Bakan Isikhan Açiklamasi 'Cumhuriyetimizin 2'Inci Asri Yükselis Ve Sahlanis Dönemimiz Olacak'
Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Vedat Isikhan, "Cumhuriyetimizin 2. asri kamu personel rejimi basta olmak üzere ülkemizi ve milletimizi ilgilendiren her alanda yükselis ve sahlanis dönemimiz olacaktir" dedi.
Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Vedat Isikhan, Antalya’nin Kemer ilçesindeki bir otelde düzenlenen Türkiye Kamu-Sen Genisletilmis Sube Baskanlari Istisare Toplantisi ve “Cumhuriyetimizin 2. Yüzyilinda Kamu Personel Rejiminin Gelecegi” Paneli’ne katildi.
Panelde konusan Bakan Isikhan, her yeni dönem, geçmisin muhasebesini yapmak ve ayni zamanda gelecegi planlamak oldugunu dile getirdi.
Bakan Isikhan, Türkiye’nin özellikle son yillarda atlattigi badireler, yasadigi olaganüstü zamanlara ve tüm kayiplara ragmen, her geçen yili, her geçen zamani büyüme ve kalkinma yolunda hanesine bir basari olarak yazdirdigini kaydetti.
Bu kalkinma sürecinin çalisma hayatinin tüm bilesenlerine olumlu sekilde yansidiginin altini çizen Isikhan, “Geçtigimiz hafta 2024 yilindan geçerli olacak yeni asgari ücret miktarimizi da karara baglamis olduk. Enflasyon karsisinda çalisanlarimizin yaninda olma kararliligimizi koruyarak yeni miktari 11 bin 402 liradan, 17 bin liraya yükselttik. Bu rakamla net asgari ücrete önceki döneme göre yüzde 49, önceki yila göre de kümülatif olarak yüzde 100 oraninda artirmis olduk. 2002 yiliyla kiyasladigimizda ise reel olarak 3 buçuk kat artis saglamis olduk. 3 Ocak tarihinde açiklanan aralik ayi enflasyon oraniyla birlikte memurlara ve memur emeklilerimize de yüzde 49,25 oraninda artis yapilacaktir. Bu vesileyle ortak akil ve istisare anlayisimizi da pekistirmis olduk” diye konustu.
Bakan Isikhan, hükümet olarak, göreve geldikleri günden bu yana, konu ne olursa olsun her zaman ilgili taraflarla istisareden yana olduklarini, sosyal diyalog mekanizmalarini hassasiyetle isleten bir yönetim anlayisini benimsediklerini ifade etti.
"Diyalog mekanizmasini canli tutuyoruz"
Sendikaciligin sosyal dayanismanin en büyük itici gücü oldugunu vurgulayan Bakan Vedat Isikhan, “Memur sendikalarimiz ise hiç kuskusuz çalisma hayatimizin en önemli temsillerinden birisidir. Kamu personel yönetimi alaninda en önemli paydaslarimiz, önemli emekleri bulunan kamu görevlileri sendika ve konfederasyonlaridir. Bu sebeple bakanlik olarak her firsatta sosyal paydaslarimizla bir araya geliyor, istisare ve diyalog mekanizmalarimizi sürekli canli tutuyoruz. Bu anlayisla istisare mekanizmamizin olmazsa olmazi olarak gördügümüz Üçlü Danisma Kurulumuzu uzun bir aradan sonra 20 Ekim’de yeniden topladik. Kamu Personeli Danisma Kurulumuzu yakin zamanda toplayarak kamu görevlilerimizle ilgili hususlari görüstük. Ülkemizde kamu görevlileri sendikaciligi yakin bir geçmise sahip olmasina ragmen bu konuda önemli adimlar atildi” dedi.
AK Parti Hükümetleri döneminde kamu görevlileri sendikaciliginda sendikalasma oraninin hep artan bir seyir izlediginin altini çizen Bakan Isikhan, en büyük temenni, bu oranlarin çok daha yüksek seviyelere çikmasi ve tüm kamu çalisanlarinin sendikalasmasi yönünde oldugunu belirtti.
Bakan Isikhan, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in liderliginde AK Parti’nin iktidara geldigi 2002 yilindan bu yana özellikle kamu görevlileri sendikaciliginda son derece önemli degisikliklerin hayata geçirildigini ifade etti.
"Yapilan yenilikler"
Bunlardan en önemlisinin kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklari için toplu sözlesme imkani sunan 2010 Anayasa referandumu oldugunu hatirlatan Bakan Isikhan, “Kamu görevlilerine mali ve sosyal haklarinin belirlenmesi sürecinde masaya oturarak taraf olma hakki veren bu degisiklik, hem istisare kültürümüz hem de kamu sendikaciligi alaninda oldukça önemli bir dönüm noktasi oldu. 2012 yilinda yürürlüge giren yasa dogrultusunda toplam yedi toplu sözlesme gerçeklestirdik. Geçtigimiz Agustos ayinda ise bildiginiz gibi 2024 ve 2025 yillarini kapsayan kamu görevlilerimizin mali ve sosyal haklarini içeren 7. Dönem Sözlesme Görüsmelerini gerçeklestirdik. Görüsmeler neticesinde alt hizmet kollarina yönelik ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlariyla kamu görevlilerinin geneline yönelik çok sayida kazanim elde edildi” diye konustu.
"Yükselis ve sahlanis dönemi"
“Cumhuriyetimizin bir asrini geride biraktigimiz su zaman diliminde söyle bir geriye dönüp baktigimizda, tüm engellemelere ragmen ulasilamaz olarak görülen hedeflerimize bir bir ulastigimizi görüyoruz” diyen Bakan Isikhan, “ Özellikle hükümetlerimiz dönemini içeren son 21 yil; hemen her alanda oldugu gibi kamu personel yönetiminde de, özellikle geçmisin çözülemez denilen sorunlarini sosyal paydaslarimizla birlikte çözüme kavusturdugumuz bir dönem oldu. Bu süreçte hükümetimiz, insan odakli hizmet anlayisiyla ülkemizde kamu dahil tüm hak ve özgürlüklerin teminati; sorun odakli degil, çözüm odakli kamu politikalarinin uygulayicisi olmustur. Söz degil, icraat üreten bir yönetim anlayisinin temsilcisi olarak kisaca sunu ifade etmek isterim ki, kamu çalisanlarimiz için gelecekte yapacagimiz hizmetlerin en saglam teminati, geçmiste yapmis oldugumuz reformlardir. Cumhuriyetimizin ilk yüzyilini bir hazirlik süreci olarak degerlendirirsek, inaniyorum ki Cumhuriyetimizin 2. asri kamu personel rejimi basta olmak üzere ülkemizi ve milletimizi ilgilendiren her alanda yükselis ve sahlanis dönemimiz olacaktir. Hiç kuskusuz bu süreci, Cumhurbaskanimiz tarafindan ortaya konulmus olan Türkiye Yüzyili vizyonuna yakisir sekilde, emegin, çalismanin ve üretimin yüzyili yapmak bizim ortak hedefimizdir” ifadelerine yer verdi.
"Birlikte insa edecegiz"
Bugünlere, isçisi, isvereni, memuru, yatirimcisi, üretimcisi ve girisimcisiyle, tipki bir cephede yardimlasir gibi dayanisma, birlik ve beraberlik suuru içerisinde hep birlikte geldiklerini dile getiren Bakan Isikhan, “Istikbalde de ayni ruhu korur, küresel arenada her bakimdan daha büyük ve daha güçlü Türkiye hedefi istikametindeki yürüyüsümüzü ayni kararlilikla ve azimle sürdürürsek, Allah’in izniyle dahili ve harici anlamda asamayacagimiza hiçbir engel bulunmamaktadir. Ben bu hususta özellikle Türkiye’nin çalisma hayatinin, siz kiymetli paydaslarimizin her daim ülkemiz ve aziz milletimizden yana durusuna güvenerek emin ellerde olduguna inaniyorum. Insallah azim ve çalismayla geçen bir asrin, ikincisini de yine sizlerle birlikte insa edecegiz. Çalisma hayatimiz ve sosyal devlet anlayisimizin en önemli unsuru olan sendikal hayatimiz için çok verimli olacagini düsündügüm bu panelin basta kamu personel yönetimimiz ve ülkemiz adina hayirlara vesile olmasini diliyorum” dedi.
"Refah payi talebi"
Türkiye Kamu-sen Genel Baskani Önder Kahveci, geçtigimiz günlerde enflasyon rakamlarinin açiklandigini belirterek, “2023 yilinda enflasyonun yüzde 64.77 oldu. Kamu çalisanlari ve emeklilere yüzde 29.8 enflasyon farki ödemesi yapilmasi söz konusu, bunun üzerine yüzde 15’lik 2024 yili ilk 6 zammi eklenecek. Ancak kamuoyunda memur emeklileri için yüzde 50 zam yapilacagi yönünde gelismeler var. Hazine ve Maliye Bakanligi dün itibariyle genelde yayinlandi. Önümüzdeki dönemde enflasyonunun yüksek seyredecegi yönündedir, bizim tercihimiz enflasyonunun düsürülmesi, fiyat istikrarinin saglanmasidir. Enflasyon tek haneye düssün, fiyat istikrari saglansin bizde fiyat artisi istemeyelim” diye konustu.
"Refah ücreti kalici olmali"
Daima kamu çalisanlari ve emeklilerine piyasa gerçekleri örtüsen maas zammi yapilmasi gerektigini dile getirdiklerini söyleyen Türkiye Kamu-sen Genel Baskani Önder Kahveci, “Kamu görevlilerimiz alim gücünün yükseltilmesi gerçek enflasyonun üzerinde bir artisin yapilmasi ve ona ek olarak refah payi verilmesinin zorunlu oldugunu vurgulamaktayiz. Önemli olan maaslarin hangi oranda yükseldigi degil alim gücünün hangi oranda arttigidir. Enflasyon kadar zam sifir zam demektir. Çalisanlarimiz alim gücünü tek arttiracak tek unsur refah ücretidir. 2 yildir refah ücreti ödeniyor. Biz refah payinin kalici hale getirilmesini talep ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
"Mühendislere sahip çikiyor"
MHP Genel Baskan Yardimcisi Yasar Yildirim, Türkiye Kamu-Sen’in mühendislere sahip çiktigini söyledi.
Yildirim, Ülkede mühendislere sahip çikacak bir kurulus olmadigini, sadece odalarin bulundugunu bu odalarin da Türkiye düsmanlariyla, Türkiye’yi yikmaya çalisan kuruluslarla is birligi yaptigini belirtti.
Türkiye Kamu-Sen önderliginde Türk Mühendisler Dernegi kurulduguna isaret eden Yildirim, bu dernegin mühendislerin problemlerini çözmeye yardimci olacagini kaydetti.
"KESK’e sert tepki"
Sendikalarin siyaset yaptigini ifade eden Yildirim, sendikalarin genel kurullarina katildigini ve Cumhur Ittifaki için destek istedigini kaydetti.
Bu durumun sosyal medyada "Bu nasil sendikadir. Siyaset yapiliyor" diye elestirildigini aktaran Yildirim, "Elbette siyaset yapilacak. KESK, DISK siyaset yapmiyor mu?. Yikici siyaset yapiyor. Siyasetin sekli farkli. KESK, bu ülkeyi yikmaya, devleti çökertmeye, ülkeyi bölmeye çalisiyor. DEM’in sendikasi. Yandaslari kim Atatürkçülükten geçinenler. Türkiye Kamu-Sen ise devleti ebed müddet zihniyetinde, Atatürkçü bir sendikadir" dedi.
"Niye gocundun"
Herkesin Atatürkçülügü lastik gibi bir tarafa çektigini ifade eden Yildirim, "Atatürkçülükten geçinenler var bir de gerçek Atatürkçüler var. Atatürk’ün birinci vazifem dedigi bir sey var. Türk istiklal ve cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Atatürkçülükten geçinenler kendisine göre Atatürk portföyü çiziyor. Geçen yil Tunceli daglarina ’Ne Mutlu Türküm Diyene’ diye Atatürk’ün sözü yazildi. Buna ilk tepkiyi Kiliçdaroglu ve yandaslari gösterdi. Atatürkçüsün, Türkiye Cumhuriyeti’nin daglarina ’Ne Mutlu Türküm Diyene’ yazmak suç mudur. Niye gocundun? Bir sikintin, rahatsizligin mi var? Ama Suudi Arabistan’da stada ’Ne Mutlu Türküm Diyene’ sözünün protokol disinda oldugundan dolayi ’olmaz’ diyorlar Atatürkçü oluyorsun. Kendi daglarina yazdirma, git elin memleketinde ben buraya pankart asacagim. Asilmadigi zaman da Atatürkçü ol. Bu Atatürkçülük, Atatürkçülükten geçinenlerdir" açiklamasini yapti.
"Sorular dagittirildi"
Geçen yil Ögretmenlik Meslek Kanunu’nun meclise geldigini ve Türk Egitim-Sen hariç herkesin eylem yaptigini hatirlatan Yildirim, "Derslere girmediler, okullara gelmediler. Eskisi olmayanin yenisi olmaz. Eksigi gedigi var midir? Vardir. Hükümetin bu çalismasi gelmistir. Buna destek vermek gerekir mi? Gerekir. Yarin ileride eksigini, gedigini düzeltirsiniz. Bizim anlayisimiz bu olmustur. Bu anlayis çerçevesinde Türk Egitim-Sen eylem yapmadi ve hükümetin yaninda durdu. Eylem yapmadi ancak bedel ödedi, 35 bin üye istifa etti. Seçime gidiyorsun bu kanunun karsisinda olup eylem yaparsan seçime zarar verirsin. Hep beraber büyük sikintiya girdik. Sahsen ben de girdim. Sogan siyaseti yapmiyoruz. Bugün bunlar telafi edildi. Türk ögretmenine özlük haklarinin verilmesinin en büyük sebebi de Türk Egitim-Sen oldu. Bu nereden oldu. Yapilan sinavda yüzde 100’e yakin bir netice alindi. Iki kere bakanliga soru dagittirildi. Sorular dagittirildi. Benzer sorular sorulacak, kolay olacak. Sendikacilik da budur. Sonuç almaktir. Üyesinin hakkini, hukukunu korumaktir. Illa sokaga çikip bagirmak, eylem yapmak degil" diye konustu.
Konusmalarin ardindan Kahveci tarafindan Bakan Isikhan’a plaket takdim edildi.
Kaynak: İHA
Panelde konusan Bakan Isikhan, her yeni dönem, geçmisin muhasebesini yapmak ve ayni zamanda gelecegi planlamak oldugunu dile getirdi.
Bakan Isikhan, Türkiye’nin özellikle son yillarda atlattigi badireler, yasadigi olaganüstü zamanlara ve tüm kayiplara ragmen, her geçen yili, her geçen zamani büyüme ve kalkinma yolunda hanesine bir basari olarak yazdirdigini kaydetti.
Bu kalkinma sürecinin çalisma hayatinin tüm bilesenlerine olumlu sekilde yansidiginin altini çizen Isikhan, “Geçtigimiz hafta 2024 yilindan geçerli olacak yeni asgari ücret miktarimizi da karara baglamis olduk. Enflasyon karsisinda çalisanlarimizin yaninda olma kararliligimizi koruyarak yeni miktari 11 bin 402 liradan, 17 bin liraya yükselttik. Bu rakamla net asgari ücrete önceki döneme göre yüzde 49, önceki yila göre de kümülatif olarak yüzde 100 oraninda artirmis olduk. 2002 yiliyla kiyasladigimizda ise reel olarak 3 buçuk kat artis saglamis olduk. 3 Ocak tarihinde açiklanan aralik ayi enflasyon oraniyla birlikte memurlara ve memur emeklilerimize de yüzde 49,25 oraninda artis yapilacaktir. Bu vesileyle ortak akil ve istisare anlayisimizi da pekistirmis olduk” diye konustu.
Bakan Isikhan, hükümet olarak, göreve geldikleri günden bu yana, konu ne olursa olsun her zaman ilgili taraflarla istisareden yana olduklarini, sosyal diyalog mekanizmalarini hassasiyetle isleten bir yönetim anlayisini benimsediklerini ifade etti.
"Diyalog mekanizmasini canli tutuyoruz"
Sendikaciligin sosyal dayanismanin en büyük itici gücü oldugunu vurgulayan Bakan Vedat Isikhan, “Memur sendikalarimiz ise hiç kuskusuz çalisma hayatimizin en önemli temsillerinden birisidir. Kamu personel yönetimi alaninda en önemli paydaslarimiz, önemli emekleri bulunan kamu görevlileri sendika ve konfederasyonlaridir. Bu sebeple bakanlik olarak her firsatta sosyal paydaslarimizla bir araya geliyor, istisare ve diyalog mekanizmalarimizi sürekli canli tutuyoruz. Bu anlayisla istisare mekanizmamizin olmazsa olmazi olarak gördügümüz Üçlü Danisma Kurulumuzu uzun bir aradan sonra 20 Ekim’de yeniden topladik. Kamu Personeli Danisma Kurulumuzu yakin zamanda toplayarak kamu görevlilerimizle ilgili hususlari görüstük. Ülkemizde kamu görevlileri sendikaciligi yakin bir geçmise sahip olmasina ragmen bu konuda önemli adimlar atildi” dedi.
AK Parti Hükümetleri döneminde kamu görevlileri sendikaciliginda sendikalasma oraninin hep artan bir seyir izlediginin altini çizen Bakan Isikhan, en büyük temenni, bu oranlarin çok daha yüksek seviyelere çikmasi ve tüm kamu çalisanlarinin sendikalasmasi yönünde oldugunu belirtti.
Bakan Isikhan, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in liderliginde AK Parti’nin iktidara geldigi 2002 yilindan bu yana özellikle kamu görevlileri sendikaciliginda son derece önemli degisikliklerin hayata geçirildigini ifade etti.
"Yapilan yenilikler"
Bunlardan en önemlisinin kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklari için toplu sözlesme imkani sunan 2010 Anayasa referandumu oldugunu hatirlatan Bakan Isikhan, “Kamu görevlilerine mali ve sosyal haklarinin belirlenmesi sürecinde masaya oturarak taraf olma hakki veren bu degisiklik, hem istisare kültürümüz hem de kamu sendikaciligi alaninda oldukça önemli bir dönüm noktasi oldu. 2012 yilinda yürürlüge giren yasa dogrultusunda toplam yedi toplu sözlesme gerçeklestirdik. Geçtigimiz Agustos ayinda ise bildiginiz gibi 2024 ve 2025 yillarini kapsayan kamu görevlilerimizin mali ve sosyal haklarini içeren 7. Dönem Sözlesme Görüsmelerini gerçeklestirdik. Görüsmeler neticesinde alt hizmet kollarina yönelik ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlariyla kamu görevlilerinin geneline yönelik çok sayida kazanim elde edildi” diye konustu.
"Yükselis ve sahlanis dönemi"
“Cumhuriyetimizin bir asrini geride biraktigimiz su zaman diliminde söyle bir geriye dönüp baktigimizda, tüm engellemelere ragmen ulasilamaz olarak görülen hedeflerimize bir bir ulastigimizi görüyoruz” diyen Bakan Isikhan, “ Özellikle hükümetlerimiz dönemini içeren son 21 yil; hemen her alanda oldugu gibi kamu personel yönetiminde de, özellikle geçmisin çözülemez denilen sorunlarini sosyal paydaslarimizla birlikte çözüme kavusturdugumuz bir dönem oldu. Bu süreçte hükümetimiz, insan odakli hizmet anlayisiyla ülkemizde kamu dahil tüm hak ve özgürlüklerin teminati; sorun odakli degil, çözüm odakli kamu politikalarinin uygulayicisi olmustur. Söz degil, icraat üreten bir yönetim anlayisinin temsilcisi olarak kisaca sunu ifade etmek isterim ki, kamu çalisanlarimiz için gelecekte yapacagimiz hizmetlerin en saglam teminati, geçmiste yapmis oldugumuz reformlardir. Cumhuriyetimizin ilk yüzyilini bir hazirlik süreci olarak degerlendirirsek, inaniyorum ki Cumhuriyetimizin 2. asri kamu personel rejimi basta olmak üzere ülkemizi ve milletimizi ilgilendiren her alanda yükselis ve sahlanis dönemimiz olacaktir. Hiç kuskusuz bu süreci, Cumhurbaskanimiz tarafindan ortaya konulmus olan Türkiye Yüzyili vizyonuna yakisir sekilde, emegin, çalismanin ve üretimin yüzyili yapmak bizim ortak hedefimizdir” ifadelerine yer verdi.
