Üniversite Tercihi Yapacaklara Öneri Açiklamasi Akredite Olan Üniversiteleri Seçin
Üniversite tercihlerine sayili günler kala adaylara önemli önerilerinde bulunan Prof. Dr. Adnan Yüksel, tercih edilecek üniversitenin Yüksekögretim Kalite Kurulu(YÖKAK) tarafindan kurumsal akreditasyon almaya hak kazanmis olmasinin önemli bir detay olduguna degindi. Akredite olmayan üniversitelerin tercih edilmesini önermeyen Prof. Dr. Yüksel, “Çünkü akredite; ‘isini istedigi gibi yapabilmek’ demektir. Üniversite akredite olmamissa o zaman ögretim kadrosu, sosyal imkânlari gibi birçok konuda yetersiz demektir. Dolayisiyla bu çok önemli” dedi.
Seçilecek üniversite ve bölümün bundan sonraki hayatlarini belirleyeceginin altini çizen Prof. Dr. Yüksel, “Çocuklar, üniversitelerde 4-6 yilini geçiriyor. Bu yüzden tercih yaparken en önemli seylerden biri yeteneklerini bilmeleri ve ona göre üniversite ve bölüm seçmeleridir” açiklamasi yapti.
Prof. Dr. Yüksel, “Ikinci önemli olan ise ‘nerede okursam mutlu olurumu’ düsünmeleri gerekir. Çünkü mutlu olunmayan yerde basari gelmez. Üçüncüsü ise okuduklari yer ve bölüm beklentilerini karsilayacak mi ona bakmalilar. ‘Ilerde nasil bir hayat kuracaklarini, aldiklari egitimin bunu saglayip saglayamayacagini’ iyi tespit etmeliler. Dördüncüsü de is imkânlarina bakmalilar” dedi.
“Önce brans, sonra üniversite belirlenmelidir”
“Tercih döneminde üniversiteyi belirlemeden önce ne okuyacaklarini, branslarini belirleyip buna çok iyi sekilde karar vermeliler” diyen Prof. Dr. Yüksel, “Sonra nerede okuyacaklarina karar verecekler. Kesinlikle puana degil, siralamaya baksinlar. Çünkü siralama her yil degisebiliyor. Hiç kazanamayacaklari yerleri bosa tercih listesine eklemesinler. Aileler de tercihte çocuklara müdahale etmemelidir. Ancak çocuklarini yeteneklerine göre bölüm seçmesi için yönlendirebilirler” seklinde konustu.
“Istenilen bölüm gelmiyorsa mezuna kalinabilir”
Istenilen üniversite, bölüme siralama yetmedigi takdirde mezuna kalarak 1 yil beklenilmesi gerektigini belirten Prof. Dr. Yüksel, “Tabii bunu çok önermiyoruz ama sevmedikleri bölümü de okumasinlar. Istedigi fakülteyi, istedigi bir üniversitede okuyamiyorsa o zaman beklemekte fayda var. ‘Hangi üniversiteden mezunsun’ diye soruldugunda boynu bükük kalinmamalidir. Çünkü her zaman ilk soru, ‘mesleginiz ne’ ikinci soru ise ‘hangi okuldan mezunsunuz’ olur” dedi.
“Üniversite imkânlari ve hocalar iyi arastirilmalidir”
Tercih yapmadan önce üniversitenin imkânlarinin iyi arastirilmasi gerektigi hakkinda da uyaran Prof. Dr. Yüksel, “Sosyal donatilarinin nasil oldugu incelenmelidir. Örnegin; spor alanlari, kütüphaneleri, çalisma ortamlari, derslikleri, en önemlisi de hocalari arastirilmalidir. Ögrenci, hocasini severse orada mutlu, huzurlu olur, ilham alir. Üniversitenin konumuna da baksinlar. 4-6 yil gidip gelecekleri yere ulasim çok önemlidir. Trafikli yer olup olmadigi önemli. Türkiye’de çok uzak kampüsler de bazen tercih edilebiliyor. Ama ögrencinin yurt imkâni olmuyor. En önemlisi akademik danismanlik. Üniversitede mentor egitimi olup olmadigina baksinlar. Üniversitenin vizyonuna, yayin siralamasina bakilmalidir. Bu sekilde ilerleyip geriledigini anlayabilirsiniz. Orada iyi hocalar olup olmadigini da böylece kontrol edebilirsiniz” açiklamasi yapti.
“Tip okumak isteyenler üniversiteye ait hastane olmasina dikkat etmeli”
Saglik, tip alanini seçmek isteyen ögrenciler için çesitli bilgiler veren Prof. Dr. Yüksel sözlerine son olarak sunlari ekledi:
“Öncelikle bu alanda üniversitenin kendi hastanesi olmalidir. Çünkü tipta 3 yil teorik, 3 yil pratik yaptiriyoruz. Bu is afiliye hastaneyle olmaz. Afiliye hastane oldugu zaman bilim de olmaz. Üniversite kendi hastanesinde ögrencilerine pratik alan olusturmali. Burada kendi hocalari ders vermeli, sinav yapmalidir. Suana kadar yaklasik 208 üniversitede 5’inciyiz. 2010’dan sonra kurulmus 34 üniversitede, tek akredite kurulusuz. 3 binden, 20 binden, 40 binden ögrenci almisiz. 6 yil okutmusuz. TUS’ta ilk 100’e giren 6 ögrencimiz var. Bu da büyük bir basari.”