11 Mayıs 2012 Cuma günü yayınlandı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti Milletvekili Burhan Kuzu, “Bu modelin şanssızlığı maalesef bilinmemesi.İnsan bilmediği bir şeyin düşmanı oluyor” dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi’nde düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılmak üzere Samsun’a gelen TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Samsun Valisi Hüseyin Aksoy’u makamında ziyaret etti. Ziyaretin ardından İHA’ya açıklamalarda bulunan Kuzu, yeni bir anayasa yaptıklarını ve Samsun’a bu süreci anlatmak için geldiğini belirterek, tartışılmakta olan başkanlık sistemine değindi.
Yaptığı açıklamada, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu’nun başkanlık sistemi hakkındaki açıklamalarına da değinen Burhan Kuzu, “Bu konuda Sayın Başbakanımızın ‘başkanlık sistemi tartışılsın’ diye bir görüşü oldu. Gerçi Sayın Başbakan söylemesi bile bu zaten tartışılacak, çünkü anayasa yapılıyorsa bu anayasa ne göre yazılacak. Parlamenter rejimi mi, başkanlık mı, yarı başkanlık mı? Bu soruyu sormadan komisyon zaten çalışamaz. Sayın Başbakan hatırlatmış oldu bunu. Burada zorlama gibi bir şey yok. Basında yer aldığı gibi değil, ‘başkanlık sistemini dayatalım, 3 partide karşı çıkarsa bizde masadan çekiliriz bu süreçte tıkanır, AK Parti bunu istiyor.’ Zinhar böyle bir niyetimiz yok. Biz bu sistemle alakalı arzularımız, isteklerimiz kabul görmezse bile, biz mevcut parlamenter model ile ilgili olarak ne yapılacaksa bunu yapmaya devam edeceğiz. Yani süreci tıkamayacağız. Kamuoyunun bu manada rahat olmasında yarar var. Bu başkanlık modeli 3 sistemden birisi. Danıştay Başkanımızın bu konudaki bugünkü açıklamasını çok önemli buluyorum. Çünkü Danıştay önemli bir kurumumuz, idari yapı içerisinde yargı denetim yeri olarak bu işlerin içinde olan bir kurum, sıkıntıları bilen bir kurum. Başkanını kutluyorum, ‘Şu manada tartışılsın’ diyor. ‘Neticede bu da demokratik sistemlerden birisidir’ diyor” diye konuştu.
Bazı söylemlerin kendisini çok üzdüğünü ifade eden Kuzu şöyle konuştu: “Bizi üzen şu: Özellikle şahsımı üzen, ben bu konuda çok emek vermiş bir bilim adamıyım. Rahmetli Özal’a danışmanlık yaptım yıllarca. Ondan önce ben bu modeli savunduğum için beni danışman almıştı kendisi. Daha önce savunduğum için, Özal ile başlamadı, AK Parti ile de başlamadı bunu savunmam. Bu konuda yayınlarım var. ‘Bu model diktatörlük getirir, diktatörlüğe dönüşür, tek kişi yönetimine gider, Hitler gibi insanlar gelir’ denildiği zaman çok üzülüyorum. Çünkü biz sanki o modeli savunan duruma düşmüş oluyoruz. Halbuki işin içine girildiği zaman görülecektir ki, tam aksine parlamenter modeller tek kişi yönetimine müsaittir. Yasama organı olmadığı için, bu modellerde varda, şeklen var, adı var kendisi yok. Dolayısıyla bu model tartışılsın, şanssızlığı maalesef bilinmemesi. İnsan bilmediği bir şeyin düşmanı oluyor. Böyle olsun istemiyoruz. Kurumlarımız katkıda bulunsun. Buradan sesleniyorum, üniversitelerimiz bu konuda katkıda bulunsunlar, çalışmalarında bu konuya ağırlık versinler.”