Depremden Yarali Olarak Kurtarilan Aile, O Geceyi Anlatti

Kahramanmaras merkezli depremlerden etkilenen Sanliurfa’da 40 kisinin hayatini kaybettigi apartmandan sag kurtulan aile, o gece yasadiklarini anlatti.

Depremden Yarali Olarak Kurtarilan Aile, O Geceyi Anlatti
Kahramanmaras merkezli 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklügündeki depremler nedeniyle Sanliurfa’da 71 bina yikildi, 170 kisi hayatini kaybetti. Depremde ilk yikilan binalardan bir olan Osman Agan Apartmani’nda ise 40 kisi hayatini kaybederken, 11 kisi ise yarali olarak kurtarildi. 40 kisinin öldügü apartmandan yarali olarak kurtarilan 5 kisilik Istegün ailesi, asrin felaketi olarak adlandirilan o geceyi anlatti. Yikilan apartmanin enkazi altindan yaklasik 7 saat sonra çikarilan Istegün ailesi, hayatini kaybeden komsularinin acisini yasadiklarini belirtti.

Baba Eyüp Sabri Istegün, depremi hissettigi anda çocuklarini yanina çagirdigini, olusan hayat üçgeni içerisinde yardim beklediklerini söyledi.

Üzerinden 1 yil geçmesine ragmen geceleri halen deprem korkusu yasadiklarini belirten aile fertlerinden Hayrunnisa Istegün, “Biz hala geceleri korkarak uyuyoruz. Gözümüzü kapattigimizda, o anlar aklimiza geliyor, tekrar gözlerimizi açiyoruz” dedi.



“Sapsari bir isik sanki içerde simsekler çakiyor”

Depremde ailesiyle nasil hayatta tutunduklarini anlatan baba Eyüp Sabri Istegün, “6 Subat gecesini aslinda hatirlamak istemiyoruz. Allah bir daha kimseye yasatmasin. Ilk depremi hissettigimiz zaman, hafif bir sarsinti oldu, uyandim. Yatakta 3-5 saniye falan oturdum, sarsinti devam etti. Ben kalktim koridora dogru yürüdüm. Çocuklara seslendim. Benim çocuklar kendi odalarinda, onlar sarsintida koridora çikti, oglumda kendi odasinda, bu arada öyle bir sarsinti oluyor ki karolar yerinden oynuyor. Karolar kapiyi sikistirmis, sonra bir sekilde kapi açildi, çocuk yanima geldi. Teskin vermeye çalistim, ‘korkmayin deprem oluyor ama korkmayin gelin yanima’ dedim. Yanima geldiler, tam yetistiler, döndüm öyle sol tarafima döndüm, hanim da kalkmis bize dogru gelmeye çalisiyor ama gelemiyor. Sarsintidan dolayi gelemiyor. Seslendim birkaç sefer seslendim, pencerenin kösesini tutmus çünkü sarsinti öyle bir siddetli ki anlatamam yani hem alttan vuruyor hem saga sola savuruyor. O gicirtilar, o bina kolonlarinin çatirtilari geldigi zaman bir ugultu var. O çökme aninda bir isik parildadi. Sapsari bir isik sanki içerde simsekler çakiyor. O simseklerin aydinligi içeriye yansidi. Ondan sonra binanin çökmesi bir oldu. Ilk 45 dakika, 1 saat kendimizde degildik. Sonra kendimize gelmeye basladik, sesler gelmeye basladi.

Yukaridan sesler, asagidan bagrismalar gelmeye basladi.

O sirada o kadar çok toz yutmusuz ki anlatamam. Gögsümüze kadar enkazin altindayiz, kipirdayamadik. Yani bize bir hayat üçgeni olusmus, 1 metrekare yer olusmus. Döndüm sol tarafimda yatak odasinda bulunan esime seslendim. 5-10 sefer seslendim, baktim ses yok. Ses gelmeyince artik dedim esim gitti, ben çocuklarla ilgileneyim. Çocuklarla ilgileneyim, bize yetisirler, umudumuz kesmedik, hiç bir zaman umutsuzluga kapilmadik. Daha önce Van depreminde çalistim. Van Ercis depreminde UMKE olarak çalistigim zaman, 112 Acil Servis olarak oraya yardima gittik. Enkazda tablalar hep üst üste çökünce tüneller açilirdi, ekipler o tüneller içinden yaralilara ulasiyordu. Bu kez kurtarilmayi bekleyen bizler olduk. Bize ilk olarak enkaz altinda bir polis memuru ulasti, bize bir soba borusu kadar genislikteki bosluktan el feneri ve su atti. O gece aile olarak dairemizde 5 kisi kaliyorduk. Düsün 12 daireden 11 kisi kurtulmusuz, 40 kisi hayatini kaybetti. Ev sahibim Mehmet abi, o gece anne ve babasini yanina getirdi, ’ahiretimi getirdim, evimde isinsinlar’ dedi.

Evinde dogalgaz var diye anne ve babasini yanina getirdi, beraber ahirette gittiler. Onlar 6 kisi, benim alt katimda Suriyeli aile vardi, onlar 6 kisi, benim karsi komsum 5 kisi, düsünün o bina 40 kisiye mezar oldu. Kapi ve pencerelerim halen eskiydi, keresteden yapilmisti, 5’e 25 kalaslardan yapilmisti, o kalaslarin sayesinde hayatta kaldik. O kalaslar kirilmadi. Simdiki kapilara bakiyorsun kagit gibi eziliyor" dedi.



“Biz hala geceleri korkarak uyuyoruz”

Depremden yarali olarak kurtulan Hayrunnisa Istegün ise “Önce açikçasi geçecegini düsündük çünkü burasi aktif bir fay hattinin üzerinde bir yer degil, deprem yasanan bir bölgedeyiz. Genelde çevre illerde olan depremlerin o sarsintilarini ufak hissettigimiz birçogunda evden bile disari çikmadiginiz bir yerde yasiyoruz. O aksam da en basta öyle olacagini düsünmüstüm ama öyle olmadi. Bizim yan yana gelmemiz ile yere düsmemiz yani binanin yikilmasi bir oldu. Birbirimizi kontrol ediyorduk, zifiri karanligin içerisindeydik. Ben, kiz kardesim, erkek kardesim ve babam ayni yerde sikismistik, annem diger odanin diger ucunda kalmisti çünkü bize yetisememisti. O da orada belden asagisi sikismisti. Annem ilk hastaneye götürülenlerdendi. Biz saatlerce kurtarilmayi bekledik. Saatlerce bize gelsinler diye bagirdik yardim istedik ama ayni zamanda da annemize de seslendik. Bizi orada en çok yipratan sey, annemizin yokluguydu. Çünkü asagida insanlarin sesini duyuyorsunuz, altimizdaki insanlarin sesini duyuyorduk, sol tarafimizdaki insanlarin sesini duyuyoruz ama annemin sesini kesinlikle duymuyorduk. Üzerimizden blok kaldirildikça sesleri artik net bir sekilde duyuyorduk, hatta kendi ailemden ilk sesini duydugum dayim olmustu. Korkmayin, biz buradayiz, birazdan gelecegiz, birazdan çikacaksiniz dediler ama hani biz orada kalmaktan ziyade annemiz için endiseleniyorduk. Çok agrili, çok sancili bir süreçti bizim için ve halen de öyle devam ediyor. Yeniden bir hayat kurmak, hiç kolay degil. Üzerinden yaklasik bir sene geçti ama biz hala geceleri korkarak uyuyoruz. Gözümüzü kapattigimizda o anlar aklimiza geldigi zaman gözlerimizi tekrar aciyoruz. Umarim bir daha yasanmaz umarim hiçbir yerde yasanmaz ve umarim bunlarin önlemleri alinmistir" ifadelerini kullandi.

170 kisinin hayatini kaybettigi, 3 bin 294 kisinin yaralandigi Sanliurfa’da, arama-kurtarma çalismalari 4’üncü günde son bulmustu.
Kaynak: İHA