28 Nisan 2012 Cumartesi günü yayınlandı
Birinci ''Ergenekon'' davasının 224'üncü duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen 224'üncü duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in de aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık katıldı.
Duruşmaya tutuklu sanıklardan Sedat Peker, Ergün Poyraz, Hayrettin Ertekin, Osman Yıldırım ve Zekeriya Öztürk ile duruşmadan men cezası verilen İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Semih Tufan Gülaltay, Bedirhan Şinal, İsmail Sağır, Erhan Timuroğlu ve Özkan Kurt ise gelmedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, gizli tanık ''Hisar''ın hazır olduğunu, ancak kimliğini açıklamak istediğini belirtti.
Bunun üzerine duruşma başlamadan önce gizli tanık odasında kimlik tespiti yapılan ''Hisar'', sanıkların bulunduğu bölüme alındı. Heyet Başkanı Özese, gizli tanığın açık kimliğinin yazılmasına ise yasak getirildiğini söyledi.
Kırklareli Cezaevi'nde yatarken Sabancı suikastını gerçekleştiren Mustafa Duyar ile birlikte kaldığını belirten ''Hisar'', ''Ben 10 yıl cezaevinde kaldım. 1992 yılında Kırklareli Cezaevi'ndeydim. Mustafa Duyar yurt dışında teslim olunca oraya getirildi.
Arkadaşlığımız oldu. Sürekli rahatsız ediliyordu. Her şeyi anlatmak istiyordu ama kimseye güvenemiyordu'' dedi.
Başgardiyanın kendisine Duyar'ın öldürüleceğini söylediğini ifade eden ''Hisar'', ''Bunu Kırklareli başsavcısına da söyledim. Duyar, güvenlikli diye Muğla'ya gidecekti ama Afyonkarahisar'a gönderildi. Sonra olayı öğrendiğim için benim de öldürüleceğimi öğrendim'' diye konuştu.
''Hisar'', cezaevinde kalan tutuklular Ahmet Yergüder, Sami Tokur ve başgardiyanın da aralarında bulunduğu 13 kişinin odasına geldiğini belirterek, ''Bunlar Karagümrük çetesinin bir numaralı adamlarıdır. Bunlar cezaevinde sevke giderken de Veli Küçük tarafından kaçırıldılar. Kilitli olan kapılar açılarak kırılma süsü verildi.
Beni darp ederek öldü diye bıraktılar. Bir gözümü kaybettim. Daha sonra Mustafa Duyar da Afyonkarahisar Cezaevi'nde aynı kişiler tarafından öldürüldü. Konuştuğu an her şey çözülecekti. Ben de Duyar'ın kurbanı oldum'' dedi.
Bu olaydan sonra yaklaşık 2 yıl hücrede kaldığını anlatan ''Hisar'', Duyar'ın öldürülmesinden sonra eski DGM Savcısı Talat Şalk'ın ifadesine başvurmak istediğini, ancak can güvenliği olmadığı için beyanda bulunmadığını dile getirdi.
Kendisinin darp edilmesi ve Mustafa Duyar'ın öldürülmesi olayından Kırklareli başsavcısı ve 2 cezaevi müdürünün haberi olduğunu öne süren gizli tanık ''Hisar'', Veli Küçük ile ilgili şu iddialarda bulundu:
''Veli Küçük, ağa, başkan olarak tanınıyor. Bu insanlara 300 bin dolar verildiğini biliyorum. Karagümrük çetesine bu para Veli Küçük tarafından ödendi ya da aracılarıyla ödedi.
Parayı da Sabancı ailesinden aldıklarını tahmin ediyorum. Veli Küçük, cebinden bu kadar parayı veremez. 'Sizin adınıza cezaevinde öldürdük' diye Sabancı ailesini de susturmuşlardır. Sabancı ailesinin de bildiklerini anlatması lazım. Ben Veli Küçük beyden de davacıyım. Olayda azmettiren kendisidir. Beni ve Mustafa Duyar'ı vuran aynı kişiler. Bunlar 'Ağa tarafından 300 bin dolar ağabeylere ödenmiştir' diyor. Yani Vedat ve Nuri Ergin kardeşlere ödenmiştir.''
Gizli tanık ''Hisar'', Duyar öldürülmeden önce Vedat Ergin'in Kırklareli Cezaevi'ne geldiğini belirterek, Duyar öldürüldükten sonra da eşi Semra Duyar'ın Kırklareli Cezaevi'nde geldiğini ve 3 kere kendisiyle görüşerek bilgi almak istediğini, ancak can güvenliği olmadığı için konuşmadığını anlattı.
''Hisar'', Mustafa Duyar'ın öldürülmesiyle ilgili davada da korkudan tanıklık yapmadığını kaydetti.
Duruşmaya, anlatımları sırasında zaman zaman gözyaşlarını tutamadığı görülen ''Hisar''ın açıklamalarıyla devam ediliyor .