Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

Esed sonrası dönem

30 Mart 2013 Cumartesi günü yayınlandı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye muhalefetinin son bir ay içinde önemli ölçüde toparlanması, sahadaki varlığının güçlenmesi ve uluslararası plandaki meşruiyetini pekiştirme imkanı bulmasının son derece sevindirici gelişmeler olduğunu belirterek, muhalefetin bunu rejimin 2 yılı aşkın süredir devam ettirdiği şiddet politikalarına rağmen başarabildiğini söyledi.

Suriye Türkmenleri Meclisi Kuruluş Toplantısı, Dedeman Otel'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla gerçekleştirildi.

Erdoğan, yaptığı konuşmada, Suriye Türkmenleri’nin Esad rejiminin 2 yılı aşkın süredir yürüttüğü şiddet politikasına, bir diktatörlük anlayışının uygulanışına bütün bunlarla birlikte yüz bine yakın şehidin olduğu bir coğrafyada sürdürdüğü bu zulme karşı verdiği onurlu mücadelenin asla hatıralardan silinmeyeceğini söyledi.

Erdoğan, "Bir insani trajediye yol açan bölgenin güvenliğini, istikrarını ciddi şekilde tehdit eden bu mezalim ve saldırgan tutuma karşı direnişiniz, biliniz ki özgür ve demokratik Suriye'nin doğuşuna, inşasına önemi katkı sağlamaktadır" dedi

Türkmenler’in büyük bir özveri ve fedakarlıkla mücadele ettiğine dikkati çeken Erdoğan, verilen mücadelenin siyasi alandaki birlik ve dayanışmayla perçinleneceğini ifade etti.

Verilen mücadelenin özgürlüğün temin edildiği gün inşa edilecek demokratik Suriye'nin temel taşlarını oluşturacağını belirten Erdoğan, "Yeni demokratik Suriye'de Türkmen kardeşlerimizin ülkenin asli unsurlarından biri olarak hak ettikleri konuma sahip olabilmeleri için hiç şüphesiz geniş, kapsayıcı ve sesini duyurabilen bir siyasi oluşum çerçevesinde hareket etmelerinde fayda vardır. Suriye Türkmenleri’nin sesi ve vicdanı olması beklenen bir meclis kurulması çalışmalarını destekliyorum" şeklinde konuştu.

Erdoğan, Suriyeli Türkmenler’in iradesinin tecelli etmesine imkan sağlayacak bu oluşum içerisinde Türkmenler’in yaşadığı tüm bölgelerin adil şekilde temsil edilmesi gerektiğine işaret ederek, "Böyle bir meclisin ilanı Suriyeli Türkmenler’in aynı amaç etrafında birleşemeyeceğini iddia eden, Suriyeli Türkmenler’in geleceğin Suriye'sinde hak ettikleri yeri almalarını engelleme çabası güden çevrelerin hesaplarını da boşa çıkaracaktır" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu çatışma ortamında bölgecilik zemininden uzak, her bir unsurun bütünü temsil ettiği anlayışının kararlılıkla sergilenmesi Suriye'de acı çeken kardeşlerimize moral sağlayacak, manevi destek oluşturacaktır. Şunu tüm kalbimle ifade etmek istiyorum, sizin sıkıntılarınız bizim sıkıntılarımızdır. Şundan emin olmanızı istiyorum, bizler sizin çektiğiniz acıları yüreğimizin derinliklerinde hissediyoruz. Çünkü biz şuna inanıyoruz, bizler bir vücudun azaları gibiyiz. Dolayısıyla uzuvlardan birisi bir acı çektiği zaman vücudun bütünü o acıyı hisseder. Biz bu olaya, bu gelişmelere bütünüyle böyle bakıyoruz. Türkmen kardeşlerimizin acılarını dindirebilmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz ve göstereceğiz. Hatta dün akşam da bu konuyla ilgili yine dar kapsamlı bir toplantı yaptım ve toplantıda ilgili arkadaşlarıma gerekli mesajları verdim. Elbette tüm sorunların bir anda çözülmesi beklenemez. Biliyorsunuz dost gibi görünenlerin bile birçoğu bu sürece sessiz kalmıştır. Sadece bazı dostlarımızın, kardeşlerimizin bu süreçte dertli olduklarını gördük. Kimin ne kadar bu işte dost olduğunu da içeride ve dışarıda yakından tespit etme imkanı bulduk."

"SURİYELİ TÜRKMENLERE DESTEK VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Suriyeli Türkmenler’e destek vermeye devam edeceklerini bildiren Erdoğan, "Bizim Türkmen kardeşlerimizin Suriye'de maruz bırakıldığı bu ızdırap ve istibdat karşısında sessiz kalmamız asla düşünülemez. Türkiye Cumhuriyeti, Türkmen kardeşlerimizin çıkarlarını her platformda en yüksek sesle dile getirmektedir ve getirmeye de devam edecektir. İster Türkmen Haber Ajansı'na destek sağlanması olsun, ister Suriye'de kurtarılmış bölgelerde Türkçe eğitim için gerekli altyapının oluşturulması olsun her türlü katkıyı sağlamaya devam edeceğiz. Keza Çobanbey Gümrük Kapısı'ndan Türkmen ihtiyaç sahiplerine yardım malzemelerinin ulaştırılmasında kolaylık sağlanması noktasında da Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm imkanlarını seferber ederek yanınızda olmaya devam edecektir" dedi.

Erdoğan, Suriye muhalefetinin son bir ay içinde önemli ölçüde toparlanması, sahadaki varlığının güçlenmesi ve uluslararası plandaki meşruiyetini pekiştirme imkanı bulmasının son derece sevindirici gelişmeler olduğunu belirterek, muhalefetin bunu rejimin 2 yılı aşkın süredir devam ettirdiği şiddet politikalarına rağmen başarabildiğini dile getirdi. İstanbul'da geçici hükümet başkanının seçilmesinin, muhalefetin kurumsallaşması sürecini ileri aşamaya taşıma noktasında bir mihenk taşı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, koalisyonun attığı bu adımla aslında otoritesini güçlendirdiğini söyledi.

Önümüzdeki dönemde oluşturulması beklenen kabinede Türkmenler’in de temsil imkanı bulmasının son derece önemli olduğunu anlatan Erdoğan, burada tek meselenin Suriye halkının zaferi ve bu otokratik rejimden kurtulmak olacağını ifade etti.

Erdoğan, "Bu otokratik rejimden kurtulmak suretiyle, bu diktatör ve yandaşlarından kurtulmak suretiyle, Suriye halkı orada özgürlüğüne ve gerçek bağımsızlığına kavuşmuş olacaktır" diye konuştu

"SURİYE SANDALYESİNİN SURİYE HALKININ MEŞRU TEMSİLCİLERİNE DEVREDİLMESİ ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASIDIR"
Başbakan Erdoğan, Arap Ligi Zirvesi'nde Suriye sandalyesinin Suriye halkının meşru temsilcilerine devredilmesinin önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek, bu gelişmenin sadece bölgesel sahiplenme bağlamında değil aynı zamanda diğer yeni bölgesel ve uluslararası örgütler için bir emsal teşkil etmesi bakımından da fevkalade önemli olduğunu anlattı. "Ben Türkmen kardeşlerimizin birlik içinde hareket etmelerinin koalisyon bünyesindeki konumunu da güçlendireceğine inanıyorum" diyen Erdoğan, "Bu bağlamda ilan edilecek olan kurucu Suriye Meclisi'nin hepimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Diyorum ki gerek Türkmen kardeşlerim, gerekse muhalif güçler içerisinde kim olursa olsun hepsiyle bir dayanışma içinde, el birliğiyle, güç birliğiyle öncelikle bu zalim diktatöryal rejime karşı bu mücadeleyi sürdürmemiz gerekiyor ve bu mücadelenin sonucunda da ben inanıyorum ki Allah'ın nusreti sizlere ve bizlere yakındır. Bundan hiç endişeniz olmasın, her zaman zalimler kaybedecektir. Zalimlerin zulmü ebedi değildir, geçicidir ama Hakk'a kul olanların inanıyorum ki bu zulüm karşısında da zaferi yakındır" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye'nin kaderini belirleyecek olan unsurun Suriye halkı olduğunu belirterek, "Suriye halkına hiçbir şey empoze etmeyiz, dayatmayız ve hiçbir şekilde onların kararlarına müdahale etmeyiz ama bir karar aldıklarında bilsinler ki biz her zaman onların yanında olacağız" dedi

Bugün 200 bine yakın Suriyeli’nin Türkiye tarafından kamplarda ağırlandığına dikkati çeken Davutoğlu, 100 bini aşkın kişinin de şehirlerde olduğunu ifade etti.

Davutoğlu, Suriye'ye yardımların devam edeceğini, çünkü Suriye'nin değişik etnik kökenden insanların bir arada yaşadığı coğrafya olduğunu dile getirdi. Suriyeli Türkmenler’den 4 temel ricasının olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Birincisi birliğinizi muhafaza edin, ikincisi Suriye Ulusal Konseyi altında toplanın, üçüncüsü şimdiden halkıyla barışık ve meşru Suriye içinde nasıl rol alacağınızın planlamasını yapın ve dördüncüsü Suriye ile Anadolu arasında kardeşlik köprüsü olun" şeklinde konuştu


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı