Osmanli Ve Cumhuriyetin Ilk Dönemlerinden Kalan Tarihi Eserler Açik Artirmada
Osmanli ve Cumhuriyetin ilk döneminden kalan tarihi parçalar, açik artirma usulü ile yeni sahiplerine kavustu. Osmanli’da sadece kadinlara verilen Ikinci Derece Sefkat Nisani ile Mustafa Kemal Atatürk’ün Enis Akaygen’e itfafen 1935’te imzaladigi portresi yogun ilgi gördü.
Cumhuriyetin ilk döneminden kalma tarihi parçalar açik artirmayla satisa çikti. 240 eserin satisa sunuldugu müzayedeye alicilar hem internet üzerinden hem de salona gelerek katildi.
Müzayedede birbirinden degerli parçalar satisa sunulurken, 10 bin dolardan açilis yapan Osmanli’da sadece kadinlara verilen Ikinci Derece Sefkat Nisani, 45 bin dolardan açilis yapan Çaglar Boyu Bizans Kronolojisi ve 6 bin dolardan açilis yapan Mustafa Kemal Atatürk’ün Enis Akaygen’e itfafen 1935’te imzaladigi portresi yogun ilgi gördü.
“Bizim tarihimiz ülkemizde kaliyor”
Müzayede ile ilgili konusan Phebus Müzayede Editörü Burak Topoglu, “Su an 3. salon müzayedemiz için Divan Istanbul’da toplanmis bulunmaktayiz. Degerli katilimcilarimiz ve yine çok degerli koleksiyonerlerimizin çok degerli parçalari ile bir müzayede gerçeklestiriyoruz. Bu müzayedede Balkan Harbi’nden Cihan Harbi’ne, Milli Mücadele döneminden Cumhuriyetin ilk yillarina kültür sanat tarihimiz açisindan pek çok ismin imzali tablolarindan imzali kitaplarina ve hat sanatinin en güzel örneklerine yer veriyoruz. Bunlarin yaninda dogudan ve batidan pek çok antika parça ile ilgililerin karsisindayiz. Bu 3. salon müzayedemiz. Bir sonrakini de sezon kapanirken ekim-kasim gibi yapmayi düsünüyoruz. Türkiye’de müzayede sektörü yeni yeni gelisen bir sektör. Özellikle çevrimiçi müzayedecilik pandemi dönemi ve sonrasi sürekli yükselise geçen bir grafige sahip. Koleksiyonerlerin de sayisi buna paralel olarak artmakta. Bunun gelismesi Türkiye için neden önemli? En önemli katkisi insanlarda bir tarih ve kültür bilinci olusturmak. Ve daha da önemlisi bu tarihi parçalarin yurtdisina çikisini engellemek. Müzayedelerde Mustafa Kemal’in imzali fotograflari her zaman ilgi çeker. Bunun yaninda hat camiasi için de çok konusulacak parçalar mevcut” diye konustu.
“Sahaflar kültürün bir degeri olarak korunmali”
Müzayedeye alici olarak katilan Görgün Taner ise, “Müzayede kültürünü Türkiye’de ve dünyada tarihi eserlerin el degistirmesi, ilgililerinin artik o eserlere ilgilerini kaybedenlerin o eserleri elden çikartmaya olanak saglayan bir ortak platform olarak düsünüyorum. Phebus’un salon müzayedelerini begeniyorum. Salonda bulusmak, buradaki kitaplar ve eserler hakkinda görüs alisverisinde bulunmak çok önemli. Ben çevrimiçi müzayedelere de katiliyorum, salon müzayedelerine de katiliyorum. Agirlikli olarak menü, Türkiye sol tarihi ve 1920’ler alfabe degisim eserlerini topluyorum. Bu konuda çalismalar yapan ve benim gibi bu konularda eserleri toplayan arkadaslarla da sohbet imkani buldugum için sansliyim. Müzayedelerin ve sahaflarin Türkiye’de kültür birikimi konusunda önemli ayaklar oldugunu düsünüyorum. Türkiye’de önemli sahaflar giderek azalsa da onlarin kültürel mirasin degerli ögeleri olarak korunmasi ve destek olunmasi gerektigini düsünüyorum” dedi.
Kaynak: İHA
Müzayedede birbirinden degerli parçalar satisa sunulurken, 10 bin dolardan açilis yapan Osmanli’da sadece kadinlara verilen Ikinci Derece Sefkat Nisani, 45 bin dolardan açilis yapan Çaglar Boyu Bizans Kronolojisi ve 6 bin dolardan açilis yapan Mustafa Kemal Atatürk’ün Enis Akaygen’e itfafen 1935’te imzaladigi portresi yogun ilgi gördü.
“Bizim tarihimiz ülkemizde kaliyor”
Müzayede ile ilgili konusan Phebus Müzayede Editörü Burak Topoglu, “Su an 3. salon müzayedemiz için Divan Istanbul’da toplanmis bulunmaktayiz. Degerli katilimcilarimiz ve yine çok degerli koleksiyonerlerimizin çok degerli parçalari ile bir müzayede gerçeklestiriyoruz. Bu müzayedede Balkan Harbi’nden Cihan Harbi’ne, Milli Mücadele döneminden Cumhuriyetin ilk yillarina kültür sanat tarihimiz açisindan pek çok ismin imzali tablolarindan imzali kitaplarina ve hat sanatinin en güzel örneklerine yer veriyoruz. Bunlarin yaninda dogudan ve batidan pek çok antika parça ile ilgililerin karsisindayiz. Bu 3. salon müzayedemiz. Bir sonrakini de sezon kapanirken ekim-kasim gibi yapmayi düsünüyoruz. Türkiye’de müzayede sektörü yeni yeni gelisen bir sektör. Özellikle çevrimiçi müzayedecilik pandemi dönemi ve sonrasi sürekli yükselise geçen bir grafige sahip. Koleksiyonerlerin de sayisi buna paralel olarak artmakta. Bunun gelismesi Türkiye için neden önemli? En önemli katkisi insanlarda bir tarih ve kültür bilinci olusturmak. Ve daha da önemlisi bu tarihi parçalarin yurtdisina çikisini engellemek. Müzayedelerde Mustafa Kemal’in imzali fotograflari her zaman ilgi çeker. Bunun yaninda hat camiasi için de çok konusulacak parçalar mevcut” diye konustu.
“Sahaflar kültürün bir degeri olarak korunmali”
Müzayedeye alici olarak katilan Görgün Taner ise, “Müzayede kültürünü Türkiye’de ve dünyada tarihi eserlerin el degistirmesi, ilgililerinin artik o eserlere ilgilerini kaybedenlerin o eserleri elden çikartmaya olanak saglayan bir ortak platform olarak düsünüyorum. Phebus’un salon müzayedelerini begeniyorum. Salonda bulusmak, buradaki kitaplar ve eserler hakkinda görüs alisverisinde bulunmak çok önemli. Ben çevrimiçi müzayedelere de katiliyorum, salon müzayedelerine de katiliyorum. Agirlikli olarak menü, Türkiye sol tarihi ve 1920’ler alfabe degisim eserlerini topluyorum. Bu konuda çalismalar yapan ve benim gibi bu konularda eserleri toplayan arkadaslarla da sohbet imkani buldugum için sansliyim. Müzayedelerin ve sahaflarin Türkiye’de kültür birikimi konusunda önemli ayaklar oldugunu düsünüyorum. Türkiye’de önemli sahaflar giderek azalsa da onlarin kültürel mirasin degerli ögeleri olarak korunmasi ve destek olunmasi gerektigini düsünüyorum” dedi.