31 Mart 2012 Cumartesi günü yayınlandı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM’ye giren insanların yüksek tansiyon hastası olup çıktığını belirterek, vekillerin gerginliği artırmaktan, kişilik haklarına saldırmaktan vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç partisinin il kongresine katılmak üzere Kırşehir’e geldi. İlk olarak Kırşehir Valisi Mehmet Ufuk Erden’i ziyaret eden Arınç, daha Sonra Kırşehir Belediyesi'ne geçti. Arınç burada gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Arınç, Meclis'teki 4+4+4 tartışmalarına değinerek, TBMM’ye giren insanların yüksek tansiyon hastası olup çıktığını söyledi.
Kendisinin yüksek tansiyon hastası olduğunu belirten Arınç, “Ben oldum mesela. Yani bu Meclis'in yapısından mıdır, neyindendir bilmiyorum. Son günlerdeki tartışmalarla ilgili değil, Meclis'te her zaman tartışmalar var. Milletvekillerimiz hem seçmenleriyle hem de kanun tasarılarıyla yoğun stres altındalar. Bir kere Meclis'te tansiyon vardır. Tartışma ve gerginlik diye soruyorsanız bu hoş olmayan ve arzu edilmeyen bir gelişme. Buna sebep olanları, siz tartışmaları izlerseniz görebilirsiniz. Şimdi belli bir partiyi suçlamam yakışık almaz. Ama benim tavsiyem gerginliği artıran, insanların kişilik haklarına saldırmalardan vazgeçilmesi gerekir. Konuşmalara dikkat edilmesi gerekir. Yasama çalışması yaparken dikkat edeceğimiz tek husus içtüzüğe uygun davranmaktır. İçtüzüğe başta Meclis Başkanı olmak üzere bütün milletvekillerinin uyması gerekir. İçtüzüğü hiçe sayarak, bağırarak, çağırarak, kürsü işgal ederek, birbirine bir şeyler fırlatarak, bir yere varılmaz. Dünya parlamentolarında var, ama bize yakışmıyor. Kim sebep oluyorsa bunlardan vazgeçmesi gerekir. Bunu önlemek için de parti genel başkanlarının milletvekillerine tavsiyelerde bulunması gerekir. Dur denileceği yerde vur denilmemelidir. Ama genel başkanlar milletvekillerine dur diyecekleri yerde vur demeye çalışıyorlar. Bu tablo Parlamento için hoş bir tablo değil. Umut ediyoruz ki Meclis bu tartışmalardan en kısa sürede kurtulur." diye konuştu.
TBMM’de görüşülerek kabul edilen Kur'an-ı Kerim’i ve Hz. Muhammed (SAV)'in hayatının seçmeli ders olarak okutulması hakkında konuşan Arınç, bu derslerin istekler doğrultusunda seçmeli olarak okutulacağını söyledi.
Bu düzenlemeden milletin büyük derecede mutlu olduğunu belirten Arınç, şu değerlendirmeyi yaptı: “Tabi kanun henüz çıkmadı, sadece 9. Madde bir önergeyle yeniden tanzim edilmiş oldu. İlk dört yıllık süre ilkokul, Sonraki 4 yıl ortaokul, Son 4 yıl ise lise olarak okunacak. Bütün okullarda seçmeli ders okutulacaktır. Bu seçmeli dersler Milli Eğitim Bakanlığı’nın temel kanununa göre Milli Eğitim Şurası'nda alınan kararlar doğrultusunda uygun olarak konulacaklardır. Ancak MHP’nin de verdiği bir önergeydi, iptal oldu. Bunu daha mükemmel hale getiren AK Parti'nin verdiği yönergeyle Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin hayatı ve İslam tarihi derslerinin seçmeli konması uygun görüldü.
Bunun dışında bazı seçmeli dersler de konulacak. Üstüne basarak söylemek istiyorum, bütün bu dersler seçmeli olacak ve isteğe bağlı olacaktır. Kimseye baskı yapılmadan bu dersler verilecektir. Çok orijinal dersler de bulacaksınız. Bu bir zenginliktir. Eğitimin daha güçlü olması için konulan tedbirlerdir. Ben dün de kabul edilen önergeyle bu zenginliğe bir destek olacağına inanıyorum. Tabi ana muhalefet partisinin buna şiddetle karşı çıktığını ve bunu bir tehlike olarak gördüklerini sözlerime ekliyorum. Milletimiz bu tür derslerin seçmeli hale gelmesini istiyordu. Umarım yararlı olur. "