4 Kasım 2012 Pazar günü yayınlandı
ABD'de 6 Kasım günü, her ne kadar başkanlık seçimlerinin biraz gölgesinde kalsa da en az onun kadar önem taşıyan Kongre seçimlerine de sahne olacak.
ABD'nin yeni başkanının belirleneceği gün, Kongre'nin 100 sandalyeli Senato kanadının 33 sandalyesi ve 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi kanadının ise tamamı için de seçimler yapılacak.
Şu anki tahminlere göre, bir sürpriz olmadığı takdirde, 2010 ara seçimlerinde ortaya çıkan iki parti arasında bölünmüş Kongre'nin, yani Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi'ni, Demokratların ise Senato'yu kontrol ettiği manzaranın değişmesi pek beklenmiyor.
Senato'da halen 2'si Demokrat eğilimli bağımsız olmak üzere Demokratların Cumhuriyetçilere karşı 47'ye karşı 53 sandalye üstünlüğü bulunuyor. Cumhuriyetçilerin Senato'da çoğunluğu ele geçirmek için, başkanlık seçimlerini Başkan Barack Obama'nın kazanması halinde 4, rakibi Mitt Romney'nin kazanması halinde ise 3 sandalyeyi Demokratların elinden alması gerekiyor.
-Senato yarışında son durum-
Gözlemciler, seçimlerde Demokratların çoğunluğu korumayı başaracak gibi göründüğü görüşünde. Bununla birlikte, az da olsa, iki partinin 50-50 sandalyeye sahip olduğu bir Senato'nun oluşması da ihtimal dahilinde. Bu durumda, beraberliği başkanlık seçimini kazanan ismin partisi bozacak. Çünkü ABD başkan yardımcıları, sembolik olsa da Senato'nun başkanı olarak kabul ediliyor ve beraberliği bozma yetkisine sahip oluyor.
Seçimlerde yarışa sahne olacak Senato'daki 33 sandalyenin 23'ünü, ikisi Demokrat eğilimli bağımsız olmak üzere Demokratlar elinde tutarken, 10 sandalye ise Cumhuriyetçilerin elinde.
Senato'da bir parti, 60 sandalye elde etmesi durumunda ''süper çoğunluğa'' erişmiş olacak, yani tasarıları diğer partinin engellemelerine maruz kalmadan hızlıca geçirebilme şansına kavuşacak. Ancak bu seçimlerde böyle bir senaryonun ortaya çıkmasına pek ihtimal verilmiyor.
Demokratlar, Senato'daki 53-47 üstünlüklerini seçimlerde koruyacaklarına dair kendilerinden emin bir tavır sergiliyor. Bazı aşırı muhafazakar Çay Partisi destekli Cumhuriyetçi adayların ''tecavüz'' ve ''hamilelik'' konusunda son dönemdeki gafları da Cumhuriyetçilerin hesaplarını karıştırdı.
Indiana eyaletinden yarışan Richard Mourdock'un, tecavüz sonucu oluşan hamileliği ''Tanrı'nın takdiri'' olarak nitelemesi, tepkilere neden olmuştu. Mourdock, anketlere göre şu anda yarışta Demokrat rakibine göre oldukça gerilerde görünüyor. Aynı şekilde, Missouri eyaletinden, Demokrat senatör Claire McCaskill'i yerinden etmek için yarışan Todd Akin de aslında bir ara önde götürdüğü yarışta, ''Meşru tecavüz'' gafı sonrasında önemli darbe aldı.
Buna ilaveten, Maine eyaletinden ılımlı Cumhuriyetçi senatör Olympia Snowe'un da emekli olmaya karar vermesi, partinin Senato'da çoğunluğa geçme hevesine darbe vurdu. Bu eyalette yarışın şu anki favorisi, eyaletin eski valisi olan ve seçilmesi halinde Demokratlara yakın duracağı tahmin edilen Angus King.
Gözlemciler, Senato yarışında şu anda Demokratların elinde olan ve çekişmeli geçmesi beklenen eyaletler arasında Montana, Virginia ve Wisconsin'i gösteriyor. Bunun dışında Massachusetts eyaletinde de Demokrat aday Elizabeth Warren, Cumhuriyetçi senatör rakibi Scott Brown'a karşı son dönemde elde ettiği ivmeyle iddiasını artırmış durumda.
-Temsilciler Meclisi yarışında son durum-
Temsilciler Meclisi yarışında da 2010 ara seçimlerinde aşırı muhafazakar Çay Partisi hareketinin estirdiği dalgayla, 63 yeni sandalye kazanarak çoğunluğu Demokratların elinden almayı başaran Cumhuriyetçilerin, 6 Kasım seçimlerinde de çoğunluklarını korumalarına kesin gözüyle bakılıyor.
Şu anda Temsilciler Meclisi'ndeki mevcut tabloya bakıldığında, Cumhuriyetçilerin 240, Demokratların 190 sandalyesi bulunuyor. 5 sandalye ise halen boş durumda.
Demokratların çoğunluğa geçmek için en az 25 yeni sandalye kazanması gerekiyor ancak gözlemciler, Demokratların bu seçimde az da olsa kazanım elde edebileceğini, ama Meclis'teki mevcut dengenin değişmesinin beklenmediğini ifade ediyor.
Sonuç olarak, seçimlerden beklenildiği gibi yine bölünmüş bir Kongre'nin ortaya çıkması durumunda, son 2 yıldır özellikle bütçe ve vergiler gibi konularda gündemi uzun süre meşgul eden anlaşmazlık ve tıkanıklık ortamının bu yeni dönemde de devam etmesini öngörmek mümkün. Kongre'nin önüne gelen hemen her kritik konuda iki parti arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle ortak tavır sergilenememesi, özellikle de ABD'nin kredi notunun düşmesine neden olan borç tavanı tartışmaları sırasında yaşanan kördüğüm, Amerikan kamuoyunun da Kongre'ye güvenini oldukça zedeledi.
Muhabir: Mehmet Toroğlu
Yayıncı: Murat Taydaş