Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

''Cumhuriyeti cumhurla kucaklaştırdık''

2 Kasım 2012 Cuma günü yayınlandı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizim ajandamızda, kimlik ayrımı yok, bölge ayrımı yok. Bizim ufkumuzda sadece ve sadece büyük Türkiye var. Bizim idealimizde sadece ve sadece büyük millet ideali var. Aziz milletimiz, bu ülkeyi kalkındırmak için çabalayanla, bu ülkeye çelme takmak isteyeni; bu milleti abat etmek isteyenle, bu millete zulmetmek isteyeni birbirinden kolayca ayırt edebilecek ferasettedir'' dedi.

Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında, Hükümet olarak milletin emanetine sahip çıkmaya, ekonomiyi güven ve istikrar zemininde büyütmeye devam edeceklerini, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaştırmada, toplu konutlarda, enerjide ve tarımda yaptıkları yatırımları kararlılıkla sürdüreceklerini yineledi.

Başbakan Erdoğan, bu ay içinde, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde, çeşitli şehirlerinde yapılan yatırımlarla medeniyet yürüyüşüne, kalkınmaya önemli katkılar sağladıklarını söyledi.

5 Ekim'de İstanbul'da düzenlenen törenle, Türkiye'nin yeniden imarı için, afet riski taşıyan binaların toplu yıkımını öngören hayati önemi haiz bir projeyi başlattıklarını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bu, biliyorsunuz Yeniden Dönüşüm Projesi'ydi. Gerçekleştirdiğimiz ilk törenle, 35 ilimizdeki 75 farklı noktada, 3 bin 169 binanın yıkımını başlatarak, bu sürecin ilk adımını attık. Şunu özellikle vurgulamak isterim: Bu proje, Türkiye'de bugüne kadar başlatılmış en büyük imar hareketidir. Ve buna öncelikli kamu binalarından başladık. Bu arada görüştüğümüz, anlaştığımız vatandaşlarımızın binalarını da yıkmaya başladık. Hükümet olarak, Başbakanlık Toplu Konut İdaremiz eliyle, Cumhuriyet tarihimizin en büyük kentsel dönüşüm hamlesini başlatmış, çok olumlu neticeler almıştık, almaya devam ediyoruz. 10 yılda 560 bin konut inşa etmeyi; bunlardan 438 bin konutu sahiplerine teslim etmeyi başardık. Hiçbir bölgemizde ayrım gözetmeksizin, 81 ilimizde bu konut seferberliğini başarıyla uygulamaya koyduk; bütün vatandaşlarımızın bundan istifade etmesini sağladık. Ve dünyanın değişik yerlerinden bizim bu projelerimizi gezip, görüp ondan sonra, 'bizim ülkemizde de acaba bunları yapmaz mısınız-' diye teklifler almaya başladık. Ülke genelinde, planlı ve doğal afetlere karşı dayanıklı konut üretimi konusunda örnek bir model ortaya koyduk.''

Şimdi Türkiye'de yeni bir adım daha attıklarını dile getiren Erdoğan, ''İnsan hayatına, çevreye, yeşile, şehirciliğe verdiğimiz önemin, depreme, afet riskine karşı aldığımız tedbirlerin bir yansıması olarak, daha önce inşa edilmiş sağlıksız, güvensiz milyonlarca binayı yıkıp yeniden yapmak üzere kolları sıvadık. Tabii burada peşin söylüyorum, ne olur milletimiz bizden desteğini esirgemesin. Devlet-millet el ele verelim, milletimizi mağdur etmeden en güzel şekilde bu yapılaşmayı gerçekleştirelim. Ve hem halkımız kazansın hem ülkemizin görünümü çok daha modern hale gelsin. 1999 yılında meydana gelen Gölcük ve Düzce depremleri ile 2011 yılında yaşanan Van depremi, bize bu tedbirleri mutlaka, ne pahasına olursa olsun hayata geçirmemiz gerektiğini gösterdi. Bunun için geçtiğimiz Mayıs ayında Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu'nu çıkardık. Bu kanun ile çok yönlü bir değişimi hedefliyoruz'' diye konuştu.

-Çevreye uyumlu projeler-

Başbakan Erdoğan, yeni yapılarla yeni hayat alanların çevreyle uyumlu, enerji verimliliğini esas alan, yeşile önem veren, doğal kaynakları koruyan bir anlayışla inşa edileceğini belirterek, proje tamamlandığında insanların rahat bir nefes alacağını, şehirlerin güvenli ve huzurlu olacağını ifade etti.

Projeyle onlarca yıldır devam edegelen çarpık şehirleşmeye dur denileceğini, Türkiye'nin, şehirlerin, insanların ağır bir yükten, ciddi bir tehditten kurtarılacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, 7 Ekim'de de İstanbul Ataköy'de ileri biyolojik arıtma tesisinin ve çevre koruma projesinin açılışını gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Bu tesisin de Türkiye'nin en büyük enerji ve katı yakıt üretebilen ileri biyolojik atık su arıtma tesisi olduğuna dikkati çekti.

Bakırköy, Bahçelievler ve Bağcılar'ın tamamının, Başakşehir, Küçükçekmece ve Sultangazi ilçelerimizin bir bölümünün atık sularının bu tesiste arıtıldığını anlatan Başbakan Erdoğan, 2009 yılında start verilen ve etap etap hizmete alınan tesisin tam kapasiteyle çalıştığında günde 600 bin metreküp atık su arıtarak, 2.5 milyon nüfusa hizmet üreteceğini söyledi.

Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nin, bölgedeki çevre koruma projelerinin sadece bir bölümü, bir ayağı olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:''Aynı tarihte hizmete aldığımız Ataköy Çevre Koruma Projesi, diğer çalışmalarımızı, yatırımlarımızı destekleyen, 650 milyon dolar yatırım bedeli bulunan önemli bir proje. İstanbul'da, 1994 yılı öncesinde yüzde 9 olan atık su arıtma oranını, bu yıl itibarıyla yüzde 97'ye çıkardık. Önümüzdeki yıl 30 yeni arıtma tesisini daha devreye alarak, toplam arıtma tesisi sayısını 71'e yükseltiyoruz. Böylece, İstanbul'un atık suyunun yüzde 100'ünü arıtma hedefimize ulaşmış olacağız.

Bu ay içinde, hizmet siyasetimizin, açılış programlarımızın bir durağı da Elazığ'dı. 20 Ekim'de Elazığ'da toplu açılış töreni gerçekleştirdik. Bu sayede, Elazığ'a 54 milyon liralık bir yatırım, yılda 2 milyon yolcuya hizmet sunabilecek, 16 bin metrekare kapalı alana sahip modern bir havalimanı kazandırdık. Aynı törende, bir adet olimpik yüzme havuzuyla birlikte, lise, ilköğretim ve ana sınıflarından oluşan toplam 11 okulun açılışını gerçekleştirdik. Yine aynı gün, Fırat Üniversitesi'nde, yaklaşık 13 milyon liralık bir yatırımla hayata geçirilen İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu ve Biyomühendislik Bölümü binalarının açılışını yaptık.''

21 Ekim'de, İstanbul Boğazı'ndan Haliç'e Denizsuyu Aktarma Projesi'nin açılış törenine katıldığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devem etti:

''Bu proje, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüttüğüm sırada hayalimdi. 1995 yılında bizzat başlattığım, dünyanın en büyük çevre koruma projelerinden biri olarak kabul edilen Haliç Çevre Koruma Projesi'nin önemli etaplarından biri. Biz 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilerek, şehrin sorumluluğunu üstlendiğimizde, Haliç adeta bir bataklık halindeydi. Geçmişte şairlere, müzisyenlere, aşıklara ilham veren Haliç'te neredeyse hiçbir hayat belirtisi yoktu. Yaptığımız hummalı çalışmalarla Haliç'e adeta yeniden bir hayat kazandırdık. Yeniden şiirlere, şarkılara ilham veren bir Haliç'i ortaya çıkardık. Haliç, yeniden masmavi rengiyle, İstanbul'a renk katıyor. Artık Haliç'te koku yok. Artık Haliç'te canlı bir hayat var. Haliç'te, artık, lüfer dahil toplam 48 çeşit balık yaşıyor. Bu ay içinde hayata geçirdiğimiz bu yeni projeyle birlikte, Haliç'in suyunu sürekli tazeliyor, havalandırıyor, yeniliyoruz. Bu sayede İstanbulluların, ülkemizin çok önemli değeri olan Haliç'i, yeniden paha biçilmez bir bölge haline getirmiş bulunuyoruz. Bundan sonra Haliç'in her iki tarafı da gerek Beyoğlu, Kağıthane gerek Eyüp, Fatih tarafları çok daha farklı, güzel olacak.''

