Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

'Atanmış Başbakan' formülü

5 Haziran 2012 Salı günü yayınlandı AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin ardından, cumhurbaşkanı ve başbakan arasında yetki karmaşası yaşanacağını belirterek, bu yüzden başbakanın cumhurbaşkanı tarafından atanması gerektiğini söyledi.

Canikli Meclis’te gazetecilerin soruları üzerine , yarı başkanlık sistemi ve başbakanın başkan tarafından atanması ile ilgili açıklamalarda bulundu .

Türkiye’nin aslında cumhurbaşkanlarının halk tarafından seçilmesinin kabul edilmesiyle birlikte yarı başkanlık sistemine girdiğini belirten Canikli , “Çünkü yarı başkanlığın en önemli özelliği , güçlü başkanların ya da cumhurbaşkanlarının olması . Demokratik ülkelerde güçlü cumhurbaşkanı nasıl olur? Halk tarafından doğrudan seçilirse olur” dedi .

Canikli , 1982 anayasasında parlamenter sistemlerde olmayan şekilde cumhurbaşkanına yetkiler verildiğini ancak , bugüne kadar cumhurbaşkanları halk tarafından değil TBMM tarafından seçildiği için bu yetkilerin kullanılmadığını söyledi .

Cumhurbaşkanlarının doğrudan halk tarafından seçilmedikleri için bu gücü kullanmadıklarını belirten Canikli , “Sayın Ahmet Necdet Sezer tarafından kısmen kullanılmıştı . Kullandığında da sıkıntılar başlamıştı sistemde , tıkanmalar yaşanmıştı . Hatta bazı alanlarda ciddi tıkanmalar meydana gelmişti” dedi .

1982 anayasasının cumhurbaşkanlarına verdiği fazla yetkilerin , halk tarafından doğrudan seçilen güçlü bir cumhurbaşkanı profiliyle birleştiğinde yani yetkisini gücünü halktan alan bir cumhurbaşkanı profiliyle birleştiğinde , başkanlık ya da yarı başkanlık sistemlerindeki gibi güçlü bir kişilik , güçlü bir pozisyon , güçlü bir yapı ortaya çıkacağını belirten Canikli , şöyle devam etti : “Sıkıntı şu : Aynı güçlü pozisyon ve yetkiler doğrudan halk tarafından seçilen başbakanlar için de geçerli . Dolayısıyla önümüzdeki ilk cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesinden sonra kim olursa olsun bu iki pozisyon ve unvan da ciddi sıkıntı meydana gelecek , bir çatışma yaşanacak . İkisi de güçlü , ikisinin de yetkileri var , ikisi de anayasadan alınmış ; ama ikisi de benzer yetkiler… Aynı alanda iki kişiye benzer yetki verdiğinizde bu çatışmayı beraberinde getirir . Ama biz şu anda cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesini kabul etmekle yarı başkanlık sisteminin en önemli ayağını , unsurunu , kabul etmiş durumdayız .

Sonraki ayağında bu iki yetkinin ayrıştırılması gerekiyor . Yani iki unvana aynı prosedürle güçlendirilmiş şekilde verilen yetkilerin ayrıştırılması , bir tanesinin ortadan kaldırılması gerekiyor . Biz en son cumhurbaşkanına bu yetkileri verdiğimize ve zimmi olarak yarı başkanlık sistemini kabul ettiğimize göre , ki aslında bu yarı başkanlık sisteminin zimmi değil açıkça kabulüdür . Tanımı gereği yarı başkanlık sisteminde cumhurbaşkanı ya da başkan halk tarafından seçilir ve çok ciddi yetkileri vardır . Düzeltilmesi gereken , başbakanın da cumhurbaşkanı tarafından atanmasının önünün açılması gerekiyor . Bu yapıldığı takdirde o zaman zaten yarı başkanlık sistemi bütün mekanizmalarıyla hayata geçmiş olur . Aksi halde çok ciddi sıkıntılar çatışmaları , kargaşayı ve sistemde tıkanmaları beraberinde getirecektir .

Cumhurbaşkanını halk tarafından seçilmesinden önce bunun netleşmesi gerekir . Bu sorun ortadan kaldırılması gerekir . ” Canikli , şu anda Bakanlar Kurulu atamasından , daire başkanlarına kadar birçok kararın cumhurbaşkanının onayından geçmeden yürürlüğe giremediğini belirtti .

Bir gazetecinin , “Cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtlamak söz konusu olamaz mı?’ sorusu üzerine ise , cumhurbaşkanını halk tarafından atanması kararının kabulüyle birlikte Türkiye’nin iradesinin kısıtlamaya karşı olduğunun ortaya çıktığını anlattı . Canikli , “Dolayısıyla başbakanların cumhurbaşkanı tarafından atanarak sistemin evrensel uygulama biçimine döndürülmesini daha doğru buluyoruz” dedi .

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi kararı alınırken bu çatışmanın öngörülüp öngörülmediğine ilişkin bir soruya ise Canikli , “Bu konu gündeme 367 tartışmaları döneminde geldi . Üzerinde çok tartışılan bir konu değildi . Dolayısıyla toplum tarafından ve TBMM tarafından etraflıca tartışılmış bir paket değildi . Ama bugün sıkıntılara gebe olduğunu görüyoruz” dedi .

Cumhurbaşkanı ve başbakanın farklı partilerden olmasının sistem krizine neden olup olmayacağının sorulması üzerine de Canikli , şu anda yasama ve yürütmenin çok iç içe girdiğini ama yarı başkanlık sisteminde yasama organı ile bağ koptuğu için denetimin daha iyi ortaya çıkacağını söyledi


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı