Diyarbakir'da Depremde 100 Kisiye Mezar Olan Hisami Apartmani Davasinda 3 Tutuklama
Diyarbakir’da, Kahramanmaras merkezli depremlerde 100 kisiye mezar olan Hisami Apartmani’nin tutuksuz yargilanan 1 müteahhitti ve 2 arsa sahibi tutuklandi.
Diyarbakir’da 6 Subat 2023’te meydana gelen Kahramanmaras merkezli depremlerde yikilan, 100 kisinin hayatini kaybettigi ve 32 kisinin yaralandigi Hisami Apartmani’na iliskin 2 müteahhit ve 2 arsa sahibinin yargilanmasina baslandi.
Diyarbakir 6. Agir Ceza Mahkemesinde görülen davanin durusmasina, tutuklu müteahhit Mehmet Ali Korkut ile tutuksuz yargilanan müteahhit Mehmet Mese, Ses ve Görüntü Bilisim Sistemi’yle (SEGBIS) katildi.
Tutuksuz yargilanan arsa sahiplerinden sanik Ahmet Özcan’in hazir bulundugu durusmaya diger sanik Nurettin Özcan ise katilmadi.
Savunma yapan saniklardan tutuklu müteahhit Korkut, depremde yikilan binanin insaatina bir katkisinin olmadigini, sadece maddi destek verdigini ileri sürdü.
Tüm insaati Mehmet Mese’nin yaptigini iddia eden Korkut, söyle konustu:
"Maddi konuda sorun yasanan zamanda Mehmet iflas etti. Bu nedenle yalniz kaldim. Binadaki hak sahipleri beni kabul etmedi. Ben de Diyarbakir’i terk ettim. 30 yil boyunca binanin bulundugu yerden hiç geçmedim. Binanin içinde ve disinda ne yapildigini bilmiyorum. Binanin yapiminda yer almadim. Magdurum, tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum."
Müteahhit Mese ise binayi Mehmet Ali Korkut ile beraber yaptiklarini, iflas edince binayi oldugu gibi hak sahiplerine biraktiklarini öne sürdü.
Mese, söyle konustu:
"Son kati bitirip bitirmedigimi hatirlamiyorum. Aradan 35 yil geçtigi için kaç yil sürdügünü bilmiyorum. Insaat tahmini 2-3 yil sürmüstür. Mehmet Ali Korkut ile sürekli insaatin basindaydik. Insaati yaparken müteahhitlik belgemiz yoktu, vekaleten yapiyorduk. Daha önce de 2 bina yaptim. Hiçbir hasar yoktur. Ayni malzemeyi kullandik. Digerleri yikilmadi bu binanin neden yikildigini anlamadim. Zemin katta tadilat yapilmis, kolon ve kirislerin kesildigini sonradan duyum aldim."
Arsa sahibi Ahmet Özcan da arsanin kardesi Nurettin Özcan’a ait oldugunu, kendisiyle herhangi bir ortakliginin olmadigini iddia etti.
Özcan, savunmasinda söyle dedi:
"Müteahhitler birakip gittiklerinde kardesim binanin tamamlanmasi için beni aradi. Binada 36 daire vardi. 8 evin tamamlanmasi için tadilat yaptik. Diger daireleri ise hak sahipleri yapti. Ben sadece binadaki 8 dairenin iç kismindaki isçiligi yaptim.
Belediyedeki ruhsat islerine iliskin bir bilgim yok. Bina ilk yapildiginda asansör boslugu vardi ama asansör yoktu. Bina bitip, herkes dairesine yerlestikten sonra binanin altina su biriktigini ve yamuk durdugu yönünde söylentiler vardi."
Magdur olan müstekiler ise depremde binanin enkazinda yakinlarini kaybettiklerini, saniklardan sikayetçi olduklarini ifade ederek, cezalandirilmalarini istedi.
Cumhuriyet savcisi hazirladigi mütalaasinda, tutuklu sanigin tutukluluk halinin devami ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi yönünde görüs bildirdi.
Savunmalarin ardindan mahkeme, tutuklu sanik Mehmet Ali Korkut’un tutukluluk halinin devamina, Mehmet Mese ile Ahmet Özcan’in tutuklanmasina, tutuksuz sanik Nurettin Özcan hakkinda da tutuklanmaya yönelik yakalama karari vererek, durusmayi 14 Mart’a erteledi.
Kaynak: İHA
Diyarbakir 6. Agir Ceza Mahkemesinde görülen davanin durusmasina, tutuklu müteahhit Mehmet Ali Korkut ile tutuksuz yargilanan müteahhit Mehmet Mese, Ses ve Görüntü Bilisim Sistemi’yle (SEGBIS) katildi.
Tutuksuz yargilanan arsa sahiplerinden sanik Ahmet Özcan’in hazir bulundugu durusmaya diger sanik Nurettin Özcan ise katilmadi.
Savunma yapan saniklardan tutuklu müteahhit Korkut, depremde yikilan binanin insaatina bir katkisinin olmadigini, sadece maddi destek verdigini ileri sürdü.
Tüm insaati Mehmet Mese’nin yaptigini iddia eden Korkut, söyle konustu:
"Maddi konuda sorun yasanan zamanda Mehmet iflas etti. Bu nedenle yalniz kaldim. Binadaki hak sahipleri beni kabul etmedi. Ben de Diyarbakir’i terk ettim. 30 yil boyunca binanin bulundugu yerden hiç geçmedim. Binanin içinde ve disinda ne yapildigini bilmiyorum. Binanin yapiminda yer almadim. Magdurum, tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum."
Müteahhit Mese ise binayi Mehmet Ali Korkut ile beraber yaptiklarini, iflas edince binayi oldugu gibi hak sahiplerine biraktiklarini öne sürdü.
Mese, söyle konustu:
"Son kati bitirip bitirmedigimi hatirlamiyorum. Aradan 35 yil geçtigi için kaç yil sürdügünü bilmiyorum. Insaat tahmini 2-3 yil sürmüstür. Mehmet Ali Korkut ile sürekli insaatin basindaydik. Insaati yaparken müteahhitlik belgemiz yoktu, vekaleten yapiyorduk. Daha önce de 2 bina yaptim. Hiçbir hasar yoktur. Ayni malzemeyi kullandik. Digerleri yikilmadi bu binanin neden yikildigini anlamadim. Zemin katta tadilat yapilmis, kolon ve kirislerin kesildigini sonradan duyum aldim."
Arsa sahibi Ahmet Özcan da arsanin kardesi Nurettin Özcan’a ait oldugunu, kendisiyle herhangi bir ortakliginin olmadigini iddia etti.
Özcan, savunmasinda söyle dedi:
"Müteahhitler birakip gittiklerinde kardesim binanin tamamlanmasi için beni aradi. Binada 36 daire vardi. 8 evin tamamlanmasi için tadilat yaptik. Diger daireleri ise hak sahipleri yapti. Ben sadece binadaki 8 dairenin iç kismindaki isçiligi yaptim.
Belediyedeki ruhsat islerine iliskin bir bilgim yok. Bina ilk yapildiginda asansör boslugu vardi ama asansör yoktu. Bina bitip, herkes dairesine yerlestikten sonra binanin altina su biriktigini ve yamuk durdugu yönünde söylentiler vardi."
Magdur olan müstekiler ise depremde binanin enkazinda yakinlarini kaybettiklerini, saniklardan sikayetçi olduklarini ifade ederek, cezalandirilmalarini istedi.
Cumhuriyet savcisi hazirladigi mütalaasinda, tutuklu sanigin tutukluluk halinin devami ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi yönünde görüs bildirdi.
Savunmalarin ardindan mahkeme, tutuklu sanik Mehmet Ali Korkut’un tutukluluk halinin devamina, Mehmet Mese ile Ahmet Özcan’in tutuklanmasina, tutuksuz sanik Nurettin Özcan hakkinda da tutuklanmaya yönelik yakalama karari vererek, durusmayi 14 Mart’a erteledi.