Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

Muhalefete '12 Eylül' tepkisi

5 Nisan 2012 Perşembe günü yayınlandı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “İttifak halinde bize muhalefet edenler, hareket edenler, yalancılıkla itham edenler bugün tüm söylediklerini yuttular ve şu anda (mahcup olacaklarına inanmıyorum ama) mahcup bir eda ile mahkeme kapısında sıraya girdiler.” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada 12 Eylül Referandumu öncesinde muhalefet partilerinin yaptıkları açıklamaları hatırlattı. Erdoğan, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aynen şu ifadeleri kullanıyor: ‘Geçici 15. maddenin kaldırılmasıyla Kenan Evren ve arkadaşları yargılanamaz.’ ‘başbakan, halka doğruları söylemiyor. Kendi liderleri, kendi tabanını kandırıyor.’ ‘Hesap sorabilirler mi? Hayır?’ İşte 12 Eylül halk oylaması öncesi bunları söyleyen CHP Genel Başkanı şu anda 12 Eylül davasına müdahil olmak için sıraya girmiş. Akşam farklı, sabah farklı... Sayın Bahçeli, ’12 Eylül'ü yargılayamazlar.’, ‘Bunlar kandırmaca’, ‘'Unutulmamalıdır ki 12 Eylül 1980'de hukukun boğazına yağlı urgan geçiren vicdansızlarla 12 Eylül 2010 tarihinde adaletin terazisini kıran bozguncu zihniyetin aynı alanda kümelendiklerini ve benzer hedefler taşıdıklarını bir gün herkes görecek ve mutlaka idrak edecektir.’ diyor. 'Bunları söyleyen Sayın Bahçeli ve partisi MHP, şu anda 12 Eylül davasına müdahil olmak için sırada. Başkalarına idrak çağrısı yapıyorlardı. Belli ki kendileri idrak etmişler. Günaydın. '' şeklinde konuştu.

BDP'nin de boykot bildirilerinde, ‘AK Parti'nin 12 Eylül ile hesaplaşacağız söylemi yalanların en büyüğüdür.’ ifadesini kullandığını anımsatan Erdoğan, “Kimin yalan söylediğini de bugün milletimin ve BDP seçmeninin takdirlerine havale ediyorum. İşte gün, bugün. Söyledik mi, söylemedik mi?” dedi.

Söylediklerinin arkasında durduklarını vurgulayan Erdoğan, “İttifak halinde bize muhalefet edenler, hareket edenler, yalancılıkla itham edenler bugün tüm söylediklerini yuttular ve şu anda (mahcup olacaklarına inanmıyorum ama) mahcup bir eda ile mahkeme kapısında sıraya girdiler. Şu anda salon dolu. Bini aşkın kişi de mahkeme önünde orada bu süreci izliyor. Bunlar sadece bize değil, kendi tabanlarına, milletine karşı da mahcuplar. Bugün bir kez daha anlaşılmıştır ki, AK Parti’nin yolu milletin yoludur. AK Parti millete rağmen değil, milletle birlikte el ele omuz omuza yürüyen bir partidir.” diye konuştu.

“HER TARAFI KIVIRCIKLI BU YALAN NEDEN SÖYLENİYOR?”

Adıyaman’da 1 ay önce 25 evin kapısına bazı işaretlerin konulduğunun tespit edildiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir CHP milletvekili ne yaptı?. 200 eve işaret konulduğunu, Adıyaman’da Alevi vatandaşlara ait evlerin işaretlendiğini söyledi.

Bunu da internet yoluyla tüm Türkiye’ye, dünyaya ilan etti. Oysa hadise bambaşka. Sadece 25 eve işaret konulmuş. Bunların tamamı Alevi vatandaşlarımıza ait değil. Üstelik, Emniyet, istihbarat meselenin üzerine gittiler, halen takipçisiyiz. Ben o Tunceli Milletvekiline soruyorum. Sen bu her tarafı kıvırcıklı yalanı nasıl söylüyorsun, niye söylüyorsun, sen bu tahriki, bu provokasyonu neden yapıyorsun?. Hadise böyle bir kışkırtmaya dönünce, ardından İzmir’de, Erzincan’ da da benzeri hadiseler yaşanıyor. Ancak Genel Başkan’ın umurunda değil. İnanın bunlardan keyif alıyor.”

“ALEVİ KARDEŞLERİMİZ ÜZERİNDEN AYNI OYUN OYNANMAK İSTENİYOR”

CHP’nin bu hadiseleri kışkırtma aracı olarak kullanmaya devam ettiğini söyleyen Erdoğan, “CHP milletvekilleri meseleye sorumlulukla yaklaşmak yerine tüm Alevi vatandaşları tedirgin edecek bir tavır ve üslup sergiliyorlar. Biz bu oyunu geçmişte gördük. Biz bu oyunu geçmişte Kahramanmaraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta gördük. Biz ajanların, kışkırtıcıların Kahramanmaraş'ı Çorum’u, Sivas’ı, Gazi Mahallesini nasıl kan gölüne çevirmek istediklerine şahit olduk. Bunları maalesef yaşadık. Bugün Alevi kardeşlerimiz üzerinden aynı oyun oynanmak isteniyor. Bugün aynı tahrik, aynı kışkırtma, aynı senaryo devreye sokulmak isteniyor. Geçmişte ne Kahramanmaraş’ta ne Çorum’da ne Sivas’ta Alevi vatandaşım ile Sünni vatandaşım arasında hiçbir mesele yoktu. Ama işte bu tahrikçiler, Sivas’ın dışından oraya gittiler. Kendi kısır siyasi hesapları uğruna, Alevi ve Sünni arasına o gün de nifak sokmaya çalıştılar, bugün de aynısı deniyorlar. Biz bu oyunu Allah’ın izni ile bozacağız. Vatandaşımın evinin kapısına işaret konmasına en başta biz karşı çıkacağız, sorumluları da bulup adalete teslim edeceğiz. Alevi kardeşlerim bu tahriklere boyun eğmesin.” dedi.

Erdoğan, Alevi vatandaşların tedirgin olmamasını istedi.

"SİZ ORADAKİ SUÇUN DA ORTAĞISINIZ"

Sivas Davasına da değinen Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu dava hem Türkiye hem dünyada istismar konusu yapılıyor. 2 Temmuz 1993, yani yaklaşık 19 yıl önce meydana gelen Sivas olayları ile ilgili 131 sanık hakkında kamu davası açıldı. Bunlardan 40 sanık beraat etti. 79 sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis ve süreli hapis cezalarına çarptırıldı. 5 sanık hakkında yargılama devam ediyor. Zaman aşımı neden ile 131 sanıktan sadece 7 sanık hakkında dava düştü. Şimdi CHP ne yapıyor?. Sanki Sivas dosyası kapanmış gibi bir hava yaratıyor. Şunu da göğsümü gere göre söylüyorum. Benim önümü kesen kız kardeşlerimiz oldu. Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum olanların kızları oldu. Babalarının olayların içinde olmadığını sadece duyurularla bu işin için sokuşturulduğunu söylediler. Peki bunu nereye koyacaksın? Sen CHP Başkanı olarak eline tutuşturulmuş bir liste ile kalkıp rahatlık infazcı yapıyorsun. Bu kadar insan, onlar içeride. Ölüyü yargılıyorlar, ölüyü. İkide bir, orada bütün o mücadelede ‘durun’ diyen engellemeye çalışan insanı sürekli olarak medya kurban seçti, medyanın kurban seçtiği o insan şu anda ölü, hala yargılamaya devam ediyorsun. Böyle bir yaklaşım olur mu?.”

Tahriklere gelmemek gerektiğini söyleyen Erdoğan, CHP’ye, “Sivas hadisesi olduğunda iktidarda kim vardı? AK Parti mi vardı?” diye sordu. Erdoğan, “Bugünün CHP’si o olaylar yaşandığında SHP adı altında iktidarın ortağı idi. Siz aslında oradaki suçun da ortağısınız. Merhum İnönü, Sivas olayları olduğunda Başbakan Yardımcısıydı. Siz hükümet ortağı olarak yıllarca iktidarda bulunmaya devam ettiniz… Sivas hadisesini çözmediler, çözemediler. Sivas olaylarının üzerine gidemediler. Şimdi çıkmış faturayı AK Parti’ye kesmeye çalışıyorlar. O zaman AK Parti diye bir parti de yok.” şeklinde konuştu.


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı