Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

Davutoğlu'ndan Ortadoğu Açıklaması

22 Mart 2012 Perşembe günü yayınlandı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ortadoğu'da yaşananların mezhepler arası bir gerilime dönüşebileceğini ifade ederek, "Ehli Sünnet geleneği içinde bizim bütün mezhepleri kuşatan, o mezheplere saygıyla yaklaşan, hiçbir mezhep çatışmasını mazur görmeyen anlayışımızı bölgede egemen kılmamız lazım" dedi.

Davutoğlu, Sapanca'da düzenlenen Diyanet İşleri Başkanlığı Yurtdışı Hizmetler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, dünyadaki son gelişmelere değinerek, Türkiye'nin bu gelişmelerdeki yerini anlattı

Tarihin büyük bir hızla aktığını kaydeden Davutoğlu, 'Tarih hızla akarken statik durmaya çalışmak büyük bir dalga karşısında direnmeye benziyo

Aksine o dalgayı yönetmek lazım ' dedi

Son 9 yıl içinde dış politikada, zihniyet, vizyon, strateji ve yöntem yenilenmesini gerçekleştirmeye çalıştıklarını dile getiren Davutoğlu, ''Acaba biz bunu yapabilir miyiz' diye korktuğumuz dönemleri aştık. Evet bu ülke, bu devlet, bu millet, bu uluslararası konjonktürde yapılamazları yapabileceğine inanmaya başladı ' diye konuştu

Dünyada Soğuk Savaşın sona ermesiyle ve 11 Eylül'de iki önemli deprem yaşandığını kaydeden Davutoğlu, Ortadoğu'daki gelişmelerle yeni bir dönemin sancılarının yaşandığını dile getirdi



- 'Gönül coğrafyası '-



Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin siyasi coğrafyası ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarının yanı sıra bir de 'gönül coğrafyası ' olduğunu belirterek, yurt dışında hizmet eden Diyanet İşleri Başkanlığı görevlilerinin yurt dışındaki Türk vatandaşlarının yanında bu gönül coğrafyasından göçerek, başka ülkelerde azınlık olarak bulunan Müslümanlara da hizmet vermesinin önemine işaret etti

Türkiye'nin gönül coğrafyasındaki ülkelerin Türkiye'den beklentilerini anlatan Davutoğlu, 'Türkiye coğrafi ve kültürel bakımdan merkezdir ve herkesin referans olarak gördüğü bir ülkedi

Özellikle bu gönül coğrafyasında yaşayanlar bu ülkeye acziyeti yakıştırmıyo

Bu ülkenin kudretli olması lazım. Bu ülkenin şefkat elini gönül coğrafyasına uzatabiliyor olması lazım ' diye konuştu

Türkiye'nin Afganistan'dan, Balkanlara ve Afrika'ya kadar 'gönül coğrafyası ' içinde yer alan ülkelere borçlu olduğunu söyleyen Davutoğlu, bu ülkelerin Türkiye'ye güvendiğini, bunun da kendilerine büyük bir mesuliyet yüklediğini ifade etti

Bu coğrafyalarda görev yapan Diyanet İşleri Teşkilatı'ndan önemli beklentileri olduğunu vurgulayan Davutoğlu, öncelikle bu ülkelerde bulunan dini kurumların yeniden ihya edilmesi konusunda öncelik üstlenilmesi gerektiğini söyledi

Bu dini kurumların muhafazasının stratejik önemde olduğunu belirten Davutoğlu, 'Bütün başmüftülükler, riyaset, meşihat, adını nasıl koyarsak koyalım bütün bu kurumlara Diyanet İşleri Bakanlığımızın şemsiye veya hami rolünü üstlenmesi lazım ' dedi

Diyanet İşleri Teşkilatı'na düşen diğer önemli bir görevin de yurt dışındaki tarihi ve dini mirasın korunması olduğunu ifade eden Davutoğlu, 'Buralardaki tek bir taş dahi bizim için ecdattan bir emanetti

Evlad-ı Fatihan'ın bir emanetidir ' diye konuştu



-Mezhep çatışması riski-



Davutoğlu, Diyanet Teşkilatı'na düşen diğer bir görevin de İslam dünyasında oynanması gereken rol olduğunu ifade ederek, İslam dünyasının ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu belirtti

Davutoğlu şunları söyledi:

