Avusturya'da horonlu karşılama izle

28 Şubat 2013 Perşembe günü yayınlandı Başbakan Erdoğan Medeniyetler İttifakı Viyana Forumu’nun açılış konuşması sonrası basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, BM tarafından Medeniyetler İttifakı’nın benimsenmesine teşekkür etti. Erdoğan ayrıca Suriye, Mali, Somali, ve Myanmar’da yaşanan sorunlara da değinerek “Siyasetçiler olarak bizler bunu görmezden gelirsek kaybederiz” dedi.

Medeniyetler İttifakı’nı kutuplaşmalara yol açan akımlara karşı koymak için 2005 yılında İspanya Başbakanı Zapatore ile kurduklarını belirten Erdoğan yaptığı açıklamada BM’nin kendilerine verdiği destekten memnuniyet duyduklarını belirterek, “Medeniyetler İttifakı 5. Küresel Forumu gibi küresel barışı yaygınlaştırmak üzere düzenlenen önemli bir toplantı vesilesiyle bugün ki oturumların 1. Etabını tamamlamış oluyoruz. Bilindiği üzere Medeniyetler İttifakı girişimini dünya genelinde ayrışmalara ve kutuplaşmalara yol açan akımlara karşı koymak üzere İspanya Başbakanı sayın Zapatore ile 2005 yılında sayın Annan’ın Genel Sekreter olduğu dönemde adımını atmıştık. Ne mutlu ki öncülük ettiğimiz bu anlamlı ittifak BM tarafından sayın Ban Ki-moon’un da destekleriyle güçlü bir şekilde benimsendi. İttifak’ın kısa süre içinde kültürler ve medeniyetler arasında diyalog alanında başlıca uluslar arası girişim niteliği kazanmasından da büyük bir memnuniyet duyduğumu vurgulamak istiyorum. Az evvel açılışını yaptığımız Viyana Forumu Medeniyetler İttifakı’nın bugüne dek elde etmiş olduğu kazanımların pekiştirilmesi bakımından bir önem arz ediyor. Viyana Forumu ittifakın tabi finansal alt yapısının güçlendirilmesi amacıyla geçtiğimiz yıl İstanbul’da düzenlemiş olduğumuz iştirakçiler forumunun devamı niteliğinde bir taahhüt oturumunu da kapsıyor. Diğer yandan bu forum Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilciliği’nin el değiştirmesine de sahne olacak. Tüm bu nitelikleri ile Viyana Forumu’nun Medeniyetler İttifakı girişimi bakımından hiç şüphesiz yeni bir dönümüm noktası olduğunu sonuç bildirgesinde de göreceğiz. Forumun özellikle çoğulculuk ve diyalog içinde sorumlu liderliğin teşviki başlığıyla düzenleniyor olmasını da anlamlı ve zamanlı buluyorum. Çoğulculuk ve diyalog kavramları barış içinde bir arada yaşama veya çoklukta birlik diye idare ettiğimiz özellikle bizim yaşama kültürümüzün güçlendirilmesi bakımından anahtar kavramlardır. Bu kavramların somutlaştırılması noktasında en başta biz siyasetçilere önemli görevler düşüyor” dedi.

MEDENİYETLER İTTİFAKI OLARAK SURİYE’DEKİ İNSANLAR İÇİN GEREKEN HERŞEYİ YAPMALIYIZ Konuşmasında Suriye’de yaşanan olaylara da değinen Erdoğan Suriye’nin geldiği noktanın bir iç savaş ortamı olduğunu belirterek, “Sayın Ban Ki-moon’un ifadesiyle de şu anda dünyanın gündeminde adına soykırım mı diyebiliriz veyahut da mezhepler arası çatışma mı diyebiliriz veya bir iç savaş mı diyebiliriz şu anda Suriye’nin geldiği nokta ortadadır. Bunu bir kenarda bırakamayız. 70 bin insan çocuk, kadın, yaşlı ölmüştür. Şu anda ciddi manada Türkiye, Ürdün, Lübnan yaklaşık 700-750 bin insan buralara irtica etmiştir, kaçmıştır. Sadece benim ülkemde şu anda 250 bine yakın insan gerek çadır kentlerde, gerek konteynır kentlerde, gerekse evlerde barınma durumundadır ki bu insanların bütün ihtiyaçlarını, her şeyini Türkiye olarak karşılamayla karşı karşıyayız. Tabi kendi evlerinde, kendi vatanlarında yaşamak farklı bir şey siz istediğiniz kadar bu çadır kentleri güzel değerlendirin onları yapın bu hiçbir zaman onun yerini tutmayacaktır. Ve tabi tüm orada çocuklarıyla beraber kampları gezdiğimiz zaman gördüğümüz hal gerçekten üzücüdür. Tabi bütün bunlara karşı bizim eğer şu anda temsil ettiğimiz Medeniyetler İttifakı ise biz bu ittifakın gereğini yapmalıyız. Çünkü biz medeniyetler çatışması demiyoruz, medeniyetler ittifakı diyoruz. İttifakın gereğini yerine getirmemiz lazım. Öyleyse bunun için atılması gereken adımlar var. Somali’deki gelişmeler ortada, Mali’deki gelişmeler ortada, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki gelişmeler ortada, Myanmar’da ki gelişmeler ortada. Bütün bunları eğer görmezden gelirsek insanlık kaybeder bizler özellikle siyasetçi olarak kaybederiz. Ve bu bağlamda dostlar grubuna üye ülkelerin yanı sıra basın kuruşlarının, sivil toplum örgütlerinin, akademisyenlerin ve dün burada tabii 94 ülkeden gençlerin bir araya gelmesiyle gençliğin alacağı sorumluluk, mesuliyet çok önemlidir diye düşünüyorum. Bu organizasyona ev sahipliği yapan Avusturya Hükümeti’ne huzurlarınızda ayrıca çok çok teşekkür ediyorum” dedi.