Özkök'ten Başbakan'a destek

31 Ocak 2013 Perşembe günü yayınlandı Muammer Başkan - Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Anadolu Ajansı'nı Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Büyük Önder Atatürk'ün armağan ettiği bir ''kök hücre'' olarak kabul ettiğini belirterek, ''Onlar sayesinde bugün Türkiye çok önemli yerlere geldi'' dedi.

AA ekibini, Üçkuyular Semti'ndeki lojmanında kabul eden Özkök, AA'nın 2012 Almanağı'nı inceledi.

Almanak hakkında bilgi alan Emekli Orgeneral Özkök, AA'nın tüm haber ajansları içinde özgün yerini muhafaza ettiğini belirtti.

Özkök, AA'yı ''kök hücreye'' benzettiğini ifade ederek şöyle konuştu:

''Kök hücre var, kök hücreyi koyuyorlar kulak yapıyorlar, böbrek yapıyorlar. Yeni kurulan ajansların da hepsinin kökeninde Anadolu Ajansı ve O'nun bilgi birikimi, Anadolu Ajansı'nda çalışmış olan insanlar var. Ben Anadolu Ajansı'nı Cumhuriyetimizin, Atatürkümüzün bize armağan ettiği diğer müesseseler gibi 'kök hücre' olarak kabul ediyorum. Onlar sayesinde bugün Türkiye çok önemli yerlere geldi. Yeni kurulanlar hiçbir zaman Anadolu Ajansı'nı gölgelemedi. AA yine bütün haber ajanslarının içinde özgün yerini muhafaza etmektedir.''

Özkök, AA'nın kurduğu Haber Akademisi'nin de yakın dönemde bilgiye ulaşma alanında gelişmeyi tetikleyeceğini ifade etti.

Türkiye'de artık tüm alanlarda yüksek eğitim düzeyine sahip insanlara ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Özkök, ''Böyle bir akademi kurup kaliteli haberciler, kameramanlar yetiştirmek çok güzel bir şey. Kutlanması gereken bir konu. Tabi akademi isminden de anlaşıldığına göre bütün Türkiye'ye habercilik ve diğer konularda iyi yetişmiş insanlar sağlayacaktır. O bakımdan çok yerinde bir davranış olmuş. Onun için de kuruluşunu sağlayan kişileri özel olarak kutluyorum'' diye konuştu.

-''Üniversitelerden destek alın''-

Akademi çalışmalarında üniversitelerle de ilişki kurulması gerektiğini belirten Özkök, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Tek başına olmaz. Şimdi biz de silahlı kuvvetlerde bir zamanlar Tek Başımıza yapardık. Eski mermilerin barutlarını yakma problemimiz vardı. Bir gün, 'gidelim üniversiteye soralım' dedim. Çok memnun kaldılar, 'silahlı kuvvetler bize ilk defa böyle bir şey soruyor' dediler. Hakikaten o barutları havayı kirletmeden en temiz şekilde nasıl imha edeceğimizi bize öğrettiler.

Bazen insan kendi kendine yetmiyor. Yani üniversitelerin de desteğini almak bence çok iyi olur. Başlangıçta böyle adımlar atılır sonra o ilişkiler artırılır. Üniversitelerin de bu konularda fakülteleri var. Böyle bir girişimi belki siz de yaparsınız.''

Yayıncı: A. Fatih Tekcan