'Özellikle Suriye'de, Irak'ta, Lübnan'da, Bahreyn'de yaşananlar, demokratik hareketler şeklinde başlayan siyasal dönüşümlerin mezhepler arası bir gerilime yol açabileceğini açık bir şekilde gösterdi. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığımızın, mezheplere karşılıklı saygıdan kaynaklanan geleneğimizden de faydalanarak bütün bu mezhep gerilimlerini minimize edecek bir eylem planını benimsemesi bizim için büyük bir önem taşıyo

Sanki İslam dünyasında Şiilik ve Selefilik arasında büyük bir çatışma, bir rekabet ve fiili çatışma durumu var gibi bir tablo ve algı ortaya çıktı. Buna karşı Ehli Sünnet geleneği içinde bizim bütün mezhepleri kuşatan o mezheplere saygıyla yaklaşan, hiçbir mezhep çatışmasını mazur görmeyen anlayışımızı bölgede egemen kılmamız lazım. '

Türkiye'nin hiçbir mezhep çatışmasının parçası olmadığını ve bundan sonra da olmayacağını anlatan Davutoğlu, 'Bazıları Ortadoğu'da Arap Baharıyla ortaya çıkan kaotik durumdan da istifadeyle Müslümanların karşılıklı olarak kutuplaşmalarını tercih edebilirle

Ama Türkiye bütün kutuplaşmalara karşı çok net bir almıştır ve bundan sonra da bu tavrını sürdürecektir ' dedi

Bölgede etnik ve mezhep temelli bir soğuk savaş istemediklerini vurgulayan Davutoğlu, Ortadoğu'da bütün halkların bir ve beraber yeni bir Ortadoğu coğrafyasını şekillendirmeleri gerektiğine inandıklarını dile getirdi

Suriye konusuna da komşuluk ve kardeşlik perspektifinden baktıklarını dile getiren Davutoğlu, 'Gerek Suriye'de, gerek Lübnan'da gerek Mısır'da ve son dönemde Irak'ta Müslümanlarla Hristiyanlar arasında ortaya çıkartılmaya çalışılan gerilimlere karşı bu gerilimleri azaltmak için elimizden geleni yapmaya kararlıyız ' diye konuştu



-Afrika açılımı-



Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, konuşmasında Afrika açılımını da anlatarak son 2 buçuk yılda Afrika'da 12 olan büyükelçilik sayısını 34'e çıkardıklarını belirtti

Afrika ülkelerinden gelen taleplerin üst sıralarında din hizmetleri geldiğini dile getiren Davutoğlu, 'Onun için Diyanet İşleri Başkanlığımız Afrika konusunda başlı başına bir eylem planı hazırladı. Bu büyük bir önem taşıyo

Hem bizim Afrika'daki etkinliğimiz bağlamında hem de Afrika'nın iç barışı ve huzuru bağlamında ' diye konuştu

Açılım bağlamında THY'nin oynadığı rolü de anlatan Davutoğlu, İstanbul'da havalimanında karşılaştığı Sudan'lı bir bakana 'resmi ziyaret için mi Türkiye'de bulunuyorsunuz ' diye sorduğunu, Sudanlı Bakanın da kendisine 'Hayı

Tunus'tan Sudan'a doğrudan uçuş yok. Sudan'a gidebilmek için İstanbul'a gelmek gerekiyor ' dediğini aktardı

Davutoğlu, 'İşte nasıl THY iletişim sağlıyo

Fetva soruları da bir yerden çıkmalı İstanbul'a gelmeli cevap olarak da başka bir yere Türkiye üzerinden gitmeli. Yani fikrin, ulaşımın, fetvanın, siyasetin, stratejinin bir şekilde Türkiye'ye uğradığı bir yeni dönem arzuluyoruz ' dedi



-Küresel düzenin yeniden inşası-



Davutoğlu, yakın gelecekte küresel, siyasi, ekonomik ve kültürel düzenin yeniden inşa edileceğini kaydederek, 'Bugünkü kürsel siyasal düzenin bu şekilde devamı mümkün değil. İkinci dünya savaşı dengelerini yansıtan bir BMGK yapısının, dünyanın meselelerine çözüm bulması mümkün değil ' diye konuştu

Uluslararası siyasal düzenin çok daha katılımcı bir şekilde yenilenmeye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, 'Suriye'deki gelişmelerin bedelini biz ödüyoruz. 17 bine yakın kardeşimiz şu anda Türkiye'de. Arap dünyası ödüyor, Ürdün, Lübnan, Irak diğer komşu ülkeler ödüyo

Ama BMGK'deki beş daimi üye şu veya bu kararları veto etme ya da kabul etme yetkisine sahip. Bu sürdürülebilir bir durum değil ' dedi


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı