21 Aralık 2012 Cuma günü yayınlandı
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nce, ODTÜ yerleşkesinde yaşananlara ilişkin rektörlük açıklamalarının gerçeği tam olarak yansıtmadığı belirtilerek, ifade özgürlüğüyle ilgisi olmayan ve şiddet içeren kanuna aykırı bu eylemlerin önceden önlenmesi için asıl sorumluluğu olan Rektörlüğün herhangi bir çaba göstermediği ifade edildi.
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, ODTÜ Rektörlüğü'nün 18 Aralık 2012'de TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü binasında 'Göktürk-2' uydusunun Çin'den fırlatılışını izlemek üzere üst düzey devlet protokolünün katılımıyla tören düzenleneceğini bildirdiği ve gerekli güvenlik önlemlerinin aldırılmasını talep ettiği bildirildi.
Rektörlüğün talebi üzerine saat 12.00'den itibaren törenin yapılacağı TÜBİTAK Uzay Merkezi binası önü ve ODTÜ A-7 kapısından TÜBİTAK binasına kadarki alanda güvenlik tedbirlerinin alındığı kaydedilen açıklamada, marjinal öğrenci gruplarınca kampüs alanında birçok yere protokolün içeriye girişlerinin engelleneceğine dair afişler asıldığı ve söz konusu eyleme katılmak üzere başka üniversitelerden çok sayıda öğrencinin kontrolsüz şekilde ODTÜ bünyesinde faaliyet yürüten özel güvenlik görevlilerince üstleri aranmadan kampüse alındıklarının belirlendiği belirtildi.
Marjinal gruplara mensup bazı kişilerin, saat 14.30'dan itibaren taş ve sopa toplayıp saldırı amaçlı şiddet eylemleri için hazırlık yaptığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
'Toplantının düzenini ve güvenliğini bozmayı hedefleyen ve kimliklerini gizlemek maksadıyla yüzlerini tanınmayacak şekilde şapka, atkı, poşu, kapşon gibi kıyafetlerle kapatmış yaklaşık 500 kişilik grup, olay günü saat 15.30 sıralarında doğrudan ve hedef gözeterek ellerindeki taşlarla, soda şişeleriyle ve molotof bombalarıyla güvenlik güçlerimize saldırmaya başlamışlardır.
Bunun üzerine güvenlik güçleri kanuna aykırı eylem yapan grubun saldırısını bertaraf edecek ölçüde orantılı şekilde gaz ve tazyikli su kullanarak müdahale etmişlerdir. Güvenlik güçlerimizin soğukkanlılığı ve orantılı müdahalesi sayesinde eylemcilerin saldırıları bertaraf edilmiş, bu saldırılarda 15 polis memuru çeşitli yerlerinden yaralanmış ve tedavi altına alınmışlardır. Saat 18.45 sıralarında tören sona ermiş ve protokol yerleşkeden ayrılmıştır. Bahse konu kanuna aykırı eylemleri gerçekleştiren marjinal gruplar, protokolün üniversite yerleşkesinden ayrılmasından sonra güvenlik güçlerimizin kampüsten çıkışı esnasında da defalarca taş, şişe ve çelik bilye atan sapanlarla saldırarak şiddet eylemlerine devam etmişlerdir.'
-'Kampüs girişlerindeki güvenliğin birinci derecede sorumlusu Rektördür'
Açıklamada, gruptakilerin saat 21.15'ten itibaren saldırgan tavırlarına devam ettiği ve rektörlük girişindeki camları ve bankamatik cihazlarını taş ve tekmelerle kırdığı belirtildi.
ODTÜ Rektörlüğü'nce yapılan açıklamaların gerçeği tam olarak yansıtmadığı ve üniversite kampüsünde saldırı ve zarar verme eylemlerine karışan öğrencilerin çoğunun ODTÜ dışındaki öğrencilerden olduğu kaydedilen açıklamada, 'Kampüs girişlerindeki güvenliğin birinci derecede sorumlusu Rektördür' ifadeleri kullanıldı.
Rektörlüğün protesto gösterisini 'ifade özgürlüğü' olarak değerlendirildiği ancak eylemin ifade özgürlüğüyle ilgisi bulunmadığı kaydedilen açıklamada, 'Şiddet içeren bu kanuna aykırı eylemlerin önceden önlenmesi adına asıl sorumlu olan Rektörlüğün herhangi bir çabasının olmaması, üniversitelerde güvenliği sağlamakla asıl görevli üniversite rektörlüğünün tarafsızlıktan ve bilimsellikten uzak açıklamalarının, üniversitede şiddet olaylarının azalmasına katkıda bulunmayacağı açıktır' görüşüne yer verildi.
Olaylara karışanlarla ilgili yasal işlemlerin sürdüğü bildirildi.