Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

Resmi kutlamalar değişti

6 Mayıs 2012 Pazar günü yayınlandı Partisinin Adana İl Kongresi'nde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Bayramlara yeni düzen getirilmesiyle ilgili konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Bütün milletin malı olan 29 Ekim ve 30 Ağustos gibi törenlerin bütün yükü Silahlı Kuvvetlerimize yıkılmıştı. Tarihimizin bu önemli dönüm noktaları sadece askeri yönleriyle öne çıkartılmış, zorunlu resmi törenlere mahkum edilmiş, onun gerisindeki milli ruh ve heyecan geri plana itilmişti. Biz ulusal ve resmi bayramlarımızla mahalli kurtuluş günleri gibi bütün tarihi günlerin üzerindeki koyu, resmi perdeyi ve askeri görüntüyü kaldırıyoruz” dedi.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

80 vilayette kardeşlik içinde ürettiğimiz eserleri aynı oranda Adana'ya da kazandırdık. Cumhuriyet tarihimizin görülmedik yatırımlarını gerçekleştiriyoruz.

Ey CHP, MHP, BDP belediyelerinizde hangi büyük yatırımları götürdünüz? Ne yaptınız ne ürettiniz. Yerel yönetimde başarılı olamayanların devlet yönetiminde başarılı olması mümkün değil. Bunların belediyelerinde bizzat kendilerinin itiraf ettiği yolsuzluk var. CHP'ye bugün de bir şey söylemeyeceğim. İçlerinde kavga, çatışma zaten onlara yetiyor.

MHP'ye de söyleyecek sözüm yok, sayın Bahçeli arabasıyla poz verirken ne dedi; araba da eski biz de eskiyiz dedi. Bu MHP'nin durumunu özetliyor. BDP'ye bir çift sözüm var. Bunların belediye başkanları görev yapıyor. Üç yıldır taş üstüne taş konmamış. Hakkari'de şehrin ortasından kanalizasyon akıyor. Benim Hakkari'de yaşayan kardeşim bu kokuları çekmeye mahkum mu? Çöpler şehrin ortasında duruyor. Özgürlükten bahseden BDP'nin yöneticileri biraz da insana saygıdan bahsetseler daha iyi olacak.

KALLEŞ İNTİHAR BOMBACILARININ ÖNÜNDE CANLI KALKAN OLUN

Korkutarak, duygularını istismar ederek oradaki insanların oyunu alacaksın, yapman gerekenin asgarisini bile yapmayacaksın. Bu beyefendilerin, hanımefendilerin çok daha önemli meseleleri var. Kürtlerin acıları bunların derdi değil, tahrik siyaseti yapıyorlar. BDP'nin eşbaşkanları dağa çıkmış PKK'lı asla teslim olmamalı diyor. Bunların vicdanları iflas etmiş. Dağdaki teröristin, robota çevrilmiş gençlerin kanından besleniyorlar. Bir insan böyle bir açıklama yapmaz. Dünyanın hiçbir yerinde terörü öven birine aklı başında denmez, denemez.

Kandırılıp dağa çıkarılan o gençlerin hangi ortamda yaşadıklarını artık biliyoruz. O gençler yerin 150 metre derinliğinde yaşamaya mahkum ediliyorlar. Kaçma fırsatı bulduklarında da öldürülüyorlar. İnsanlık dışı koşullarda yaşadıklarını biliyoruz. Örgütteki baskıya isyan edip kaçan, yakalanınca işkenceyle öldürülen, annelerden babalardan saklanarak bilinmeyen yerlere gömülenleri artık hepimiz biliyoruz. Yüzlerce anne gözlerini dağ yoluna dikmiş ama bu savaş baronları asla teslim olmasınlar diyerek Kürtlerin acısıyla adeta dalga geçiyorlar. Askerin operasyon yaptığı bölgelerde askerin, polisin önüne dikiliyorlar. Bu kadar cesaretiniz var da neden intihar bombacılarının önünde canlı kalkan olmuyorsunuz?

Güvenlik güçlerinin değil, kalleş intihar bombacılarının önünde canlı kalkan olun. İşte bunu yapamazlar. Bunlar nifak ve tahrik içermeyen hiçbir söz söyleyemezler. Benim Hakkarili kardeşimi pisliğe mahkum ediyor, arkalarına terör örgütünü almak suretiyle cambaza da bak diyor. Birileri hükümet güvenlik politikalarına yeniden döndü diyerek terörle mücadeleyi engellemeye çalışıyor. Biz sadece güvenlik politikalarını tek çare görmedik. Topraklarımıza yönelik her türlü saldırıya, her teröriste karşı yılmadan, yıkılmadan mücadele edeceğiz. Fakat siyasette samimiyseler müzakere ettik, etmeye devam edeceğiz. Mücadele başka müzakere başka. Her saldırıya misliyle cevap vereceğiz. Bunları yaparken demokrasiden, hukuktan asla taviz vermeyeceğiz.

RESMİ PERDEYİ VE ASKERİ GÖRÜNTÜYÜ KALDIRIYORUZ

Bütün milletin malı olan 29 Ekim ve 30 Ağustos gibi törenlerin bütün yükü Silahlı Kuvvetlerimize yıkılmıştı. Tarihimizin bu önemli dönüm noktaları sadece askeri yönleriyle öne çıkartılmış, zorunlu resmi törenlere mahkum edilmiş, onun gerisindeki milli ruh ve heyecan geri plana itilmişti. Biz ulusal ve resmi bayramlarımızla mahalli kurtuluş günleri gibi bütün tarihi günlerin üzerindeki koyu resmi perdeyi ve askeri görüntüyü kaldırıyoruz.

Milli ruha ve heyecana uygun şekilde, her vatandaşın kendi içinde bulacağı bir düzenlemeyi bugün hayata geçirmiş bulunuyoruz. Müsamere tarzı gösteriler yerine çocukları ve kamu personelini yıpratmayacak daha sade kutlama getirdik. Bilimsel toplantı, konferans, sergi, yarışma, tiyatro ve konserler gibi etkinliklere yer verilecek. 29 Ekim ve 30 Ağustos'ta tebrikleri Cumhurbaşkanı kabul edecek.'

Son düzenlemelerle milli bayramlar, mahalli kurtuluş günleri ile Atatürk günleri kutlamalarının şekli değişti. Bundan böyle devlet töreni sadece 29 Ekim için yapılacak. Resmi geçit törenleri ise sadece 29 Ekim ve 30 Ağustos'ta yapılacak. Asker diğer bayramlardaki kutlamalara katılmayacak.


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı