Gürkan Açiklamasi 'Ideal Dogum Kontrol Yöntemi, Istendiginde Birakilabilir Olmali'

Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmani Dr. Ögr. Üyesi Naziye Gürkan, ideal dogum kontrol yönteminin istendiginde birakilabilir dogum kontrol yöntemi oldugunu söyledi.

Gürkan Açiklamasi 'Ideal Dogum Kontrol Yöntemi, Istendiginde Birakilabilir Olmali'
VM Medical Park Samsun Hastanesi Kadin Hastaliklari ve Dogum Klinigi’nden Dr. Ögr. Üyesi Naziye Gürkan, 26 Eylül Dünya Dogum Kontrol Günü dolayisiyla dogum kontrol yöntemleri (kontrasepsiyon) hakkinda bilgilendirmede bulundu.

Kontrasepsiyon yöntemlerinin çesitli oldugunu ve bireyin ihtiyacina ya da tercihine göre seçilebilecegini söyleyen Dr. Ögr. Üyesi Gürkan, “Ideal bir dogum kontrolü yönteminden beklenen özellikler; yöntemin yüzde 100 etkili olmasi, güvenli olmasi, yan etkisinin olmamasi, kullanicinin kontrolü altinda olmasi, istendigi zaman birakilabilmesi, dogurganliga dönüs olabilmesi, uzun süre etkili olmasi, HIV ve diger cinsel yolla geçen hastaliklardan (CYBH) koruyucu olmasi olarak sayilabilir. Tüm dünyada kontraseptif yöntem kullanimi yüzde 63 olarak tahmin edilmektedir. Gelismis ülkelerde bu oran yüzde 72, gelismekte olan ülkelerde ise yüzde 61’dir. Gelismis ülkelerde en fazla kullanilan yöntemler dogum kontrol haplari ve kondomdur. Gelismekte olan ülkelerde ise en fazla tüp ligasyon ve rahim içi araç kullanilmaktadir” dedi.



“Cinsel yolla bulasan hastaliklardan korumaz”

En sik kullanilan yöntemlerin bariyer metotlari, hormonal metotlar olarak gruplandirildigini ifade eden Dr. Ögr. Üyesi Gürkan, “ Hormonal yöntemler; dogum kontrol haplari, cilt alti implantlar, enjeksiyon yoluyla kullanilan (enjektabl) formlar ve hormonlu spiraller olarak çesitlidir. Hormon salinimi yoluyla kadinda yumurtlamayi önlerler veya servikal mukusu kalinlastirarak sperm blokajini saglarlar. Dogum kontrol haplari (oral kontraseptifler) oldukça yaygin kullanimdadirlar. Içerigindeki sentetik hormonlar sayesinde hem adetleri düzenler hem de yumurtlamayi engelleyerek gebeligi önlemeye yardimci olurlar. Pek çok farkli tipi vardir. Bazilari hem östrojen hem de progesteron içerirken diger bir kismi sadece progesteron içerir. Elbette her ilaç gibi bunlarin da potansiyel yan etkileri bulunmaktadir. Kisiden kisiye degismekle birlikte en sik bulanti, meme hassasiyeti, adet siklus degisiklikleri gözlenebilir. Çok önemli bir ayrinti ise dogum kontrol haplarinin cinsel yolla bulasan hastaliklardan korumadigidir. Eger kullanici CYBH için risk altinda ise bundan korunmak için ek olarak kondom da kullanmalidir” diye konustu.

Koruyucu önlemlerden de bahseden Gürkan, “Bariyer yöntemleri hem gebelikten hem de cinsel yolla bulasan hastaliklardan koruyucudur. Hem kadin hem de erkek tarafindan kullanilabilir ve spermle yumurta arasinda fiziksel bir bariyer olustururlar. En sik kullanilani kondomdur. Lateks ya da poliüretan benzeri bir materyalden yapilirlar. Kullanimi ve temini kolaydir ve dogru kullanildiginda oldukça efektiftir. Eger kondom kullanimi tercih edilmiyorsa çiftler arasinda o zaman bariyer yöntem olarak diafram ya da servikal kap da kullanilabilir. Bu küçük fleksibl bir araçtir ve iliskiden hemen önce serviksi yani rahim agzini kapatacak sekilde yerlestirilir. Böylece spermlerin uterusa ulasmasi engellenir. Elbetteki bariyer yöntemlerin koruyuculuklari kesin degildir ve ek korunma yöntemleri olarak hormonal kontraseptifler ya da geri çekme gibi geleneksel yöntemler de kullanilmalidir. Rahim içi araçlar küçük, T seklinde ya da balik kilçigi seklinde olabilirler ve rahim içine yerlestirilirler. Baslica 2 tipi vardir: Hormonlu ve bakirli. Hormonlu olanlar her gün düzenli olarak az miktarda progesteron hormonu salgilarlar ve servikal mukusu kalinlastirip rahim duvarinda yani endometriumda incelme saglarlar. Mukus kalinlasinca spermin yumurtaya ulasmasi zorlasir, endometrium incelince ise fertilize olan yumurta rahim içine yerlesemez. Özellikle adet kanamalari yogun olan kadinlarda hormonlu spiraller tercih edilmelidir. 5 yillik koruma saglarlar. Bakirli olanlar ise rahim içinde spermler için toksik bir ortam olustururlar ve fertilizasyonu önlerler. 10 yillik koruma saglarlar” seklinde konustu.



“Kalici bir korunma yöntemi tüp ligasyonu”

Kalici yöntemlerden de bahseden Dr. Ögr. Üyesi Gürkan, “Artik çocuk arzusu olmayan ve kalici bir korunma yöntemi isteyenlerde çözüm tüp ligasyonudur (tüplerle rahim arasinda olan baglantinin kesilmesi). Cerrahi olarak tüpler kesilir ve baglanir. Islem genellikle kapali yöntemle yani laparoskopik olarak yapilir. Sezaryen ameliyati sirasinda rahim onarildiktan sonra da yaklasik 10 dakika sürecek bir islemle tüpler baglanabilir. Bu sekilde spermler uterin kaviteden (rahim içinden) tüpler yolu ile yumurtaya ulasamayacagindan döllenme gerçeklesemez. Tüplerin baglanmasi, over kanseri için de koruyucu bir faktördür. Hastanin genital fonksiyonlarinda herhangi bozulmaya neden olmaz. Bu islemin erkeklerdeki karsiligi ise vazektomidir. Unutulmamalidir ki, farkli metotlar farkli etkinlik oranlarina sahiptirler ve yan etki potansiyelleri de farklidir. Sizin için en uygun yöntemi bu konudaki uzman doktorunuz belirleyecektir” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA