Antikaci Degil, Çorbaci
Konya’da 30 yildir çorbacilik yapan Ramazan Bademci, dedesinden kalan 1968 model motosiklet ile baslayan nostaljik hayranligiyla Türkiye’nin bir çok bölgesinden topladigi antika esyalari is yerinde sergiliyor. Is yerine çorba içmeye gelen müsteriler ise, geçmiste kullanilan ürünleri hatirlama firsati buluyor.
Konya’da küçük yaslarda dedesinin 1968 model klasik motosikletine olan hayranligi ile nostaljik malzemelere merak salan 46 yasindaki Ramazan Bademci, Türkiye’nin çesitli bölgelerine gittigi gezilerde topladigi esyalarla çorbaci dükkanini zamanla adeta bir klasik malzemeciye çevirdi. Is yerine gelen ve içeri girdiklerinde saskinliklarini gizleyemedikleri dükkanda 100 yil öncesinden günümüze kadar kullanilan aralarinda çira, lüküs lamba, gaz lambasi, pürmüz, tüfek, terazi, telefon, radyo, saat ve klasik motosikletlerinde bulundugu birçok esya sergileniyor.
“Insanlar burada çorba içmeyi unuttular ve geçmisi hatirladilar"
Dedesinin motosikletine olan hayranligi ile klasik ürünlere merak salan Ramazan Bademci, “Geçmise baktigimiz zaman bizim kusagimizdaki en güzel güzel günlerimiz bilye, gazoz kapagi veya seksektir bu sekilde devam eden bir serüven. O yillarda dedem babaannem ve ben ikisinin ortasinda yasim ilerledikçe depo üstüne bindigim zamanlar yani kisacasi benim çocuklugum bu motosiklet üzerinde geçti. Bu benim hastaligim farkli bir duygu. Sektörümüzden dolayi hemen hemen Türkiye’nin birçok yerini gezdim. Hep birikim yaptik bu yönde 9 yilda bizi farkli bir yöne itekledi. Burada Türkiye’nin her yerinden ve geçmisten bir ürün var. Bunu da yasamak gerekiyor, bunu da asiladigimi düsünüyorum ben. Burada müsterilerimizin sadece çorba içmeye gelmesini istemedik. Bu çorbaciya geldikleri zaman nostalji ve geçmisini yani gaz lambasinda nasil ders yaptiklarini veya gemici fenerleriyle komsuya gezmeye gittiklerini bunlari yasamasini istedik. Insanlar burada çorba içmeyi unuttular ve geçmisi hatirladilar” dedi.
“Tabip matarasi diye bilinen sahadet serbetligi bile var elimde”
Bir çok zaman geçmisi olan ürünleri anlatan Ramazan Bademci, “Elimde 170 yillik Gale tüfeginden tutun tabip matarasi diye bilinen sahadet serbetligi bile var elimde. Çogu yerde bulunmayan ürünleri ben burada topladim. Müsterilerimiz bazen gelip su ürün satilik mi diye soruyorlar ama burada satilik bir ürün yok. Satilik sadece ben varim burada, onu da alirsaniz basiniza bela olur diye esprisini yapiyoruz. Burada satilik bir ürün yok. Allah’im ömür verdigi sürece bizim misafirlerimiz onlara bu nostalji ortamini sunacagiz” seklinde konustu.
Bademci, “Ben evde 3 veya 4 saat vakit geçiriyorum. Bazen çocuklarimi dahi görmüyorum ama buraya gelince müsterilerimi görünce huzur buluyorum. Burada gezerken ürünleri seyrederken komple geriye gidiyorum. Ben çok rahatim ki Konya’nin Karatay ilçesine böyle bir yer kazandirdim diye. Misafirlerimiz buraya sadece çorba içmeye degil, kahvemizi çayimizi içmeye de gelebilir ama herkesin buradaki geçmisi görmelerini öneriyorum ben sadece bunu istiyorum” dedi.
"Birkaç tane müze gezdik müzede görmedigim birkaç parçayi burada gördüm"
Is yerindeki malzemelerden en çok eski motosikletlerin dikkatini çektigini anlatan Mustafa Kustas, “Içerinin ambiyansi zaten çok eskileri hatirlatiyor. Bizim dedemizin ve babamizin çagindaki ürünleri önümüze getiriyor. Bize o zamanlari hissettiriyor. Içeride en çok dikkatimi çeken ürün ise eski motosikletler var. Bizim ilgi alanimiz oldugu için Ramazan abi burada bunlara emek veriyor. Hatta bazen çalistirip bizi gezdirdigi bile oluyor. Biz geldik mi burada mutlu oluyoruz” ifadelerini kullandi.
Müsterilerden Hasan Hüseyin Isik, “Biz buraya tavsiye üzerine geldik. Antalya’nin Alanya ilçesinden buraya gezmeye geldik ve buraya da ugradik. Ortami begendim hos otantik baba tarafindan biraz avcilik oldugu için benim dikkatimi içerideki tüfekler çekti. Eski dönemlere ait olmasi o zaman ki islemelerin olmasi Anadolu’nun hatiralarini yansitti ve geçmiste yaptigimiz savaslari aklima getirdi. Onun disinda birkaç tane müze gezdik müzede görmedigim birkaç parçayi burada gördüm. Burada koleksiyon mu yapiliyor bilmiyorum ama baya dikkat çekici bir yer” ifadelerini kullandi.