"Birlikte insa edecegiz"
Bugünlere, isçisi, isvereni, memuru, yatirimcisi, üretimcisi ve girisimcisiyle, tipki bir cephede yardimlasir gibi dayanisma, birlik ve beraberlik suuru içerisinde hep birlikte geldiklerini dile getiren Bakan Isikhan, “Istikbalde de ayni ruhu korur, küresel arenada her bakimdan daha büyük ve daha güçlü Türkiye hedefi istikametindeki yürüyüsümüzü ayni kararlilikla ve azimle sürdürürsek, Allah’in izniyle dahili ve harici anlamda asamayacagimiza hiçbir engel bulunmamaktadir. Ben bu hususta özellikle Türkiye’nin çalisma hayatinin, siz kiymetli paydaslarimizin her daim ülkemiz ve aziz milletimizden yana durusuna güvenerek emin ellerde olduguna inaniyorum. Insallah azim ve çalismayla geçen bir asrin, ikincisini de yine sizlerle birlikte insa edecegiz. Çalisma hayatimiz ve sosyal devlet anlayisimizin en önemli unsuru olan sendikal hayatimiz için çok verimli olacagini düsündügüm bu panelin basta kamu personel yönetimimiz ve ülkemiz adina hayirlara vesile olmasini diliyorum” dedi.
"Refah payi talebi"
Türkiye Kamu-sen Genel Baskani Önder Kahveci, geçtigimiz günlerde enflasyon rakamlarinin açiklandigini belirterek, “2023 yilinda enflasyonun yüzde 64.77 oldu. Kamu çalisanlari ve emeklilere yüzde 29.8 enflasyon farki ödemesi yapilmasi söz konusu, bunun üzerine yüzde 15’lik 2024 yili ilk 6 zammi eklenecek. Ancak kamuoyunda memur emeklileri için yüzde 50 zam yapilacagi yönünde gelismeler var. Hazine ve Maliye Bakanligi dün itibariyle genelde yayinlandi. Önümüzdeki dönemde enflasyonunun yüksek seyredecegi yönündedir, bizim tercihimiz enflasyonunun düsürülmesi, fiyat istikrarinin saglanmasidir. Enflasyon tek haneye düssün, fiyat istikrari saglansin bizde fiyat artisi istemeyelim” diye konustu.
"Refah ücreti kalici olmali"
Daima kamu çalisanlari ve emeklilerine piyasa gerçekleri örtüsen maas zammi yapilmasi gerektigini dile getirdiklerini söyleyen Türkiye Kamu-sen Genel Baskani Önder Kahveci, “Kamu görevlilerimiz alim gücünün yükseltilmesi gerçek enflasyonun üzerinde bir artisin yapilmasi ve ona ek olarak refah payi verilmesinin zorunlu oldugunu vurgulamaktayiz. Önemli olan maaslarin hangi oranda yükseldigi degil alim gücünün hangi oranda arttigidir. Enflasyon kadar zam sifir zam demektir. Çalisanlarimiz alim gücünü tek arttiracak tek unsur refah ücretidir. 2 yildir refah ücreti ödeniyor. Biz refah payinin kalici hale getirilmesini talep ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
"Mühendislere sahip çikiyor"
MHP Genel Baskan Yardimcisi Yasar Yildirim, Türkiye Kamu-Sen’in mühendislere sahip çiktigini söyledi.
Yildirim, Ülkede mühendislere sahip çikacak bir kurulus olmadigini, sadece odalarin bulundugunu bu odalarin da Türkiye düsmanlariyla, Türkiye’yi yikmaya çalisan kuruluslarla is birligi yaptigini belirtti.
Türkiye Kamu-Sen önderliginde Türk Mühendisler Dernegi kurulduguna isaret eden Yildirim, bu dernegin mühendislerin problemlerini çözmeye yardimci olacagini kaydetti.
"KESK’e sert tepki"
Sendikalarin siyaset yaptigini ifade eden Yildirim, sendikalarin genel kurullarina katildigini ve Cumhur Ittifaki için destek istedigini kaydetti.
Bu durumun sosyal medyada "Bu nasil sendikadir. Siyaset yapiliyor" diye elestirildigini aktaran Yildirim, "Elbette siyaset yapilacak. KESK, DISK siyaset yapmiyor mu?. Yikici siyaset yapiyor. Siyasetin sekli farkli. KESK, bu ülkeyi yikmaya, devleti çökertmeye, ülkeyi bölmeye çalisiyor. DEM’in sendikasi. Yandaslari kim Atatürkçülükten geçinenler. Türkiye Kamu-Sen ise devleti ebed müddet zihniyetinde, Atatürkçü bir sendikadir" dedi.
"Niye gocundun"
Herkesin Atatürkçülügü lastik gibi bir tarafa çektigini ifade eden Yildirim, "Atatürkçülükten geçinenler var bir de gerçek Atatürkçüler var. Atatürk’ün birinci vazifem dedigi bir sey var. Türk istiklal ve cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Atatürkçülükten geçinenler kendisine göre Atatürk portföyü çiziyor. Geçen yil Tunceli daglarina ’Ne Mutlu Türküm Diyene’ diye Atatürk’ün sözü yazildi. Buna ilk tepkiyi Kiliçdaroglu ve yandaslari gösterdi. Atatürkçüsün, Türkiye Cumhuriyeti’nin daglarina ’Ne Mutlu Türküm Diyene’ yazmak suç mudur. Niye gocundun? Bir sikintin, rahatsizligin mi var? Ama Suudi Arabistan’da stada ’Ne Mutlu Türküm Diyene’ sözünün protokol disinda oldugundan dolayi ’olmaz’ diyorlar Atatürkçü oluyorsun. Kendi daglarina yazdirma, git elin memleketinde ben buraya pankart asacagim. Asilmadigi zaman da Atatürkçü ol. Bu Atatürkçülük, Atatürkçülükten geçinenlerdir" açiklamasini yapti.
"Sorular dagittirildi"
Geçen yil Ögretmenlik Meslek Kanunu’nun meclise geldigini ve Türk Egitim-Sen hariç herkesin eylem yaptigini hatirlatan Yildirim, "Derslere girmediler, okullara gelmediler. Eskisi olmayanin yenisi olmaz. Eksigi gedigi var midir? Vardir. Hükümetin bu çalismasi gelmistir. Buna destek vermek gerekir mi? Gerekir. Yarin ileride eksigini, gedigini düzeltirsiniz. Bizim anlayisimiz bu olmustur. Bu anlayis çerçevesinde Türk Egitim-Sen eylem yapmadi ve hükümetin yaninda durdu. Eylem yapmadi ancak bedel ödedi, 35 bin üye istifa etti. Seçime gidiyorsun bu kanunun karsisinda olup eylem yaparsan seçime zarar verirsin. Hep beraber büyük sikintiya girdik. Sahsen ben de girdim. Sogan siyaseti yapmiyoruz. Bugün bunlar telafi edildi. Türk ögretmenine özlük haklarinin verilmesinin en büyük sebebi de Türk Egitim-Sen oldu. Bu nereden oldu. Yapilan sinavda yüzde 100’e yakin bir netice alindi. Iki kere bakanliga soru dagittirildi. Sorular dagittirildi. Benzer sorular sorulacak, kolay olacak. Sendikacilik da budur. Sonuç almaktir. Üyesinin hakkini, hukukunu korumaktir. Illa sokaga çikip bagirmak, eylem yapmak degil" diye konustu.
Konusmalarin ardindan Kahveci tarafindan Bakan Isikhan’a plaket takdim edildi.