7 Mart 2012 Çarşamba günü yayınlandı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'AK Parti'yi 28 Şubat üretti' sözlerine yanıt verdi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda yıldönümüyle artan 28 Şubat'ın tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen hafta, 'AK Parti'yi 28 Şubat'ın ürettiğini' söylediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: 'Ya, 28 Şubat hangi yıl oldu, AK Parti ne zaman kuruldu? Peki siz o zaman neden 28 Şubat'a sahip çıktınız ey CHP? 28 Şubat'ın tan tan sesleri sizden çıkıyordu, siz davulları çalıyordunuz. 28 Şubat'a neden kol kanat gerdiniz, neden alkışladınız? Müdahaleye neden çanak tuttunuz? 28 Şubat'ta piyon olarak kullanılmış ikna odalarının mucitlerini daha 8 ay önce 12 Haziran'da neden partinizden milletvekili yaptınız? 12 Haziran seçimlerinde 28 Şubat'ın orkestra şefiyle neden işbirliği yaptınız? Neden birlikteaday belirlediniz? AK Parti'ye kapatma davası açıldığında, 'Ankara'da hakimler varmış' diyen siz değil misiniz? 27 Nisan bildirisini alkışlayan, ey CHP siz değil miydiniz? Bizi arkadan hançerlemekle itham eden Kılıçdaroğlu bu iftiralarını, karşısında oturan ve arkadan hançerlediği eski genel başkanının gözünün içine baka baka yapıyor. '
'BRÜTÜS ARIYORSAN AYNAYA BAK '
AK Parti'yi, kapatılan bir partinin arkasından kurduklarını belirten Başbakan Erdoğan, 'Ama siz ey Kılıçdaroğlu; eğer Brütüs arıyorsun aynaya bak, anaya. Aynaya baktığında ziyaretine gidip çıktığında, 'genel başkan olmayacağım' deyip, bir gün sonra çark eden ve aday olan bir Brütüs göreceksin. Bir yandan AK Parti'yi 28 Şubat üretti diyeceksin, bir yandan 28 Şubat ürünü kesintisiz eğitime destek çıkacaksın. Diyorum ya yüz nakli yapıldı, ama genler aynı, tepkiler aynı refleksler aynı. 28 Şubat değil miİmam Hatiplerin orta kısmını kapatan. 28 Şubat değil mi üniversitelerde kızlarımızın önünü kapatan. Ona sahip çıkan kim, sensin. Geç onu MHP ile birlikte kızlarımızın üniversiteye rahatlıkla girebilmesini önünü açmak için Anayasa değişikliğini gerçekleştirdik. Anayasa Mahkemesi'ne bunu götüren ve o dilekçenin altında imzası olan sen değil misin Kılıçdaoğlu? ' şeklinde konuştu
'KADEMELİ EĞİTİMLE 28 ŞUBAT'IN SON İZİNİ DE SİLİYORUZ '
Başbakan Erdoğan, 8 yıllık kesintisiz eğitimin Türkiye için, çocuklar için, ekonomi için adeta bir felaket olduğunu ifade ederek, '28 Şubat mimarlarının zihniyeti maalesef genç nesiller üzerinde, eğitim sistemi üzerinde çok ağır tahribata neden olmuştur. Kademeli eğitimle, 28 Şubat'ın son izini de siliyor, eğitimi modern ihtiyaçlara cevap veren Türkiye'nin ve ekonominin gerçekleriyle örtüşen bir yapıya kavuşturuyoruz ' dedi
Bu düzenlemeyi tamamen bilimsel bir çerçevede gerçekleştirdiklerini de belirten Erdoğan, 'Biz elitlerin, patronların, jakobenlerin talepleri değil milletin talepleri doğrultusunda bir adım atıyoruz. Hem 28 Şubat'ı eleştiriyormuş gibi yapmak, hem de kademeli eğiteme kaşı çıkmak çok büyük bir tutarsızlıktır ' dedi
'BEN İMAM HATİP MEZUNU BİR BAŞBAKANIM ' TÜSİAD'a hafif bir yolla gönderme yaptığını ve bundan rahatsız olduklarını belirten Başbakan Erdoğan, 'Biz Zekai Baloğlu'nu iyi biliriz. Zekai Baloğlu'na o raporu hazırlatan aynı TÜSİAD değil miydi? O raporda imam hatiplerin yok edilişi yok muydu? Niye rahatsız oluyorsunuz? Herhalde Sayın Başkanın o rapordan haberi yok. O raporu okursa, Başbakanın ne demek istediği ortaya çıkar. Ben imam hatip okulu mezunu bir Başbakanım. Ama beni bir imam hatip okulu mezunu olarak üniversiteye almadılar. Bana 'bir delise bitir' dediler. Biz o dönemdeki arkadaşlarımızla bir de gidip lise bitirdik. Bitirdikten sonra üniversiteleri girdik. Ya bize hendek atlattılar be. Buna rağmen yine hazmedemiyorlar. İsteseniz de istemeseniz de bu millet, Anadolu sahip çıkıyor ve bunu bile bile oy veriyor, 21.5 milyon oy böyle geldi ' diye konuştu
Yine de TÜSİAD'ı 'tutarlı davrandığı için' tebrik ettiğini belirten Erdoğan, '15 yıl önce nerede duruyorsa orada duruyor. Ama her fırsatta geçmişiyle övünün CHP'ye tavsiyemiz, eğilmeden bükülmeden ne söyleyeceğini açıkça söyle, omurgalı duruş sergile. İşte bak yanındakiler, ikna odalarının mucitleri bir taraftan Danıştay'a gidiyor; 4+4+4'ü ortadan kaldırmak için. Olur ya belki tutar diye. Danıştay bir tanesini reddetti. Yine takip edeceklermiş, edebilirler. Ama ben inanıyorum ki TBMM, artık yasayla buişin de evelallah noktasını koyacak ve bitirecektir ' dedi
HOCALI VE ADIYAMAN'DAKİ EV İŞARETLEMELERİ Son iki hafta içinde iki önemli konunun istismar boyutuna taşındığını ve bir tahrik unsuru olarak kullanıldığını belirten Başbakan Erdoğan, Hocalı katliamını anma mitinginin, açılan üç beş ırkçı pankart ve sloganların gölgesinde bırakılmasının haksızlık olduğunu belirterek, Türkiye'nin imajını zedelenmeye kimsenin hakkı olmadığını söyledi. Erdoğan, 'Ben burada bir şeyi öğrenmek istiyorum; Hocalı katliamında yüzlerce soydaşımızın katliamına acaba bu pankartlardan hareketle yola çıkanlar, niçin onlarasahip çıkmıyorlar? Bir onu izah etsinler. Onlar katledilmedi mi, katledildi. Kimler tarafından katledildi, Ermeniler tarafından katledildi. E bunlara karşı niye duruş sergilemiyorsunuz? Orada onlar sizin kardeşiniz oluyor, bizim de Hocalıdakiler kardeşimiz ' diye konuştu.
Adıyaman'daki olayın da sorumsuz biçimde kışkırtma vesilesi olarak kullanılmak istendiğini belirten Başbakan Erdoğan, 25 evin kapısına işaretlemeler yapıldığını ve bunların çoğunluğunun Alevi vatandaşların evi olduğunu, birkaç tane Alevi olmayan ailenin de evine de bu işaretlerin yapıldığını söyledi.
Erdoğan, Emniyet'in büyük hassasiyet içinde konunun üzerine gittiğini belirterek, 'Ancak burada dikkat çekici olan şudur: Bir CHP milletvekili çıkıyor daha ilk anda, olayın boyutları ortaya çıkmadan '200evinin kapısının işaretlendiğini' söylüyor. CHP'li vekiller meseleyi abartarak, adeta buradan bir kışkırtma üretmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Cumhuriyet Hayal Partisi dedim ya, hayallerinin sınırı yok. Meseleyi aldılar, Kahramanmaraş, Çorum, Sivas olaylarına kadar götürdüler. Medya da böyle hassa bir konuyu farklı yerlere çekerek bilerek ya da bilmeyerek hassasiyetleri kaşıyor. Bu sorumlu bir davranış değildir. Olay daha netleşmeden, tüm Türkiye'deki Alevi vatandaşları galeyana getirecek, rahatsızedecek bir tutum sergilemek, sorumsuzluk tahriktir, provokasyondur. Biz belli bir kesimin, inancın etnik unsurun iktidarı değiliz; biz 75 milyonun iktidarıyız. Hepsinin hakkını hukukunu güvenliğini korumak bizim görevimiz. Böyle bir hadisenin önünde, bunların karşısına ilk önce biz dururuz. Bu ülkede ayrımcığın karşısında dimdik durduğumuz gibi, bu tür kışkırtmaların önünde dimdik dururuz. İnşallah meseli kısa sürede aydınlatılacaktır ' şeklinde konuştu