Çorba içmeye gelen Ali Riza Acibadem ise “Yillardir burayi tercih ediyorum gayet güzel ve nezih bir ortam nostaljik bir ortam. Buraya gelince biraz eskiye dönüyoruz. Bir çok eski zamana ait ürünler var hepsi birbirinden güzel” diye konustu.
Kaynak: İHA
“Insanlar burada çorba içmeyi unuttular ve geçmisi hatirladilar"
Dedesinin motosikletine olan hayranligi ile klasik ürünlere merak salan Ramazan Bademci, “Geçmise baktigimiz zaman bizim kusagimizdaki en güzel güzel günlerimiz bilye, gazoz kapagi veya seksektir bu sekilde devam eden bir serüven. O yillarda dedem babaannem ve ben ikisinin ortasinda yasim ilerledikçe depo üstüne bindigim zamanlar yani kisacasi benim çocuklugum bu motosiklet üzerinde geçti. Bu benim hastaligim farkli bir duygu. Sektörümüzden dolayi hemen hemen Türkiye’nin birçok yerini gezdim. Hep birikim yaptik bu yönde 9 yilda bizi farkli bir yöne itekledi. Burada Türkiye’nin her yerinden ve geçmisten bir ürün var. Bunu da yasamak gerekiyor, bunu da asiladigimi düsünüyorum ben. Burada müsterilerimizin sadece çorba içmeye gelmesini istemedik. Bu çorbaciya geldikleri zaman nostalji ve geçmisini yani gaz lambasinda nasil ders yaptiklarini veya gemici fenerleriyle komsuya gezmeye gittiklerini bunlari yasamasini istedik. Insanlar burada çorba içmeyi unuttular ve geçmisi hatirladilar” dedi.
“Tabip matarasi diye bilinen sahadet serbetligi bile var elimde”
Bir çok zaman geçmisi olan ürünleri anlatan Ramazan Bademci, “Elimde 170 yillik Gale tüfeginden tutun tabip matarasi diye bilinen sahadet serbetligi bile var elimde. Çogu yerde bulunmayan ürünleri ben burada topladim. Müsterilerimiz bazen gelip su ürün satilik mi diye soruyorlar ama burada satilik bir ürün yok. Satilik sadece ben varim burada, onu da alirsaniz basiniza bela olur diye esprisini yapiyoruz. Burada satilik bir ürün yok. Allah’im ömür verdigi sürece bizim misafirlerimiz onlara bu nostalji ortamini sunacagiz” seklinde konustu.
Bademci, “Ben evde 3 veya 4 saat vakit geçiriyorum. Bazen çocuklarimi dahi görmüyorum ama buraya gelince müsterilerimi görünce huzur buluyorum. Burada gezerken ürünleri seyrederken komple geriye gidiyorum. Ben çok rahatim ki Konya’nin Karatay ilçesine böyle bir yer kazandirdim diye. Misafirlerimiz buraya sadece çorba içmeye degil, kahvemizi çayimizi içmeye de gelebilir ama herkesin buradaki geçmisi görmelerini öneriyorum ben sadece bunu istiyorum” dedi.
"Birkaç tane müze gezdik müzede görmedigim birkaç parçayi burada gördüm"
Is yerindeki malzemelerden en çok eski motosikletlerin dikkatini çektigini anlatan Mustafa Kustas, “Içerinin ambiyansi zaten çok eskileri hatirlatiyor. Bizim dedemizin ve babamizin çagindaki ürünleri önümüze getiriyor. Bize o zamanlari hissettiriyor. Içeride en çok dikkatimi çeken ürün ise eski motosikletler var. Bizim ilgi alanimiz oldugu için Ramazan abi burada bunlara emek veriyor. Hatta bazen çalistirip bizi gezdirdigi bile oluyor. Biz geldik mi burada mutlu oluyoruz” ifadelerini kullandi.
Müsterilerden Hasan Hüseyin Isik, “Biz buraya tavsiye üzerine geldik. Antalya’nin Alanya ilçesinden buraya gezmeye geldik ve buraya da ugradik. Ortami begendim hos otantik baba tarafindan biraz avcilik oldugu için benim dikkatimi içerideki tüfekler çekti. Eski dönemlere ait olmasi o zaman ki islemelerin olmasi Anadolu’nun hatiralarini yansitti ve geçmiste yaptigimiz savaslari aklima getirdi. Onun disinda birkaç tane müze gezdik müzede görmedigim birkaç parçayi burada gördüm. Burada koleksiyon mu yapiliyor bilmiyorum ama baya dikkat çekici bir yer” ifadelerini kullandi.
Çorba içmeye gelen Ali Riza Acibadem ise “Yillardir burayi tercih ediyorum gayet güzel ve nezih bir ortam nostaljik bir ortam. Buraya gelince biraz eskiye dönüyoruz. Bir çok eski zamana ait ürünler var hepsi birbirinden güzel” diye konustu.