-''Devletimizin tüm imkanlarıyla Van'a odaklandık''-

Başbakan Erdoğan, 23 Ekim'de Van'a gerçekleştirdiği ziyaret hakkında da bilgi vererek, Van'da açılışı yapılan tesislerin sadece Van için değil, bütün Türkiye için büyük önem taşıdığını vurguladı.

23 Ekim 2011 tarihinde Van ve Erciş'te büyük bir deprem felaketi yaşandığını, ardından Kasım ayında Van ve Edremit'i etkileyen ikinci bir deprem meydana geldiğini anımsatan Erdoğan, bu depremlerde 644 vatandaşın hayatını kaybettiğini, can kayıplarının yanında 40 bin ev, 3 bin iş yeri, 9 bin ahır kullanılamaz hale geldiğini söyledi.

Enkaz altından kurtarılan 250 vatandaşın umut, mutluluk ve bir teselli kaynağı olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

''Yaralarımızı sarmak, acılarımızı dindirmek, sıkıntıları gidermek için ilgili bütün kurumlarımızı seferber ettik, devletimizin tüm imkanlarıyla Van'a odaklandık. Nitekim biz hükümet olarak her türlü imkanımızı bu bölgeye seferber edip devletin şefkat elini uzatırken, aziz milletimiz de Vanlı kardeşlerine sevgi elini, dostluk elini uzattı. Depremden sonra dedik ki 'Biz, Van'ı, Erciş'i bir yıl içinde yeniden inşa edecek ve vatandaşlarımızın önünde yepyeni bir dönem başlatacağız'. Depremin daha 39. gününde kalıcı konutların temellerini attık. Nitekim, bir hafta önce, depremin birinci yılında Van ve Erciş'te inşa ettiğimiz toplam 15 bin 341 kalıcı konutun açılış ve anahtar teslim törenini gerçekleştirdik. Bu konutlarla birlikte, 27 okulun, 24 caminin, 10 ticaret merkezinin ve 13 büfenin de açılışını yaptık. Şu anda bu konutlara ilave olarak çalışmalarına daha sonra başlanan 2 bin 148 konutun inşaatı da sürüyor. Onları da en kısa sürede tamamlayıp hak sahiplerine teslim edeceğiz. Böylece Van ve Erciş'te toplam 17 bin 489 kalıcı konut inşa etmiş olacağız. Hatırlayacağınız gibi, Marmara depreminden 1 yıl sonra, bırakın kalıcı konutları, ortada daha konteynerler bile yoktu, insanlar hala çadırlarda yaşam mücadelesi veriyordu. Biz, depremin birinci yılında o gün söz verdiğimiz bütün konutları bitirip teslim ettik. Ayrıca, deprem dolayısıyla Van'ın genelinde başlattığımız diğer projelerin, yatırımların inşası devam ediyor.''

Bu ay içinde gerçekleştirdiği bütün bu açılışların, Türkiye'ye, şehirlere, millete kazandırılan bütün hizmetlerin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, ''Bizim işimiz hizmet üretmek. Biz, milletimize efendi olmaya gelmedik, biz milletimizin hizmetkarıyız. Her zaman söylüyorum; Biz kimlik siyaseti yapmıyoruz. Biz hizmet siyaseti yapıyoruz. Bütün bu eserler, bu yatırımlar, bizim 2023 hedeflerimize doğru hızla koştuğumuzun, ülkemizi kalkındırmak, insanımızı refaha kavuşturmak, medeniyet yarışında ülkemizi üst sıralara çıkarmak için nasıl çabalayıp didindiğimizin bir göstergesidir. Bizim ajandamızda, kimlik ayrımı yok, bölge ayrımı yok. Bizim ufkumuzda sadece ve sadece Büyük Türkiye var. Bizim idealimizde sadece ve sadece Büyük Millet ideali var. Aziz milletimiz, bu ülkeyi kalkındırmak için çabalayanla, bu ülkeye çelme takmak isteyeni; bu milleti abat etmek isteyenle, bu millete zulmetmek isteyeni birbirinden kolayca ayırt edebilecek ferasettedir. Şunun altını özellikle çiziyorum: Türkiye, önümüzdeki süreçte de, bir bütün olarak, birbirine kenetlenmiş olarak, büyümeye, hedeflerine doğru hızla ilerlemeye devam edecektir'' diye konuştu.

Muhabir: Kadir Karakuş

Yayıncı: Tolga Özgenç


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı