'AB Göç Ve Iltica Anlasmasi'nin Sonuçlari Ve Bu Anlasma Ile Ilgili Belirsizlikler Sürüyor'
Avrupa Birligi (AB) üye ülkelerinin içisleri bakanlari, ülkeler arasinda is birligini güçlendirme ve sinir kontrollerini artirma konusunda mutabik kaldi. Iki gün süren toplantinin ana gündem maddeleri arasinda sinir kontrollerinin güçlendirilmesi, Sengen bölgesi, organize suçlar, uyusturucu ve göçmen kaçakçiligi gibi konular yer aldi. Akademisyen Doç. Dr. Deniz Yetkin Aker, toplantinin gündem maddelerini degerlendirdi. Aker, “AB genelinde ve üye ülkelerde düzensiz göçle mücadelede küresel is birliginin önemli oldugu vurgulaniyor ancak AB Göç ve Iltica Anlasmasi’nin sonuçlarinin ve bu anlasmanin ülkeler üzerindeki etkilerinin ne olacagi konusu belirsizligini sürdürüyor” dedi.
AB Içislerinden Sorumlu Komisyonunda gerçeklesen toplantida, siginma ve göç kurallari hakkinda hazirlanan yasa olan Göç ve Iltica Anlasmasi üzerinde çalismalar yapildi. Toplantinin önemli bir gündem maddesini olusturan Göç ve Iltica Anlasmasi’nin Haziran 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerine kadar tamamlanmasi istenirken, kriz yönetimi konusunda bazi anlasmazliklar yasandi. Akademisyen Doç. Dr. Deniz Yetkin Aker, Avrupa Birligi (AB) içisleri bakanlarinin is birligi ve sinir kontrollerini güçlendirme konularinda bir araya gelmelerini degerlendirdi. Aker, “Toplanti öncesi bakan ve vekiller ortak “Göç ve Iltica Anlasmasi” üzerinde uzlasma saglanacagi ihtimali üzerinde durmus olsalar da, özellikle kriz yönetiminin nasil olacagi (arama kurtarma botlari arttirilmasi önerisi ve bunun düzensiz göçü çekici hale getirecegi karsi argümani) gibi bazi konular üzerinde anlasamadilar. Ancak yine de ülkeler arasinda is birligini güçlendirme ve sinir kontrollerini artirma konusunda uzlastilar” dedi.
Aker konusmasini söyle sürdürdü:
“Benzer sekilde, is birligine yönelik yaklasim geçtigimiz günlerde Italya ile Türkiye arasinda gerçeklesmisti. Italyan Basbakani Meloni, 20 Ocak 2024 Cumartesi aksami Istanbul’da Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ile görüsmüs, 22 Ocak 2024’te de Italya’nin sag koalisyon hükümetine yakin Il Giornale gazetesi, görüsmenin içeriklerinden olan göç konusuna odaklanarak, Libya’dan Italya’ya düzensiz göç akisinin durdurulmasina yönelik Türkiye-Italya is birligini ve ayrintilari bir istihbarat analisti ile hükümet kaynaklarina dayandirarak açiklamisti. Libya üzerinden Italya’ya gelen ve oradan da tüm AB’ye yayilabilecek göçmenlerin durdurulmasi için Türkiye’nin destegini isteyen Italya, yalnizca sahada (Akdeniz’de) etkili olunmasinin faydasizliginin farkindadir. Italya ve AB, köken ülkeden çikislari da engellemek için Libya’yla da is birligi içerisinde olmalidir. Italya’nin bunu da, Türkiye’nin Libya üzerindeki nüfuzunu kullanarak yapmak istemesi beklenir bir durumdur.”
Bir baska örnegin de “Italya-Afrika: Ortak büyüme için bir köprü” adli uluslararasi zirve oldugunu belirten Aker, “29 Ocak’ta Roma’da Italyan Basbakani Meloni’nin ev sahipliginde düzenlenen, çok sayida Afrika ülkesinin devlet, hükümet liderleri ve bakanlarinin yani sira Avrupa Birligi, Afrika Birligi ve baslica uluslararasi kuruluslarin temsilcilerinin de katildigi, siyasi iliskileri güçlendirmek, halklar arasi temaslar, ticaret-yatirim iliskilerinin gelistirilmesi gibi is birliklerini amaçlayan “Italya-Afrika: Ortak büyüme için bir köprü” adli uluslararasi zirvedir. Bu zirvede de ekonomik is birliginden güvenlik ve göçe kadar pek çok alanda saygi ve güven temelinde ortak çalisma kararlari alindigi bilgisi paylasilmisti. Subat Ayi sonunda ise Bulgaristan- Türkiye sinirinda Frontex görevli sayisinin üç misli arttirilmasi karari alindi. Bu kararla amaç AB’nin en hassas ve yogun olan dis sinirinin-Türkiye’yle diyalogu da arttirarak- daha iyi korunmasi ve güvenlik seviyesinin yükselmesidir. Yine Türkiye’nin destegine ve is birligine ihtiyaç duyulmustur” seklinde konustu.
Sinir kontrollerinin sikilastirilmasi ve is birlikleri konusulurken düzensiz göçün hizla devam ettigini ifade eden Istanbul Beykent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Ögr. Üyesi Doç. Dr. Deniz Yetkin Aker, “Türkiye’de sinir ve hedef sehirlerde de (Van, Istanbul gibi) düzensiz göçle ilgili yakalamalar sürüyor. Yayinlanan haberlere göre, Pazar günü Birlesik Krallik Dover’a 327 göçmen geldi. Bu göçmenler, Mart ayinda gelen (bilinen) ilk kisilerdi ve düzensiz göçte günlük toplama bakildiginda, (358 kisiyle 17 Ocak’tan sonra) yilin en yüksek ikinci günüydü” dedi.
