Bakan Kacır: Bize düşen TEKNOFEST kuşağının önünü açmaktır
İzmir'de "Dünyanın en büyük teknoloji ve inovasyon festivali" olan TEKNOFEST bugün başladı. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, "TEKNOFEST dev bir dip dalgası olarak geliyor, dünyanın daha önce şahit olmadığı zihinsel bir devrime imza atıyor." dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise "Bize düşen de TEKNOFEST kuşağının önünü açmaktır" ifadelerini kullandı.
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST'in bir dip dalgası olarak dünyada zihinsel devrime imza attığını söyledi.
Selçuk Bayraktar, Çiğli Havaalanı'nda, T3 Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde düzenlenen, Anadolu Ajansının 9. kez global iletişim ortağı olduğu organizasyonun açılışında yaptığı konuşmada, İzmir'de 'dünyanın en büyük teknoloji ve inovasyon festivali' olan TEKNOFEST'te gençlerle buluşmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Her genci ülkenin tarihine, kültürüne ve geleceğine katkıda bulunan birer yıldız olarak gördüğünü anlatan Bayraktar, 'Sizleri burada görmekten dolayı büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorum. İzmir sadece doğal güzellikleri ile değil, aynı zamanda tarihimizdeki kritik önemiyle de özeldir. İzmir, Kurtuluş Savaşı'nın zafere ulaştığı, Türk milletinin bağımsızlık meşalesinin yandığı yerdir. Bu vesileyle bağımsızlık savaşımızı zafere ulaştıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla yad ediyorum.' ifadelerini kullandı.
Dünyadaki değişimi ve devinimi yüksek teknolojinin sürüklediğine işaret eden Bayraktar, şöyle devam etti:
'Girişim ekosisteminin maalesef işe başlarken ilk cümlesi, 'insanlığın faydası' değil de daha çok kazanmaktır. İnsanoğlu yüksek teknolojinin hızlı ve kuralsız deviniminin sosyal etkilerine yetişmekte zorlanıyor. Kovid salgınında dünyanın temel düzeyde teknolojiye sahip solunum cihazı üretmekte ne kadar yetersiz kaldığını hepimiz gördük. O süreçte dünya bu basit ama ölümcül yetersizliği uzun süre sorguladı.'
Bayraktar, bu konudaki tartışmaların uzun süre devam ettiğini belirterek, 'Bizler teknolojiyi kadim medeniyetimizin iyilik, adalet ve merhametiyle harmanlayarak insanlığa nefes olabilmek için çaba gösterdik.' diye konuştu.
Geliştirilen solunum cihazlarıyla halklara, mazlumlara ve insanlığa nefes olmaya çalıştıklarının altını çizen Bayraktar, insanlık için milli teknoloji hamlesini gerçekleştirmek istediklerini dile getirdi.
Bayraktar, bilginin sınırlarını genişletmenin yaşamın derinliklerini anlamaya yardımcı olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
'TEKNOFEST dev bir dip dalgası olarak geliyor, dünyanın daha önce şahit olmadığı zihinsel bir devrime imza atıyor. Teknoloji yarışmalarına başvuran milyonlarca gencimiz inşallah tüm dünyaya nam salmış SİHA'larımız gibi teknolojinin tüm diğer sivil alanlarında da bayrağı çok daha yükseğe taşıyacak.'
Milli teknoloji ile dünyaya örnek olduklarını aktaran Bayraktar, 'Türkiye araştırıyor, geliştiriyor, üretiyor ve her alanda kalkınıyor. Gençlerimiz sanayiyi yüksek teknolojiyle, yapay zekayla harmanlayarak yeni alanlar oluşturuyor. İşte bu yeni alanlara, değişen dünyaya ruh verecek olan bizleriz.' dedi.
BAKAN KACIR, TEKNOFEST İZMİR'İN AÇILIŞ TÖRENİNDE KONUŞTU
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, geleceğin Türkiye'sini inşa ederken dünyanın en büyük uzay, havacılık ve teknoloji festivali TEKNOFEST gençliğine ihtiyaçları olduğunu belirterek, 'Savunma sanayisinde büyük bir atılımı nasıl gerçekleştirdiysek çevreden enerjiye, iklimden sağlığa, turizmden engelsiz yaşam teknolojilerine kadar tüm alanlarda gençlerimizin kuracağı teknoloji girişimleriyle yine büyük başarılara imza atacağız.' dedi.
Anadolu Ajansının (AA) 9'uncu kez global iletişim ortağı olduğu, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde İzmir Çiğli Havaalanı'nda düzenlenen TEKNOFEST'in açılışı, Bakan Kacır, TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ve İzmir Valisi Süleyman Elban'ın katıldığı törenle gerçekleştirildi.
Bakan Kacır, burada yaptığı konuşmada, Türk milletinin bağımsızlık yürüyüşünde İzmir'in kurtuluşunun önemli bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek, Türk milletinin kodlarında esaret bulunmadığı gerçeğinin 'Büyük Taarruz' ile tüm dünyaya bir kez daha kanıtlandığını söyledi.
İzmir'in 9 Eylül sabahında kurtuluşunun 'hasta adam' zannedilen Türk milletinin küllerinden doğuşunun nişanesi olduğunu vurgulayan Kacır, bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Allah'tan rahmet diledi.
Kacır, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına adım atarken Türkiye'nin yeniden tarih sahnesinde bulunduğunu, oyun kurucu ve söz sahibi kimliğiyle bir dünya devleti olduğunu ifade etti.
Artık Ali Kuşçu'nun, Fergani'nin, Uluğ Bey'in, Hezarfen'in mirasının Türk gençliğinin ellerinde yükseldiğini vurgulayan Kacır, Vecihi Hürkuş'un, Nuri Demirağ'ın, Şakir Zümre'nin akamete uğratılmış nice girişiminin bir adım ötesine geçip geleceğe ışık tutan atılımlarla yeniden hayat bulduğunu anlattı.
Bakan Kacır, karaya, havaya, mavi sulara ve hatta uzaya Türk'ün damgasının vurulduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Milletimizin kendisi için çizilen senaryoları yırtıp attığı, Anadolu'nun öz güvenini yeniden kazandığı bir çağdayız. Bugünün Türkiye'sinde kaybedecek bir dakikaya, uğrayacak tek bir hayal kırıklığına dahi tahammülümüz yok. Son 20 yılda, Anadolu topraklarında saklı cevherlerimizi çıkarmaya uğraştık. Fikirden ürüne giden yolda gerekli altyapıyı gençlerimiz için tesis ettik. Bugün hep birlikte bölgesinde güç unsuru, dünyada oyun kurucu bir Türkiye'yi inşa ediyoruz. Dünya devletleriyle açılan arayı, 20 yıla 100 yıllık projeler sığdırarak kapatıyoruz.'
'BİZE DÜŞEN TEKNOFEST KUŞAĞININ ÖNÜNÜ AÇMAKTIR'
Kacır, zor kararları güçlü iradelerin verdiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu irade, duruş ve kararlılıkla 'Türkiye Yüzyılı'nda, 'Milli Teknoloji Hamlesi' yolculuğuna devam ettiklerini söyledi.
Bu yüzyılda Türk'ün yıldızının parlayacağını vurgulayan Kacır, şöyle devam etti:
'İnanıyoruz ki bu çağda tüm dünyayı Türk'ün rüzgarı saracak. İşte Milli Teknoloji Hamlesi ile birlikte bu rüzgar, fırtınaya dönüşecek. Milli Teknoloji Hamlesi, kritik teknolojilerde 'Tam Bağımsız Türkiye' iddiasıyla devam eden yolculuğumuzdur, küresel teknoloji tekellerine esaslı bir itirazdır, savaş paradigmalarını değiştiren Türk SİHA'larıdır, küresel marka olma iddiasıyla yola çıkan Türkiye'nin otomobilidir. Denizlerde TCG Anadolu, göklerde HÜRKUŞ'tur, ATAK'tır, ANKA'dır, BAYRAKTAR, AKINCI, KIZILELMA'dır. Milli Teknoloji Hamlesi, TEKNOFEST kuşağıdır. Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğumuzda heyecanını ve coşkusunu hiç yitirmeyen Türk gençliği, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan iradenin ve öz güvenin adıdır. Artık, başkalarının geliştirdiği teknolojileri alkışlayan değil, hayalleriyle fikirleriyle projeleriyle kimilerinin gıpta kimilerinin kıskançlıkla izlediği bir Türk gençliği geliyor. Bize düşen de TEKNOFEST kuşağının önünü açmaktır.'
'YIKILMAK, PES ETMEK YOK'
TEKNOFEST'in ilkini 2018'de İstanbul'da düzenlediklerinde 14 teknoloji yarışmasına 20 bin gencin katıldığını anımsatan Kacır, geçen 5 yılda atılan adımların büyük bir toplumsal seferberliğin başlangıcı olduğunu belirtti.
Bu yıl 337 bin takım, 1 milyon yarışmacıyla dünyada eşi ve benzeri olmayan rekorlara imza attıklarını vurgulayan Kacır, 'İstanbul ve Ankara'da toplamda 3,5 milyon ziyaretçimizi ağırladık. Milletimizin TEKNOFEST'lere gösterdiği teveccühten ve Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda gençlerimizi yüreklendirmesinden dolayı büyük bir mutluluk içindeyiz.' değerlendirmesinde bulundu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, gençlerin yarınların umudu olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
'Geleceğin Türkiye'sini inşa ederken alın terinize ve akıl terinize ihtiyacımız var. Yıkılmak, pes etmek yok. Savunma sanayisinde büyük bir atılımı nasıl gerçekleştirdiysek, burada TEKNOFEST alanında görüyoruz ki, çevreden enerjiye, iklimden sağlığa, turizmden engelsiz yaşam teknolojilerine kadar tüm alanlarda gençlerimizin kuracağı teknoloji girişimleriyle yine büyük başarılara imza atacağız. Sizlerle buluşacağımız her TEKNOFEST'te yeni başarı hikayeleri yazacağız. Unutmayın ki her zaman siz gençlerimizle birlikte olacağız. Unutmayın bizim bu topraklara, istiklal meşalesini yakan İzmir'e, bağımsızlığından tarih boyunca asla ödün vermeyen Türk milletine borcumuz var.'
Selçuk Bayraktar, Çiğli Havaalanı'nda, T3 Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde düzenlenen, Anadolu Ajansının 9. kez global iletişim ortağı olduğu organizasyonun açılışında yaptığı konuşmada, İzmir'de 'dünyanın en büyük teknoloji ve inovasyon festivali' olan TEKNOFEST'te gençlerle buluşmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Her genci ülkenin tarihine, kültürüne ve geleceğine katkıda bulunan birer yıldız olarak gördüğünü anlatan Bayraktar, 'Sizleri burada görmekten dolayı büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorum. İzmir sadece doğal güzellikleri ile değil, aynı zamanda tarihimizdeki kritik önemiyle de özeldir. İzmir, Kurtuluş Savaşı'nın zafere ulaştığı, Türk milletinin bağımsızlık meşalesinin yandığı yerdir. Bu vesileyle bağımsızlık savaşımızı zafere ulaştıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla yad ediyorum.' ifadelerini kullandı.
Dünyadaki değişimi ve devinimi yüksek teknolojinin sürüklediğine işaret eden Bayraktar, şöyle devam etti:
'Girişim ekosisteminin maalesef işe başlarken ilk cümlesi, 'insanlığın faydası' değil de daha çok kazanmaktır. İnsanoğlu yüksek teknolojinin hızlı ve kuralsız deviniminin sosyal etkilerine yetişmekte zorlanıyor. Kovid salgınında dünyanın temel düzeyde teknolojiye sahip solunum cihazı üretmekte ne kadar yetersiz kaldığını hepimiz gördük. O süreçte dünya bu basit ama ölümcül yetersizliği uzun süre sorguladı.'
Bayraktar, bu konudaki tartışmaların uzun süre devam ettiğini belirterek, 'Bizler teknolojiyi kadim medeniyetimizin iyilik, adalet ve merhametiyle harmanlayarak insanlığa nefes olabilmek için çaba gösterdik.' diye konuştu.
Geliştirilen solunum cihazlarıyla halklara, mazlumlara ve insanlığa nefes olmaya çalıştıklarının altını çizen Bayraktar, insanlık için milli teknoloji hamlesini gerçekleştirmek istediklerini dile getirdi.
Bayraktar, bilginin sınırlarını genişletmenin yaşamın derinliklerini anlamaya yardımcı olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
'TEKNOFEST dev bir dip dalgası olarak geliyor, dünyanın daha önce şahit olmadığı zihinsel bir devrime imza atıyor. Teknoloji yarışmalarına başvuran milyonlarca gencimiz inşallah tüm dünyaya nam salmış SİHA'larımız gibi teknolojinin tüm diğer sivil alanlarında da bayrağı çok daha yükseğe taşıyacak.'
Milli teknoloji ile dünyaya örnek olduklarını aktaran Bayraktar, 'Türkiye araştırıyor, geliştiriyor, üretiyor ve her alanda kalkınıyor. Gençlerimiz sanayiyi yüksek teknolojiyle, yapay zekayla harmanlayarak yeni alanlar oluşturuyor. İşte bu yeni alanlara, değişen dünyaya ruh verecek olan bizleriz.' dedi.
BAKAN KACIR, TEKNOFEST İZMİR'İN AÇILIŞ TÖRENİNDE KONUŞTU
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, geleceğin Türkiye'sini inşa ederken dünyanın en büyük uzay, havacılık ve teknoloji festivali TEKNOFEST gençliğine ihtiyaçları olduğunu belirterek, 'Savunma sanayisinde büyük bir atılımı nasıl gerçekleştirdiysek çevreden enerjiye, iklimden sağlığa, turizmden engelsiz yaşam teknolojilerine kadar tüm alanlarda gençlerimizin kuracağı teknoloji girişimleriyle yine büyük başarılara imza atacağız.' dedi.
Anadolu Ajansının (AA) 9'uncu kez global iletişim ortağı olduğu, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde İzmir Çiğli Havaalanı'nda düzenlenen TEKNOFEST'in açılışı, Bakan Kacır, TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ve İzmir Valisi Süleyman Elban'ın katıldığı törenle gerçekleştirildi.
Bakan Kacır, burada yaptığı konuşmada, Türk milletinin bağımsızlık yürüyüşünde İzmir'in kurtuluşunun önemli bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek, Türk milletinin kodlarında esaret bulunmadığı gerçeğinin 'Büyük Taarruz' ile tüm dünyaya bir kez daha kanıtlandığını söyledi.
İzmir'in 9 Eylül sabahında kurtuluşunun 'hasta adam' zannedilen Türk milletinin küllerinden doğuşunun nişanesi olduğunu vurgulayan Kacır, bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Allah'tan rahmet diledi.
Kacır, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına adım atarken Türkiye'nin yeniden tarih sahnesinde bulunduğunu, oyun kurucu ve söz sahibi kimliğiyle bir dünya devleti olduğunu ifade etti.
Artık Ali Kuşçu'nun, Fergani'nin, Uluğ Bey'in, Hezarfen'in mirasının Türk gençliğinin ellerinde yükseldiğini vurgulayan Kacır, Vecihi Hürkuş'un, Nuri Demirağ'ın, Şakir Zümre'nin akamete uğratılmış nice girişiminin bir adım ötesine geçip geleceğe ışık tutan atılımlarla yeniden hayat bulduğunu anlattı.
Bakan Kacır, karaya, havaya, mavi sulara ve hatta uzaya Türk'ün damgasının vurulduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Milletimizin kendisi için çizilen senaryoları yırtıp attığı, Anadolu'nun öz güvenini yeniden kazandığı bir çağdayız. Bugünün Türkiye'sinde kaybedecek bir dakikaya, uğrayacak tek bir hayal kırıklığına dahi tahammülümüz yok. Son 20 yılda, Anadolu topraklarında saklı cevherlerimizi çıkarmaya uğraştık. Fikirden ürüne giden yolda gerekli altyapıyı gençlerimiz için tesis ettik. Bugün hep birlikte bölgesinde güç unsuru, dünyada oyun kurucu bir Türkiye'yi inşa ediyoruz. Dünya devletleriyle açılan arayı, 20 yıla 100 yıllık projeler sığdırarak kapatıyoruz.'
'BİZE DÜŞEN TEKNOFEST KUŞAĞININ ÖNÜNÜ AÇMAKTIR'
Kacır, zor kararları güçlü iradelerin verdiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu irade, duruş ve kararlılıkla 'Türkiye Yüzyılı'nda, 'Milli Teknoloji Hamlesi' yolculuğuna devam ettiklerini söyledi.
Bu yüzyılda Türk'ün yıldızının parlayacağını vurgulayan Kacır, şöyle devam etti:
'İnanıyoruz ki bu çağda tüm dünyayı Türk'ün rüzgarı saracak. İşte Milli Teknoloji Hamlesi ile birlikte bu rüzgar, fırtınaya dönüşecek. Milli Teknoloji Hamlesi, kritik teknolojilerde 'Tam Bağımsız Türkiye' iddiasıyla devam eden yolculuğumuzdur, küresel teknoloji tekellerine esaslı bir itirazdır, savaş paradigmalarını değiştiren Türk SİHA'larıdır, küresel marka olma iddiasıyla yola çıkan Türkiye'nin otomobilidir. Denizlerde TCG Anadolu, göklerde HÜRKUŞ'tur, ATAK'tır, ANKA'dır, BAYRAKTAR, AKINCI, KIZILELMA'dır. Milli Teknoloji Hamlesi, TEKNOFEST kuşağıdır. Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğumuzda heyecanını ve coşkusunu hiç yitirmeyen Türk gençliği, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan iradenin ve öz güvenin adıdır. Artık, başkalarının geliştirdiği teknolojileri alkışlayan değil, hayalleriyle fikirleriyle projeleriyle kimilerinin gıpta kimilerinin kıskançlıkla izlediği bir Türk gençliği geliyor. Bize düşen de TEKNOFEST kuşağının önünü açmaktır.'
'YIKILMAK, PES ETMEK YOK'
TEKNOFEST'in ilkini 2018'de İstanbul'da düzenlediklerinde 14 teknoloji yarışmasına 20 bin gencin katıldığını anımsatan Kacır, geçen 5 yılda atılan adımların büyük bir toplumsal seferberliğin başlangıcı olduğunu belirtti.
Bu yıl 337 bin takım, 1 milyon yarışmacıyla dünyada eşi ve benzeri olmayan rekorlara imza attıklarını vurgulayan Kacır, 'İstanbul ve Ankara'da toplamda 3,5 milyon ziyaretçimizi ağırladık. Milletimizin TEKNOFEST'lere gösterdiği teveccühten ve Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda gençlerimizi yüreklendirmesinden dolayı büyük bir mutluluk içindeyiz.' değerlendirmesinde bulundu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, gençlerin yarınların umudu olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
'Geleceğin Türkiye'sini inşa ederken alın terinize ve akıl terinize ihtiyacımız var. Yıkılmak, pes etmek yok. Savunma sanayisinde büyük bir atılımı nasıl gerçekleştirdiysek, burada TEKNOFEST alanında görüyoruz ki, çevreden enerjiye, iklimden sağlığa, turizmden engelsiz yaşam teknolojilerine kadar tüm alanlarda gençlerimizin kuracağı teknoloji girişimleriyle yine büyük başarılara imza atacağız. Sizlerle buluşacağımız her TEKNOFEST'te yeni başarı hikayeleri yazacağız. Unutmayın ki her zaman siz gençlerimizle birlikte olacağız. Unutmayın bizim bu topraklara, istiklal meşalesini yakan İzmir'e, bağımsızlığından tarih boyunca asla ödün vermeyen Türk milletine borcumuz var.'