Baskan Bahar Açiklamasi 'Sanayi Öncülügünde Büyümeye Ihtiyacimiz Var'
ATSO Baskani Ali Bahar, “Ülkemizin sanayisiz büyüyemeyecegini, böyle bir büyümenin sürdürülebilir ve istikrarli bir büyüme olamayacagini biliyoruz. Bizim ülke olarak sanayi öncülügünde büyümeye ihtiyacimiz var” dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odasi’nin (ATSO) Eylül Ayi Meclis Toplantisi, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katilimiyla yapildi. ATSO Yönetim Kurulu Baskani Ali Bahar Eylül ayi Meclis Toplantisi’nda, turizm gelirleri, ekonomi, faiz artislari, KKM uygulamasi, büyüme ve OVP konularina iliskin is dünyasinin talep, öneri ve beklentilerini gündeme tasidi. Turizm sezonunun yüksek turist girisi ancak daha az kisi basi turizm harcamasi ile sona erdigini dile getiren Baskan Bahar, “Ekonomimizde kademeli olarak normallesme süreci devam ediyor. Merkez Bankasi faiz artislarina devam ediyor, KKM uygulamasi yavas yavas sonra dogru yaklasiyor. Bunlari sizler de yakindan takip ediyorsunuz” diye konustu.
“Sesimiz duyuldu, finansman kanallari açildi”
Büyüme verilerini degerlendiren ATSO Baskani Ali Bahar, “Türkiye ekonomisi 2023 yilinin ilk çeyreginde yüzde 3,8 büyüdü. Bu büyüme üretimden degil tüketimden geldi. Ikinci çeyrekte devlet disindaki tüm sahis ve isletmelerin harcamalari reel olarak yüzde 15,6 artti. Devletin harcamalari ise yüzde 5,3 yükseldi. Yatirimlar yüzde 5,1 büyüdü. Ihracat ve ithalat ise daraldi. Üretim tarafina döndügümüzde sanayi sektörünün yüzde 2,6 daraldigini, tarimin yüzde 1,2 ve hizmetlerin yüzde 6,4 büyüdügünü görüyoruz. Sanayi sadece son veride daralmadi. Tam 9 aydir sanayi sektörü küçülüyor ve bu bizi son derece üzüyor. Hepimiz bu ülkenin sanayisiz büyüyemeyecegini, böyle bir büyümenin sürdürülebilir ve istikrarli bir büyüme olamayacagini biliyoruz. Bizim ülke olarak sanayi öncülügünde büyümeye ihtiyacimiz var. Son aylarda sanayicinin sesi duyuldu ve finansman kanallari yeniden açilmaya basladi, KGF limitleri ve EXIM kredileri artirildi” dedi.
“Kobileri ayakta tutan bir ekonomi politikasindan yanayiz”
ATSO Baskani Ali Bahar, “Sayin Cumhurbaskani Yardimcimiz ve Sayin Hazine-Maliye Bakanimiz yatirim ve ihracati sonuna kadar destekleyeceklerini ifade ediyorlar. Fakat bu yapilirken, iç piyasaya üretim yapan firmalarimizin gözden kaçmamasi gerekiyor. Çünkü hedef pazarlarimizdaki zayif büyüme nedeniyle, önümüzdeki aylarda ihracat, iç piyasaya bir alternatif olmayacak. 2024’te OVP’de belirtilen ihracat artisi hedefi dolar bazinda yüzde 4’ün altinda. Yani ihracat asagi yukari yerinde sayacak. Ihracat büyümezken, iç piyasayi daraltmak çok sayida firmanin kapanmasina neden olabilir. Bunun için biz kademeli bir yavaslama, KOBI’leri ayakta tutan bir ekonomi politikasindan yanayiz” diye konustu.
OVP’de nitelikli üretim vurgusu
OVP’de son derece önemli gördügü 3 noktaya deginen Baskan Ali Bahar, “Bizim gibi bir ülkenin mutlaka ve mutlaka, her zaman istikrarli ve yüksek oranli bir sanayi büyümesine ihtiyaci var. Sanayi büyümezse, hizmetler bir ülkeyi uzun süre ayakta tutamaz. Çünkü hizmet sektörleri uzun dönemde sanayi sektörünün performansina baglidir. Sanayisi ile büyüyen bir ülkede büyüme hizinin volatilitesi düsük olur. Yani çeyrekten çeyrege büyüme oranlari arasinda fazla fark olmaz. Bize bu gerekiyor. Yani biz sanayi odakli ve dengeli büyümeyi öngören bir ekonomi politikasi bekliyoruz. Bu anlamda OVP’deki ‘nitelikli üretim’ vurgusunu önemli görüyoruz. Herkesin yaptigini yapmak degil, katma degeri yüksek, inovatif bir sanayi üretimine yönelmemiz gerekiyor. Ikincisi, bitmeyen sorunumuz cari açik. Son iki yilda cari açik çok hizli yükseldi. Bu yil GSYH’nin yüzde 4’ü kadar açik bekleniyor. 2024 sonunda yüzde 3,1 açik hedefleniyor. Seçici kredi politikalari ile tüketim mali ithalatini kontrol altinda tutup, hammadde ve yatirim mali ithalatinin devami saglanmaya çalisilacak. Burada önemli bir konu da kurun yükselmesine izin verilmesi. Son iki yilda bu yapilmadigi için ithalatta çok yüksek artislar yasandi. Kurun 2023’te ortalama 23,9, gelecek yil ortalama 36,8 TL olacagi tahmin ediliyor. Yani beklentiler gerçeklesirse, yüzde 54 civarinda bir kur artisi olacak gibi görünüyor. Üçüncüsü, tarim reformu. Biz köklü bir tarim reformu yapilmasi gerektigini, saglam bir gida politikasi uygulanmasi gerektigini düsünüyoruz. Bizler neden eti, sütü, meyveyi sebzeyi Avrupa’nin en pahali ülkelerinden daha yüksek fiyata tüketelim? Biz bir tarim ülkesiyiz. Bu konu en az para politikasi kadar önemli ve acil bir konu. Bu sorunu çözecek altyapiya da deneyime de sahibiz” dedi.
Tarimda radikal kararlar
ATSO Baskani Ali Bahar, “Geçtigimiz haftalarda tarim sektörüne yönelik çok önemli iki uygulama degisikligi yapildi. Birincisi 2023 yili tarim destekleri açiklandi. Ikincisi ise nihayet tarimda planli üretim dönemine geçildi. Tarim sektörünün ülkemiz için önemini sizlere anlatmama gerek yok. Ancak birkaç hatirlatma yapayim. Tarim sektörü 4 milyon 700 bin çalisan ile ülkedeki toplam istihdamin yüzde 15’ini olusturuyor. GSYH’nin yaklasik yüzde 6,5’i tarim sektörü üretiminden geliyor. Tarim sektörü, Türkiye açisindan en stratejik en hayati sektörlerin basinda geliyor. Özellikle küresel isinma nedeniyle su kaynaklarinin azaldigi son yillarda tüm ülkeler kendi tarim sektörlerini korumak ve gelistirmek için radikal kararlar aliyor. OVP’de tarimin agirlikla islenmesi, iste tam da bu sebeptendir.”
Tarimda üretici dostu düzenlemeler
ATSO Baskani Ali Bahar, “Türkiye her ne kadar uzun vadede tarimsal üretimini artiriyor olsa da; rekabet üstünlügünü koruma konusunda, kendine yeterlilik konusunda ve dis ticaret konusunda güç kaybediyor. Üstelik kendi ülkemizde, kendi ürettigimiz ürünleri pek çok Avrupa ülkesindekinden daha pahaliya tüketiyoruz. Bu gidisata bir son verilmesi gerekiyor. Iste geçen hafta açiklanan kararlar bu nedenle önemli. Tarimsal destekler konusunda 2022’den çok daha üretici dostu bir düzenleme yapildi. Desteklerde dikkat çeken artis ise hayvancilikta yapildi. Hayvancilikta birçok kalemde 2022’ye göre destekler yüzde 100 ve üzerinde artirildi. Tarimda ikinci degisiklik planli üretime geçis ile yapildi. Tarimda izin almadan üretim yapma dönemi resmen sona erdi. Bitkisel üretimin planlanmasi; kalkinma planlari, arz ve talep dengesi, yeterlilik orani, fiyat ve dis ticaret verilerine göre belirlenecek. Bundan sonra tarim havzalari ve bu havzalardaki ürün deseni göz önüne alinarak üretim izni verilecek.”
Türkiye bu savasta dogru yerde yer aldi
ATSO Baskani Ali Bahar, “Agustos ayi Meclis toplantimizda Çin ekonomisinde yükselmeye baslayan belirsizligi sizlerin dikkatine getirmis ve önümüzdeki aylarda Çin ekonomisinden daha kötü haberler alabilecegimizi söylemistim. Covid-19 sonrasi dönemde ABD ve Avrupa ülkeleri, Çin’den yaptiklari tedariki baska ülkelere kaydirmaya çalisiyor. Tekstilden mobilyaya, ayakkabidan makineye kadar birçok sektörde tedarik Vietnam’a, Kamboçya’ya, Türkiye’ye, Banglades’e, Tayland’a yöneliyor. Ukrayna Savasi nedeniyle pek çok ülke Rusya’ya yaptirim uygulamaya, Rusya ile ticaretlerini azaltmaya basladi.
Türkiye bu savasta her iki ülke ile de yakin iliskileri oldugu için dogru bir pozisyon aldi. Enerji tedarikinde bir sorun yasamadik. Dis ticaretimiz iki ülke ile de devam ediyor. Her iki ülkeden de turist almaya devam ediyoruz. Avrupa ülkeleri ise son iki yilda bu savastan oldukça olumsuz etkilendi.”
Tepkimizi gösterecegiz
ATSO Baskani Ali Bahar, “Rent a carlarla ilgili çok ciddi bir sorun içerisindeyiz. Daha önce ruhsat sorunu ile ilgili Muratpasa, Kepez ve Konyaalti belediyelerimizle istisarelerimiz olmustu. Ruhsat konusunda bu üç belediyemizle çok önemli adimlar atildi. Fakat Aksu Belediyemiz keyfi ve zorbaca bir yaklasimla araç basina 5 bin TL gibi bir her yil baska bir rakama evirecegi sekilde bir rakam belirledi. Bize göre bu bir zorbaliktir. Diger belediyelerimizde böyle bir sey yokken, bir baska belediyemizin ortaya bunu koymasini kabul etmiyoruz. Bunu bir ruhsat karsiliginda da yapmamistir. Yani sadece orada olan çalismayi görmeyecegim ver bana 5 bin lirasidir bu. Sektörümüz arkasinda durmak suretiyle gerekli cevabi verdik, vermeye devam edecegiz. Ivedi bir biçimde sektörümüzün bu konuda rahatlatilmasini istiyoruz. Bu, alma ver parasidir biz bunu kabul etmiyoruz, bu sebeple tepkimizi gösterecegiz.”
Yeni bir Antalya yol haritasi
ATSO Baskani Ali Bahar, “Antalya, turizm ile anilan bir sehrimiz. Bundan memnun olmakla birlikte, bir taraftan bu avantajimizi bu gücümüzü korumali, bir taraftan da kendimizi baska alanlarda gelistirmeliyiz. Covid-19 ekonomik açidan tüm ülkeyi kötü etkiledi ama en çok biz etkilendik. Rusya ile siyasi iliskilerin bozuldugu dönemi hatirlayin. En çok bizim çiftçilerimiz, tarim isletmelerimiz ve turizm sektörümüz etkilendi. Iste bu nedenle Antalya’ya yeni bir kas kazandirmamiz gerekiyor diye düsünüyorum.”
Kaynak: İHA
“Sesimiz duyuldu, finansman kanallari açildi”
Büyüme verilerini degerlendiren ATSO Baskani Ali Bahar, “Türkiye ekonomisi 2023 yilinin ilk çeyreginde yüzde 3,8 büyüdü. Bu büyüme üretimden degil tüketimden geldi. Ikinci çeyrekte devlet disindaki tüm sahis ve isletmelerin harcamalari reel olarak yüzde 15,6 artti. Devletin harcamalari ise yüzde 5,3 yükseldi. Yatirimlar yüzde 5,1 büyüdü. Ihracat ve ithalat ise daraldi. Üretim tarafina döndügümüzde sanayi sektörünün yüzde 2,6 daraldigini, tarimin yüzde 1,2 ve hizmetlerin yüzde 6,4 büyüdügünü görüyoruz. Sanayi sadece son veride daralmadi. Tam 9 aydir sanayi sektörü küçülüyor ve bu bizi son derece üzüyor. Hepimiz bu ülkenin sanayisiz büyüyemeyecegini, böyle bir büyümenin sürdürülebilir ve istikrarli bir büyüme olamayacagini biliyoruz. Bizim ülke olarak sanayi öncülügünde büyümeye ihtiyacimiz var. Son aylarda sanayicinin sesi duyuldu ve finansman kanallari yeniden açilmaya basladi, KGF limitleri ve EXIM kredileri artirildi” dedi.
“Kobileri ayakta tutan bir ekonomi politikasindan yanayiz”
ATSO Baskani Ali Bahar, “Sayin Cumhurbaskani Yardimcimiz ve Sayin Hazine-Maliye Bakanimiz yatirim ve ihracati sonuna kadar destekleyeceklerini ifade ediyorlar. Fakat bu yapilirken, iç piyasaya üretim yapan firmalarimizin gözden kaçmamasi gerekiyor. Çünkü hedef pazarlarimizdaki zayif büyüme nedeniyle, önümüzdeki aylarda ihracat, iç piyasaya bir alternatif olmayacak. 2024’te OVP’de belirtilen ihracat artisi hedefi dolar bazinda yüzde 4’ün altinda. Yani ihracat asagi yukari yerinde sayacak. Ihracat büyümezken, iç piyasayi daraltmak çok sayida firmanin kapanmasina neden olabilir. Bunun için biz kademeli bir yavaslama, KOBI’leri ayakta tutan bir ekonomi politikasindan yanayiz” diye konustu.
OVP’de nitelikli üretim vurgusu
OVP’de son derece önemli gördügü 3 noktaya deginen Baskan Ali Bahar, “Bizim gibi bir ülkenin mutlaka ve mutlaka, her zaman istikrarli ve yüksek oranli bir sanayi büyümesine ihtiyaci var. Sanayi büyümezse, hizmetler bir ülkeyi uzun süre ayakta tutamaz. Çünkü hizmet sektörleri uzun dönemde sanayi sektörünün performansina baglidir. Sanayisi ile büyüyen bir ülkede büyüme hizinin volatilitesi düsük olur. Yani çeyrekten çeyrege büyüme oranlari arasinda fazla fark olmaz. Bize bu gerekiyor. Yani biz sanayi odakli ve dengeli büyümeyi öngören bir ekonomi politikasi bekliyoruz. Bu anlamda OVP’deki ‘nitelikli üretim’ vurgusunu önemli görüyoruz. Herkesin yaptigini yapmak degil, katma degeri yüksek, inovatif bir sanayi üretimine yönelmemiz gerekiyor. Ikincisi, bitmeyen sorunumuz cari açik. Son iki yilda cari açik çok hizli yükseldi. Bu yil GSYH’nin yüzde 4’ü kadar açik bekleniyor. 2024 sonunda yüzde 3,1 açik hedefleniyor. Seçici kredi politikalari ile tüketim mali ithalatini kontrol altinda tutup, hammadde ve yatirim mali ithalatinin devami saglanmaya çalisilacak. Burada önemli bir konu da kurun yükselmesine izin verilmesi. Son iki yilda bu yapilmadigi için ithalatta çok yüksek artislar yasandi. Kurun 2023’te ortalama 23,9, gelecek yil ortalama 36,8 TL olacagi tahmin ediliyor. Yani beklentiler gerçeklesirse, yüzde 54 civarinda bir kur artisi olacak gibi görünüyor. Üçüncüsü, tarim reformu. Biz köklü bir tarim reformu yapilmasi gerektigini, saglam bir gida politikasi uygulanmasi gerektigini düsünüyoruz. Bizler neden eti, sütü, meyveyi sebzeyi Avrupa’nin en pahali ülkelerinden daha yüksek fiyata tüketelim? Biz bir tarim ülkesiyiz. Bu konu en az para politikasi kadar önemli ve acil bir konu. Bu sorunu çözecek altyapiya da deneyime de sahibiz” dedi.
Tarimda radikal kararlar
ATSO Baskani Ali Bahar, “Geçtigimiz haftalarda tarim sektörüne yönelik çok önemli iki uygulama degisikligi yapildi. Birincisi 2023 yili tarim destekleri açiklandi. Ikincisi ise nihayet tarimda planli üretim dönemine geçildi. Tarim sektörünün ülkemiz için önemini sizlere anlatmama gerek yok. Ancak birkaç hatirlatma yapayim. Tarim sektörü 4 milyon 700 bin çalisan ile ülkedeki toplam istihdamin yüzde 15’ini olusturuyor. GSYH’nin yaklasik yüzde 6,5’i tarim sektörü üretiminden geliyor. Tarim sektörü, Türkiye açisindan en stratejik en hayati sektörlerin basinda geliyor. Özellikle küresel isinma nedeniyle su kaynaklarinin azaldigi son yillarda tüm ülkeler kendi tarim sektörlerini korumak ve gelistirmek için radikal kararlar aliyor. OVP’de tarimin agirlikla islenmesi, iste tam da bu sebeptendir.”
Tarimda üretici dostu düzenlemeler
ATSO Baskani Ali Bahar, “Türkiye her ne kadar uzun vadede tarimsal üretimini artiriyor olsa da; rekabet üstünlügünü koruma konusunda, kendine yeterlilik konusunda ve dis ticaret konusunda güç kaybediyor. Üstelik kendi ülkemizde, kendi ürettigimiz ürünleri pek çok Avrupa ülkesindekinden daha pahaliya tüketiyoruz. Bu gidisata bir son verilmesi gerekiyor. Iste geçen hafta açiklanan kararlar bu nedenle önemli. Tarimsal destekler konusunda 2022’den çok daha üretici dostu bir düzenleme yapildi. Desteklerde dikkat çeken artis ise hayvancilikta yapildi. Hayvancilikta birçok kalemde 2022’ye göre destekler yüzde 100 ve üzerinde artirildi. Tarimda ikinci degisiklik planli üretime geçis ile yapildi. Tarimda izin almadan üretim yapma dönemi resmen sona erdi. Bitkisel üretimin planlanmasi; kalkinma planlari, arz ve talep dengesi, yeterlilik orani, fiyat ve dis ticaret verilerine göre belirlenecek. Bundan sonra tarim havzalari ve bu havzalardaki ürün deseni göz önüne alinarak üretim izni verilecek.”
Türkiye bu savasta dogru yerde yer aldi
ATSO Baskani Ali Bahar, “Agustos ayi Meclis toplantimizda Çin ekonomisinde yükselmeye baslayan belirsizligi sizlerin dikkatine getirmis ve önümüzdeki aylarda Çin ekonomisinden daha kötü haberler alabilecegimizi söylemistim. Covid-19 sonrasi dönemde ABD ve Avrupa ülkeleri, Çin’den yaptiklari tedariki baska ülkelere kaydirmaya çalisiyor. Tekstilden mobilyaya, ayakkabidan makineye kadar birçok sektörde tedarik Vietnam’a, Kamboçya’ya, Türkiye’ye, Banglades’e, Tayland’a yöneliyor. Ukrayna Savasi nedeniyle pek çok ülke Rusya’ya yaptirim uygulamaya, Rusya ile ticaretlerini azaltmaya basladi.
Türkiye bu savasta her iki ülke ile de yakin iliskileri oldugu için dogru bir pozisyon aldi. Enerji tedarikinde bir sorun yasamadik. Dis ticaretimiz iki ülke ile de devam ediyor. Her iki ülkeden de turist almaya devam ediyoruz. Avrupa ülkeleri ise son iki yilda bu savastan oldukça olumsuz etkilendi.”
Tepkimizi gösterecegiz
ATSO Baskani Ali Bahar, “Rent a carlarla ilgili çok ciddi bir sorun içerisindeyiz. Daha önce ruhsat sorunu ile ilgili Muratpasa, Kepez ve Konyaalti belediyelerimizle istisarelerimiz olmustu. Ruhsat konusunda bu üç belediyemizle çok önemli adimlar atildi. Fakat Aksu Belediyemiz keyfi ve zorbaca bir yaklasimla araç basina 5 bin TL gibi bir her yil baska bir rakama evirecegi sekilde bir rakam belirledi. Bize göre bu bir zorbaliktir. Diger belediyelerimizde böyle bir sey yokken, bir baska belediyemizin ortaya bunu koymasini kabul etmiyoruz. Bunu bir ruhsat karsiliginda da yapmamistir. Yani sadece orada olan çalismayi görmeyecegim ver bana 5 bin lirasidir bu. Sektörümüz arkasinda durmak suretiyle gerekli cevabi verdik, vermeye devam edecegiz. Ivedi bir biçimde sektörümüzün bu konuda rahatlatilmasini istiyoruz. Bu, alma ver parasidir biz bunu kabul etmiyoruz, bu sebeple tepkimizi gösterecegiz.”
Yeni bir Antalya yol haritasi
ATSO Baskani Ali Bahar, “Antalya, turizm ile anilan bir sehrimiz. Bundan memnun olmakla birlikte, bir taraftan bu avantajimizi bu gücümüzü korumali, bir taraftan da kendimizi baska alanlarda gelistirmeliyiz. Covid-19 ekonomik açidan tüm ülkeyi kötü etkiledi ama en çok biz etkilendik. Rusya ile siyasi iliskilerin bozuldugu dönemi hatirlayin. En çok bizim çiftçilerimiz, tarim isletmelerimiz ve turizm sektörümüz etkilendi. Iste bu nedenle Antalya’ya yeni bir kas kazandirmamiz gerekiyor diye düsünüyorum.”