5 Şubat 2012 Pazar günü yayınlandı
İstanbul Üniversitesi’nin düzenlediği yeni anayasa çalıştayına katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa Komisyonu Başkanı Prof.Dr. Burhan Kuzu, yeni anayasa süreciyle ilgili konuştu. Bu kapsamda işi sıkı tutmak gerektiğinin altını çizen Kuzu, anayasadaki değiştirilemez maddelerle genel olarak kimsenin sorununun bulunmadığını ancak yorumlardan kaynaklanan sıkıntılar olduğunu söyledi.
Çalıştayda anayasanın değiştirilemez maddelerine değinen Burhan Kuzu, kendilerinin ve muhalefetin değiştirilemez maddelerle bir sorununun olmadığını söyledi. Türkiye 'de de genel olarak kimsenin bu konuda bir sorunu bulunmadığını anlatan Kuzu, “Sorun; yorumlardan kaynaklanıyor. Bu ilkeleri Avrupa 'da ki gibi gelişmiş olduğu bağlamda ve düzeyde yorumlamayıp ve algılamayıp, kendi özel durumumuz diyerek bu ilkeleri özgürlükler aleyhine yorumlarsak huzursuz olan bir takım kesimler olur. Kendine göre her ilke için de bu geçerlidir. Bu ilkeler yeni anayasada yer almalıdır, alacaktır. Asıl sorun yorumdan kaynaklanıyor.” diye konuştu.
Anayasa yapmada iki yöntemin bulunduğuna dikkat çeken Kuzu, “Telaşsız bir ortam olmalı. Ama bunu Türkiye 'de bulamayız. Ben bunu hiç görmedim. Ne zaman rahatlasak biri bir yerden fit sokar. Ben araştırma yaptım, Türk siyasi tarihinin yüzde 60 'ı olağanüstü hal ile geçmiş. İkinci husus, konsensüstür. Bu çok önemlidir. Ama yüzde yüz oy birliği anlamında söylersek sonuç almayı engeller. Ama niye oy birliği geldi? Burayı 12 kişi değil, 4 kişi olarak görmek lazım. Meclis konuşmalarında muhalefetin söylemleri birçok zaman fikrimi değiştirdi, ama hiçbir zaman oyumu değiştirmedi.” şeklinde konuştu.
`YENİ ANAYASA SÜRECİNDE FARKLI KESİMLERİNİ GÖRÜŞLERİNİ ALMAK İSTİYORUZ`
Anayasa yapım sürecinde değişik kesimlerin görüşünü almak istediklerinin aktaran Kuzu, bu kapsamda Uzlaşma ve alt komisyonlar kurulduğunu hatırlattı. 3 ayrı alt komisyonun olduğuna değinen Kuzu, “Komisyonlardan biri siyasi partilerle temas kuruyor. Biri sivil toplum kuruluşlarıyla diğeri ise genel bir komisyondur. Bir de doğrudan doğruya vatandaşın görüşünü almak için internet siteleri kuruldu.” diye konuştu.
Uzlaşma komisyonunun, hükümet modeli meselesini üzerinde konuşması gerektiğine dikkat çeken Kuzu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunu tartışarak işe başlamamız lazım. Adım gibi biliyorum ki, parlamenter rejime devam edilecek ama inşallah öyle olmaz. Biz çoğunluk partisi olarak modeli gündeme getireceğiz ama diretmeyeceğiz. Üç muhalefet birden buna karşı olduğundan biz de onlara uyacağız. Biz çoğunluğuz demeyeceğiz. Değiştirilemez maddelerle Türkiye 'de kimsenin bir sorunu yok. İnsanlar veya siyasi partiler hukuk devletine, sosyal devlete, din ve vicdan özgürlüğü anlamına gelen laikliğe niye karşı çıksın? Bu temel ilkelerin anayasada yer alması konusunda sorun olacağını sanmıyorum ama esas sorun yorumdadır. O kadar yasa değişikliğine rağmen işler düzelmiyor. Evvela zihniyetlerin değişmesi lazımdır.”
1985 yılında hakimler arasında yapılan bir anketi anlatan Kuzu, “Hakimlere soruluyor; önünüze bir konu geldi. Bunun çözümünde insan haklarından yana mı, devletten yana mı siz tavır koyarsınız? Yüzde 65 oranında `devlet` denilmiş. Biz bunu değiştirerek şunu söylüyoruz; özgürlükler alanında kanunlarla antlaşmalar çatışırsa antlaşmaya öncelik verilir.” ifadelerini kullandı.
Anayasanın kısa ya da uzun yapılması konusu değinen Kuzu, “Benim gönlümde anayasanın kısa olmasından yanadır. Gelişmiş ülkeler kısa anayasa yapıyor. 'Efendim bizde kısa anayasa yapalım bizde gelişelim 'diye bir şey yok. Geliştiğiniz zaman kısa anayasa yapıyorsunuz. Kısalarak gelişme olmuyor.” dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç 'ın bazı değerlendirmelerde bulunduğunu dile getiren Kuzu konuşmasına şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 konusu ortaya çıkınca şöyle bir tablo oluştu. '400 maddeden aşağı yapmayın 'diyor. Aslında böyle istediğinden değil. Anayasayı kısa yaptığınız zaman bu defa yorumlarda farklılıklar ortaya çıkıyor. Yazdığınızda bir dert yazmadığınızda ayrı bir dert. Niyetler bozuk olursa metinler ne yapsın. Hukuk metinleri normal adamlara göre yazılan metinlerdir. Eğer siz bir yerde kuralları tanımıyorum derseniz hukuk orda durur. Masum masum, kuzu kuzu bakar. '