Cem Garipoglu'nun Otopsi Görüntüleri Ortaya Çikti

Münevver Karabulut’u 3 Mart 2009 tarihinde canavarca hisle ve hunharca öldüren Cem Garipoglu, 2014 yilinda Silivri’de kaldigi kogusta intihar etmisti. Ölen kisinin Cem Garipoglu olup olmadigi yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi avukatlari araciligiyla fethi kabir islemi yapilmasini talep etmis ancak bu talep Silivri Cumhuriyet Bassavciligi tarafindan reddedilmisti. Silivri Cumhuriyet Bassavciligi tarafindan, Adli Tip Kurumu Baskanligi’ndan Cem Garipoglu’nun otopsi sirasinda yapilan islemlerine ait fotograflar ve video kayitlarinin hazirlanip gönderilmesi istenerek dosyaya bilirkisi atanmisti.

Tamamlanan bilirkisi raporunun içerisinde Cem Garipoglu’nun otopsi görüntüleri de yer aldi.

Öte yandan magdur Karabulut ailesinin avukati Rezan Epözdemir tarafindan bilirkisi raporuna karsi bir dilekçe sunuldu. Dilekçede, Münevver Karabulut’un Cem Garipoglu tarafindan 3 Mart 2009 tarihinde canavarca hisle ve hunharca katledildigi ve olayin kamuoyu gündemine oturdugu belirtildi. Cem Garipoglu‘nun hakkinda hükmedilen cezanin infazi sirasinda intihar ettiginin açiklanmasi üzerine toplumun büyük bir kesiminde Garipoglu‘nun intihar etmeyip cezaevinden firar ettigine dair kanaat olustugu da dilekçede aktarildi. Bunun üzerine 17 Agustos 2023 tarihinde bassavciliga basvurarak fethi kabir yapilmasi talep edildigi dilekçede belirtildi.

Silivri Cumhuriyet Bassavciligi’na sunulan dilekçenin devaminda, "Bassavciliginiz tarafindan ise Istanbul Adli Tip Kurumu Baskanligina müzekkere yazilarak 12 Kasim 2014 tarihli otopsi islemine iliskin fotograf ve video kayitlari celp edilmis akabinde dosya bilirkisiye gönderilmistir. Daha sonra bilirkisi tarafindan kendisine teslim edilen materyaller içinde bulunan görseller rapor haline getirilmistir” denildi.

Dilekçede, daha önce Münevver Karabulut cinayeti hakkinda tahkikat yürütülürken maktulün iç çamasiri ile otopsi ve ilk inceleme yapildigi, otopsi incelemesinin ilk asamada hiçbir tip egitimi almamis olan bir teknisyen tarafindan gerçeklestirildigi ve ayni eldivenle 11 otopsi islemi yapildigi açiklandi. Otopsi yapan teknisyenin eldiveninden maktulün iç çamasirina ayni anda otopsi yapilan bir baska cesede ait sperm bulastigi da dilekçede belirtildi. Cinayet mahallinde bulunan 700 bin dolar tutarindaki paranin kolluk tarafindan tutanaga kaydedilmedigi ve kaybedildigi de açiklanan dilekçede, “Kameralarin kirik olmamasina ragmen ‘kiriktir’ seklinde tutanak tutulmasi, faili yakalamaya giden kolluk görevlilerinin cinayet zanlisinin kaçmasina imkan tanir türde yol vermesi, agirlastirilmis müebbet hapis istemiyle cinayete istirakten yargilanan Garipoglu ailesi fertlerinin hiçbir delil olmaksizin tahliyesine karar verilmesi ve haklarinda yurtdisina çikmamak seklinde adli kontrol tedbirinin dahi uygulanmamasi, bu gerekçelerle tarafimizca reddi hakim yoluna gidilmesi, reddi hakim taleplerimiz hakkinda karar verilmeden kovusturma yürüten agir ceza mahkemesi baskaninin re’sen dosyadan el çekmesi ve bir baska yargilamada Garipoglu ailesi için beraat karari vermis bir hakim oldugunun ortaya çikmasi gibi skandallarin yasanmasi, Garipoglu ailesinin tesadüf denemeyecek zamanlarda manidar paylasimlar yapmasi hasebiyle müvekkilde hasil olan süphenin giderilmesi söz konusu olamamistir” ifadeleri kullanildi.

Dilekçede bilirkisi raporuna itiraz ettiklerini belirten magdur avukati Epözdemir, fethi kabir islemi yapilmasini ve sonuca göre ilgililer hakkinda iddianame düzenlenerek dava açilmasini talep etti.