo karşısında şiddet eylemini anlamaya çalışanların ahlaki ve etik açıdan sorgulanmaları gerektiğini vurguladı.

Terörle mücadele konusunda BDP'li bazı milletvekillerinin çözümü, ''ülke yöneticileri ile terör temsilcilerinin eşit bir ortamda, aynı seviyede müzakere yapmaları'' noktasına yönlendirdiklerini ifade eden Özeren, ''Söz konusu terörle mücadele ise müzakere eşitlerin konuşması değildir, müzakere onların silahı bırakması ile alakalıdır'' dedi.

Terörle mücadele konusunda asıl büyük görevin sivil toplum örgütlerine düştüğünü anlatan Süleyman Özeren, terörle mücadele konusunun sadece güvenlik odaklı politikaların az bir kısmını oluşturduğuna işaret etti. Bir yandan bombalar patlarken diğer taraftan demokrasiden, altyapılardan bahsedilemeyeceğini dile getiren Özeren, bu doğrultuda şiddeti reddeden sivil toplum örgütlerinin desteklenmesi gerektiğini bildirdi.

Terörle mücadele konusunda özellikle son yıllarda kurumlar arasında ciddi bir işbirliği oluştuğunu belirten Özeren, özellikle güvenlik odaklı güçlerin önemli bir sinerji oluşturduğunu, bunun da mücadelenin başarılı sonuç vermesini sağladığını söyledi.

Özeren, terörle mücadelenin sabır isteyen bir süreç olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Terör örgütlerinin eylemlerine bakıldığında, özellikle toplum içinde yol gösterici olarak kabul edilen öğretmenler, din görevlilerinin yok edilmesine yönelik çalışmaları var. Terör örgütleri, kendilerine karşı farklı bir yapı içinde olacak hiçbir kurumu kabul etmedi ve etmeyecektir. Daima bu yöndeki etkinlikleri yok etme içinde olacaklardır.''

Dünyada cenazeler, ölümler üzerinden güç devşirmiş, kendi varlığını inşa etmiş bir siyasi güç olmadığını dile getiren Özeren, Türkiye'nin yaşadığı sorunlardan birinin de bu olduğunu belirtti.

Muhabir: Hatice Özdemir
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu