''Alo 184'' intiharı mı?

3 Aralık 2012 Pazartesi günü yayınlandı Sendika temsilcileri ve tabip odaları her gün asılsız ihbarlar yapıldığını ilettiği SABİM hattının sağlık çalışanları üzerinde olumsuz etkisinin olduğunu ve kapatılması gerektiğini savunuyor.

Sendika temsilcileri, İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi'nde çalışan Asistan Doktor Melike Erdem'in önceki gün hastanenin Dahiliye Servisi'nin altıncı katından atlayarak intihar etmesini örnek gösterdi. Asistan hekim hakkında hasta şikayeti yapıldığı ve dün sabah savunmasının alındığı öğrenildi.Sağlık Bakanlığı, vatandaşların sağlık alanında yaşadığı tüm sorun ve sıkıntıları iletmesi için kurduğu SABİM hattı 7 gün, 24 saat boyunca hizmet veren bir hat kurdu. ALO 184 SABİM’de operatörler, sağlık sisteminin işleyişi ile ilgili her türlü soru, sorun, eleştiri, öneri ve talebi cevaplandırıyor. Türkiye’nin dört bir yanından 184 SABİM hattını arayan herkes; sağlık sisteminin işleyişine yönelik her türlü konuda bilgi alabiliyor, sağlık sistemine yönelik talep, eleştiri ve önerilerde bulunabiliyor ve sağlık hizmetlerinden yararlanırken, sistemin herhangi bir aşamasında yaşadıkları sorunlarını iletebiliyor. Sağlık Bakanlığı İletişim Hattı Alo 184’e her gün ortalama 6 bin çağrı geliyor.

SABİM HATTININ KAPATILMASI İÇİN BAKANLIĞA BAŞVURUDA BULUNDULAR

SABİM hattına her gün gereksiz ve lüzumsuz birçok başvurunun yapıldığını belirten Türk Sağlık-Sen Başkanı Önder Kahveci, “Sağlık Bakanlığı’na SABİM hattının kapatılması konusunda başvuruda bulunduk. Buraya yapılan şikayetlerin birçoğu gerçeği yansıtmıyor. Farklı şekillerde kullanılıyor. Hastaların haklarının korunması gerçekten önemli buna bir şey diyemeyiz, ama çalışanların hakları da zayi oluyor, insanların hayatlarına kastediliyor.” diye konuştu.

Sağlık çalışanlarının şikayetlerini ileteceği bir hat kurulduğunu anlatan Kahveci, “Hattın kurulmasından sonraki 6 aylık zaman diliminde 3 bin 194 şikayet gelmiş çalışanlardan. Çalışanların birçoğu da şiddet konularından bildirimde bulunmuyor. SABİM’e gereksiz, aslı astarı olmayan bildirimler yapıldığı zaman bazı arkadaşlarımız gurur meselesi yapıyor.” dedi.

Doktor, hemşire ve tüm sağlık çalışanlarının verdikleri hizmetlerde dikkat ettiğini vurgulayan Kahveci, “Bu şikayet hatlarına yapılan asılsız ihbarlar sonucu olumsuz sonuçlar çıkabiliyor. Şu an itibariyle tüm sağlık kuruluşlarında hasta hakları birimi var. Böyle bir birim varken hastaneye giden kişi bizzat oraya olayla ilgili şikayet ediyor. Bir dilekçe ile yazılı bir şekilde adını soyadını vererek şikayette bulunuyor. SABİM’e keyfine göre asılsız ihbarlarda bulunanlar da var. Karşılaşmadan, adama husumeti olarak başvuranlar var. SABİM’in bir anlamı yok. SABİM hatları çok faydalı bir hat değil, SABİM hattı sağlık çalışanlarını olumsuz etkiliyor. SABİM hattına herkes şikayette bulunabiliyor. Telefonda rahatça ulaşılabiliyor, ama bunun da bazı sıkıntıları ortaya çıkıyor. SABİM’de çalışanlar bu konuda çok hoşnut değil hattan." açıklamasında bulundu.

SABİM ŞİDDETİ MEŞRULAŞTIRAN BİR MEKANİZMA

SABİM’in hekimler üzerinde bazı hastaların ve hasta yakınlarının uyguladığı şiddeti meşrulaştıran bir mekanizma olduğunu savunan Şener, sözlerine şöyle devam etti: “SABİM, Sağlık Bakanlığı tarafından hekim üzerinde bir baskı aracı olarak kullanmakta. Her bir şikayet trajikomik şikayetler. Örneğin ameliyattan çıkmış bir hastaya doktor hasta yemek yememesi lazım diyor. Doktor ve hemşireye sormadan SABİM’i arayan hasta yakını ‘yemek vermiyorlar aç bırakıyorlar’ diye şikayette bulunuyor. Bunun için oradaki doktordan savunma isteniyor. Doktorlar senelerdir bundan dolayı SABİM’den yıldı, ama isyanlarını dile getiremiyor korkularından. Tayin edilmekten, sürgünden, maaş kesintisinden korkuyorlar. Bizim web sitemize bile şikayetlerini yazamıyor.”

HERKES GİBİ DOKTORLAR DA YATAĞINDA ÖLMEK İSTİYOR

SABİM’in bir şiddet enstrümanı olduğunu doktor Ersin Arsla’nın ölümünden sonra Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a söylediklerini vurgulayan Şener şunları ifade etti: “Bu SABİM’i kaldıralım dedim, kaldırılamıyorsa bir filtre koyun dedik. Ardından 14 ay sonra bir genelge yayınladı ve bir filtre mekanizması uygulanacağını söyledi.

Buna rağmen hala lise mezunu tıptan anlamayan kişiler, SABİM’e gelen şikayetleri filtreden geçirmeden direkt hastanenin başhekimine gönderiyor. Başhekim de hiçbir süzgeçten geçirmeden savunmaları istiyor. Hiçbir hekim hastasına ben zulüm edeyim ona bakmayım diye çalışmaz, ama bir hekimin kapısına 120-150 hasta koyar ve bakmak zorundasınız derseniz ve tuvalete gittiği için bile şikayet edilirse artık bunun insaf ve vicdanla bir ilgisi kalmaz. Biz de Doktorlar olarak herkes gibi yatağımızda ölmek istiyoruz.”