Aker konusmasini söyle sonlandirdi:
“Çikarabilecegimiz en önemli sonuç, gerek AB genelinde gerekse üye, aday ve diger ülkelerde düzensiz göçün önüne geçilebilmesi için isbirliginin gerekliliginin anlasilmis oldugudur. Göçün kontrolünün küresel bir zemine tasinmakta olduguna, is birliklerinin çok uluslu ve AB gibi ulus ötesi kurum ve kuruluslari içerdigine ve özellikle düzensiz göçü baslamadan durdurmak için kaynak ülkede egitim, altyapi, ekonomi ve istihdam imkanlari gibi iyilestirme politikalarinin denenmesi amaçlandigina sahit oluyoruz. Ancak basta bahsettigim AB Göç ve Iltica Anlasmasi’nin sonuçlandirilmasi sonrasinda üye, aday ve sinir ülkelerde etkisinin ne olacagini, göç veren ülkelere yansimasinin ne olacagini kestirmek henüz zor.”
Kaynak: İHA
Aker konusmasini söyle sürdürdü:
“Benzer sekilde, is birligine yönelik yaklasim geçtigimiz günlerde Italya ile Türkiye arasinda gerçeklesmisti. Italyan Basbakani Meloni, 20 Ocak 2024 Cumartesi aksami Istanbul’da Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ile görüsmüs, 22 Ocak 2024’te de Italya’nin sag koalisyon hükümetine yakin Il Giornale gazetesi, görüsmenin içeriklerinden olan göç konusuna odaklanarak, Libya’dan Italya’ya düzensiz göç akisinin durdurulmasina yönelik Türkiye-Italya is birligini ve ayrintilari bir istihbarat analisti ile hükümet kaynaklarina dayandirarak açiklamisti. Libya üzerinden Italya’ya gelen ve oradan da tüm AB’ye yayilabilecek göçmenlerin durdurulmasi için Türkiye’nin destegini isteyen Italya, yalnizca sahada (Akdeniz’de) etkili olunmasinin faydasizliginin farkindadir. Italya ve AB, köken ülkeden çikislari da engellemek için Libya’yla da is birligi içerisinde olmalidir. Italya’nin bunu da, Türkiye’nin Libya üzerindeki nüfuzunu kullanarak yapmak istemesi beklenir bir durumdur.”
Bir baska örnegin de “Italya-Afrika: Ortak büyüme için bir köprü” adli uluslararasi zirve oldugunu belirten Aker, “29 Ocak’ta Roma’da Italyan Basbakani Meloni’nin ev sahipliginde düzenlenen, çok sayida Afrika ülkesinin devlet, hükümet liderleri ve bakanlarinin yani sira Avrupa Birligi, Afrika Birligi ve baslica uluslararasi kuruluslarin temsilcilerinin de katildigi, siyasi iliskileri güçlendirmek, halklar arasi temaslar, ticaret-yatirim iliskilerinin gelistirilmesi gibi is birliklerini amaçlayan “Italya-Afrika: Ortak büyüme için bir köprü” adli uluslararasi zirvedir. Bu zirvede de ekonomik is birliginden güvenlik ve göçe kadar pek çok alanda saygi ve güven temelinde ortak çalisma kararlari alindigi bilgisi paylasilmisti. Subat Ayi sonunda ise Bulgaristan- Türkiye sinirinda Frontex görevli sayisinin üç misli arttirilmasi karari alindi. Bu kararla amaç AB’nin en hassas ve yogun olan dis sinirinin-Türkiye’yle diyalogu da arttirarak- daha iyi korunmasi ve güvenlik seviyesinin yükselmesidir. Yine Türkiye’nin destegine ve is birligine ihtiyaç duyulmustur” seklinde konustu.
Sinir kontrollerinin sikilastirilmasi ve is birlikleri konusulurken düzensiz göçün hizla devam ettigini ifade eden Istanbul Beykent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Ögr. Üyesi Doç. Dr. Deniz Yetkin Aker, “Türkiye’de sinir ve hedef sehirlerde de (Van, Istanbul gibi) düzensiz göçle ilgili yakalamalar sürüyor. Yayinlanan haberlere göre, Pazar günü Birlesik Krallik Dover’a 327 göçmen geldi. Bu göçmenler, Mart ayinda gelen (bilinen) ilk kisilerdi ve düzensiz göçte günlük toplama bakildiginda, (358 kisiyle 17 Ocak’tan sonra) yilin en yüksek ikinci günüydü” dedi.
Aker konusmasini söyle sonlandirdi:
“Çikarabilecegimiz en önemli sonuç, gerek AB genelinde gerekse üye, aday ve diger ülkelerde düzensiz göçün önüne geçilebilmesi için isbirliginin gerekliliginin anlasilmis oldugudur. Göçün kontrolünün küresel bir zemine tasinmakta olduguna, is birliklerinin çok uluslu ve AB gibi ulus ötesi kurum ve kuruluslari içerdigine ve özellikle düzensiz göçü baslamadan durdurmak için kaynak ülkede egitim, altyapi, ekonomi ve istihdam imkanlari gibi iyilestirme politikalarinin denenmesi amaçlandigina sahit oluyoruz. Ancak basta bahsettigim AB Göç ve Iltica Anlasmasi’nin sonuçlandirilmasi sonrasinda üye, aday ve sinir ülkelerde etkisinin ne olacagini, göç veren ülkelere yansimasinin ne olacagini kestirmek henüz zor.”