Çay Üreticilerinden 'Çayda Budama' Islemine Tepki

Çay Üreticileri Dayanisma Dernegi (ÇAYÜDAD) Baskani Mustafa Mavi, ÇAYKUR tarafindan belirlenen budama zamanindan dolayi çayda rekolte düsüklügü yasandigindan vatandaslarin magdur oldugunu ifade ederek, “Budama bizi budadi artik” dedi.

Çay Üreticilerinden 'Çayda Budama' Islemine Tepki
ÇAYKUR tarafindan çay bahçelerinin gençlestirilmesi için baslatilan çay budamasindan üreticiler sikayetçi. ÇAYKUR tarafindan belirlenen budama zamani geldigi için çay bahçelerinde budama yapan vatandaslar, bunun çayda rekolte düsüklügüne neden oldugunu belirttiler. ÇAYÜDAD Baskani Mustafa Mavi, yaptigi açiklamada budamanin devam etmesi durumunda ilerleyen yillarda çayin dis ülkelerden ithal edilecegini söyledi.

Budamanin vatandaslara zarar verdigini belirten Mavi, “2. sürgünün ardindan havalarin sicak gitmesi, 3. sürgünde rekolteyi ve çayin kalitesini düsürdü. Bu beklenen bir olguydu. Budamanin çoklugu bu sene yas çay rekoltesinde yaklasik 300 bin ton gibi bir düsüs gözüktü. Vatandas budadikça çayliklarin verimi düstü. Nüfus artiyor, çay azaliyor. Bu yil üçüncü sürgünde hat safhaya ulasti. Geçen sene azdi, bu sene daha çok oldu. Biz dernek olarak budamanin gevsetilmesini, üreticinin bu konuda magdur edilmemesini istiyoruz. Bu böyle giderse 2-3 sene sonra Türkiye çay ithal etmek zorunda kalacak. Bazi firsatçilar bunu dört gözle bekliyor. Onun için ben yetkililere tekrardan sesleniyorum. Bu budama bizi budadi. Üretici büyük magduriyet çekiyor. Bizim önerimiz son bes yilda budama yapan üreticilerin önümüzdeki 5 yil budama yapmasi dahil ÇAYKUR’a çay satabilmesinin önü açilmalidir. Budama yaptigi takdirde de tazminatini alabilsin. Çayliklarimiz bir kendine gelsin. Üretici ot temizlemekten çay kesemez hale geldi. Yevmiyeler artti. Insanlar artik yarici dahi bulamiyor. Üreticiyi budayan bu budamanin gevsetilmesini istiyoruz. Eger böyle devam ederse hem ÇAYKUR hem de özel sektör çay ithal etmek zorunda kalacak. Su an alimlar devam etmesine ragmen çok az çay var. Bizim üretici olarak beklentimiz, budamanin gevsetilmesi. Üreticinin önü açilmalidir. Hava sartlarina karisamiyoruz ama budama hafifletilebilir. Budama bizi budadi artik. Buna bir dur demeliyiz” diye konustu.



“Bu çaya gübrenin faydadan çok zarari vardir”

Çaya gübrenin zararli oldugunu da söyleyen Mavi, “Çay akari diye bir hastalik söyleniyor. Biz dernek olarak kendi organik bahçemizde bu hastaliga rastlamadik. Rize sehir meydaninda da gübreleme yapiyoruz. Orada da bu hastaliga rastlanmadi. Sanki bu biraz kimyasal gübreden kaynaklanan hastaliklar gibi gözüküyor. Bunu biz iki yerde denedik. Ikisinde de bu çay akari denilen hastalik görülmedi. Ikisinde de organik gübre kullandik. Ikisi de ayri ayri bölgelerde. Yan taraflardaki bahçelerde hastalik görülürken, bizim uygulama yaptigimiz yerlerde bu hastalik görülmedi. Kimyasal gübrelerin zararlarindan biri de budur. Kimyasal gübreler azot verdigi ve su olmadigi için tepedeki tomurcugu, filizi yakiyor. Kimyasal gübre uygulanan çayliklarda görüldü.

Organik gübre kullanilan veya hiç gübre kullanilmayan çayliklarda görülmedi. Bu da bizim yaptigimiz bir tespittir. Mayis ayinda verilen gübreler üçüncü sürgünde dezavantaja döndü, çaylar hep yandi. Bu çaya gübrenin faydadan çok zarari vardir” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA