Besiktas'ta Kazada Ölen Kuryenin Ailesi Gözyaslariyla Adalet Istedi
Besiktas’ta yasanan feci kazada otomobilin çarptigi motokurye Anil Abdullah Gül (27), ardindan IETT otobüsünün altinda kalarak hayatini kaybetti. Gözaltina alinan sürücü Tunca Ç. sevk edildigi mahkemece adli kontrol sartiyla serbest kaldi. Olayda hayatini kaybeden gencin ailesi ise karara itiraz etti. Adalet çagrisi yapan Gül’ün babasi Hasan Gül, “Ben çocuklarimi bir kazaya kurban gitsin, kazada ölsün diye büyütmedim. Ben yalnizca adalet istiyorum” dedi.
Korkunç kaza, 9 Mart günü saat 23.30 siralarinda Çiragan Caddesinde meydana geldi. Iddialara göre, kurye Anil Abdullah Gül Ortaköy’den Besiktas istikametine dogru 34 BTL 894 plakali motoruyla seyir halindeyken, önünde peyzaj mimarligi yaptigi ögrenilen Tunca Ç.’nin kullandigi 34 NB 2734 plakali araç Yildiz Parki’na girmek için döndügü sirada kaza yasandi. Motokurye Anil Abdullah Gül bir anda fren yapti ama önce önündeki araca çarpti, ardindan da karsi yönden gelen özel halk otobüsünün altina girdi. Ihbar üzerine olay yerine saglik ve itfaiye ekipleri sevk edildi.
Otomobil sürücüsü serbest birakildi
Anil Abdullah Gül, Çiragan Caddesi’nde yaklasik 1,5 saat süren çalismanin ardindan otobüsün altindan çikarildi. Ancak yapilan tüm müdahalelere ragmen hayatini kaybetti. Polis olayla ilgili olarak yaptigi ilk tespitte hem ölen kuryeyi hem de araç sürücüsünü kazada kusurlu olarak tespit etti. Otobüs sürücüsü F.F. için ise bir kusur belirtilmedi. Otomobil sürücüsü Tunca Ç. gözaltina alindi. Gözaltina alinan sürücü emniyetteki islemlerinin ardindan çikarildigi mahkemece adli kontrol sarti ile serbest birakildi.
“Ben belki çocugumu kurtarmak için otobüsü kaldirirdim”
Kazada hayatini kaybeden Anil Abdullah Gül’ün babasi Hasan Gül, gözyaslariyla olayi anlatti. Baba Gül, “Cumartesi aksami 12.30, 01.00 gibi bana haber geldi. Bizi hastaneye yönlendirdiler, biz 3 saate yakin hastanede kaldik. Oglum nerede diye sordugumda, bana ambulansla gelecegini söylediler. Ama benim çocugum ambulansla gelmedi. Sonra hastane polisi savci geldi deyince çocugumun öldügünü anladim. Sagdan soldan duydugum kadariyla benim çocugum 1 buçuk 2 saat otobüsün altinda kalmis. Benim ogluma gelis istikameti bos. Isiklar yaniyor, yandiktan sonra bos yolda geliyor. Hizi ne kadar olabilir? O adam ikinci seridi yürürken birden u dönüsü yapip emniyetin oraya gidiyor. Biz ayni sekilde Yildiz Parki’na geçis yaparken bize izin vermediler. Burasi yasak giremezsin dediler. Orada isik ve kontrol yok. Benim çocugum pisi pisine gitti. Geri gelmeyecek. Bana niye haber vermiyorlar? Belki ben 5 dakikaya oraya yetisecegim. Ben belki çocugumu kurtarmak için otobüsü kaldirirdim. Giderdim kurtarirdim yavrumu” ifadelerini kullandi.
“Ben yalnizca adalet istiyorum”
Çikan karar sonrasi adalet istedigini belirten baba Hasan Gül, “Ben adalet istiyorum. Baska hiçbir sey istemiyorum. Benim çocugum öldü, suçlu insanlar sokakta gezsin istemiyorum. Benim çocugumu öldüren insanlar kimse o cezasini ömür boyu çeksin. Benim sesimi bütün vatandaslar duysun. Kaza aninda orada olup fotografini çeken insanlar lütfen bize ulassin. Ben Besiktas’ta erkek berberiyim. 35, 40 yildir burada oturuyorum. Ben çocuklarimi bir kazaya kurban gitsin, kazada ölsün diye büyütmedim. Ben yalnizca adalet istiyorum. Çocugumun kani yerde kalmasin. Bu insan sokakta nefes almasin, karanlikta kalsin. Bu insan toplum içinde dolasmasin. Çünkü benim 26 yasindaki çocugum öldü. Belediye otobüsünün de suçsuz oldugunu düsünmüyorum. Kaç hizla gidiyorsun ki benim motorlu çocugumu altina aliyorsun. Benim çocugumun kaski parçalaniyor kafasinda” dedi.
Anil Abdullah Gül’ün halasi Gülsen Gül ise yasanan feci kaza sonrasi ne kadar aci çektiklerini belirterek, “Bizim ocagimiza incir agaci dikildi. Hepimiz araba kullaniyoruz. Hepimiz ayni sartlarda yasiyoruz. Biz Anil adina adalet istiyoruz. Bizim ne yasadigimizi kimse bilemez. Bizim yüregimizden kopan firtinalari hiç kimse hissedemez. Biz ne yasadigimizi kendimiz biliyoruz. Yengem ölü gibi dolasiyor. Biz onun damatligini görmek isterdik. Askere gittigini görmek isterdik” diye konustu.
Kaynak: İHA
Otomobil sürücüsü serbest birakildi
Anil Abdullah Gül, Çiragan Caddesi’nde yaklasik 1,5 saat süren çalismanin ardindan otobüsün altindan çikarildi. Ancak yapilan tüm müdahalelere ragmen hayatini kaybetti. Polis olayla ilgili olarak yaptigi ilk tespitte hem ölen kuryeyi hem de araç sürücüsünü kazada kusurlu olarak tespit etti. Otobüs sürücüsü F.F. için ise bir kusur belirtilmedi. Otomobil sürücüsü Tunca Ç. gözaltina alindi. Gözaltina alinan sürücü emniyetteki islemlerinin ardindan çikarildigi mahkemece adli kontrol sarti ile serbest birakildi.
“Ben belki çocugumu kurtarmak için otobüsü kaldirirdim”
Kazada hayatini kaybeden Anil Abdullah Gül’ün babasi Hasan Gül, gözyaslariyla olayi anlatti. Baba Gül, “Cumartesi aksami 12.30, 01.00 gibi bana haber geldi. Bizi hastaneye yönlendirdiler, biz 3 saate yakin hastanede kaldik. Oglum nerede diye sordugumda, bana ambulansla gelecegini söylediler. Ama benim çocugum ambulansla gelmedi. Sonra hastane polisi savci geldi deyince çocugumun öldügünü anladim. Sagdan soldan duydugum kadariyla benim çocugum 1 buçuk 2 saat otobüsün altinda kalmis. Benim ogluma gelis istikameti bos. Isiklar yaniyor, yandiktan sonra bos yolda geliyor. Hizi ne kadar olabilir? O adam ikinci seridi yürürken birden u dönüsü yapip emniyetin oraya gidiyor. Biz ayni sekilde Yildiz Parki’na geçis yaparken bize izin vermediler. Burasi yasak giremezsin dediler. Orada isik ve kontrol yok. Benim çocugum pisi pisine gitti. Geri gelmeyecek. Bana niye haber vermiyorlar? Belki ben 5 dakikaya oraya yetisecegim. Ben belki çocugumu kurtarmak için otobüsü kaldirirdim. Giderdim kurtarirdim yavrumu” ifadelerini kullandi.
“Ben yalnizca adalet istiyorum”
Çikan karar sonrasi adalet istedigini belirten baba Hasan Gül, “Ben adalet istiyorum. Baska hiçbir sey istemiyorum. Benim çocugum öldü, suçlu insanlar sokakta gezsin istemiyorum. Benim çocugumu öldüren insanlar kimse o cezasini ömür boyu çeksin. Benim sesimi bütün vatandaslar duysun. Kaza aninda orada olup fotografini çeken insanlar lütfen bize ulassin. Ben Besiktas’ta erkek berberiyim. 35, 40 yildir burada oturuyorum. Ben çocuklarimi bir kazaya kurban gitsin, kazada ölsün diye büyütmedim. Ben yalnizca adalet istiyorum. Çocugumun kani yerde kalmasin. Bu insan sokakta nefes almasin, karanlikta kalsin. Bu insan toplum içinde dolasmasin. Çünkü benim 26 yasindaki çocugum öldü. Belediye otobüsünün de suçsuz oldugunu düsünmüyorum. Kaç hizla gidiyorsun ki benim motorlu çocugumu altina aliyorsun. Benim çocugumun kaski parçalaniyor kafasinda” dedi.
Anil Abdullah Gül’ün halasi Gülsen Gül ise yasanan feci kaza sonrasi ne kadar aci çektiklerini belirterek, “Bizim ocagimiza incir agaci dikildi. Hepimiz araba kullaniyoruz. Hepimiz ayni sartlarda yasiyoruz. Biz Anil adina adalet istiyoruz. Bizim ne yasadigimizi kimse bilemez. Bizim yüregimizden kopan firtinalari hiç kimse hissedemez. Biz ne yasadigimizi kendimiz biliyoruz. Yengem ölü gibi dolasiyor. Biz onun damatligini görmek isterdik. Askere gittigini görmek isterdik” diye konustu.